Abdullah bin Ömer Hz. Ali'ye karşı savaşanlar arasında var mıydı?

Tarih: 16.01.2022 - 20:00 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Mübareze meydanına Hz. Ali geldi. Kendisi ile mübareze yapacak birini çağırdı. Karşısına Abdullah b. Ömer çıktı.
- Hz. Ali, İbn Ömer’e: “Yazık sana, baban sağ olsaydı benimle savaşmazdı. Sen Hz. Osman’ın kanını mı istiyorsun?” dedi. Sonra Eşter’e onun karşısına çık mübareze et diye emretti.

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Abdullah b. Ömer (r. anhüma), Cemel ve Sıffin savaşlarına katılmamıştır.

Soruda geçen olay, Ubeydullah b. Ömer ile ilgilidir.(1)

Muhtemelen, Ubeydullah ismi hatalı olarak Abdullah diye anlaşılmış olabilir.

Hz. Abdullah b. Ömer, Müslümanlar arasında çeşitli fitnelere yol açın savaşlardan ve hadiselerden hep uzak durmuştur.

Abdullah b. Ömer, bir kişi kendisini öldürmek için gelse, yine de o kişiye kılıç çekmenin doğru olmadığını düşünüyordu. Onun bu düşüncesinin kaynağı da Hz. Peygamber (asm) Efendimizden duyduğu, “Kim ümmetimden bir adamı öldürmeye giderse, öldürülmek istenen kişi, öldürmek isteyene: Katil cehennemde maktul ise cennette olacaktır, desin.” hadisine dayanıyordur.(2)

Abdullah b. Ömer, ne Hz. Ali’nin ne Hz. Aişe’nin ne Hz. Muaviye’nin ne de kendisini halife seçmek isteyen kalabalık grupların çağrılarına kulak asmamış, Cemel ve Sıffin Savaşlarına da katılmamıştı.

Ancak Abdullah b. Ömer Hazretleri, daha sonraları Hz. Ali’nin, Hz. Hüseyin b. Ali’nin, Hz. Abdullah b. Zübeyr’in ve daha binlerce sahabinin katline varan, ayakların baş, başların ayak olduğu herç günlerini görünce, düşüncesi değişmiş ve ölüm döşeğinde iken, “Ali ile beraber fitnetü’l-baliğa ile savaşmamam dışında dünyada yaptığım hiçbir şeyden pişman olmadım.”(3) diyerek Hz. Ali’ye yardım etmediğinden dolayı duymuş olduğu derin üzüntüyü dile getirmiş ve “Hz. Ali’yi desteklememesi sebebiyle ölmeden önce tövbe istiğfarda bulunmuştur.”(4)

Özetle, Hz. Ömer’in oğlu Hz. Abdullah, din işlerinde çok takva sahibi idi ve ihtiyatlı davranırdı. Bir fetva istenince çok düşünür, yanılmaktan pek çok sakınırdı. Bundan dolayı fıkıh ilmindeki şöhreti, hadis ilmindeki şöhreti kadar değildi. İşte onun Cemel ve Sıffin Savaşlarında tarafsız durmasının sebeplerinden biri de yanılmaktan sakınmasıydı.(5)

İlave bilgi için tıklayınız:

Sahabeler arasında geçen savaşları nasıl değerlendirmek gerekir ...

Kaynaklar:

1) Mesudi, Mürucu’z-zeheb, Beyrut, 2005, 2/296-297.
2) Ebu Davud, Fiten ve Melahim, 5, no: 4260)
3) İbn Abdi’l-Berr, İstiab, 1/171-172; İbn Esir, Üsdü’l-Ğabe, 3/229.
4) İbn Abdi’l-Berr, İstiab, 1/171-172.
5) Cevdet Paşa, Kısas-ı Enbiya, 3/82.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 1.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun