Zümer suresi 6. ayetteki üç karanlık evre, eski insanlar tarafından nasıl anlaşılıyordu?

- Sonuçta bu kitap bize anlamamız için indirildi, üstelik bu ayet Kur'an mucizesi olarak gösteriliyor. Aklıma takıldı sorayım dedim:
- O zamanın insanları (Kur'an’ın ilk dönemindeki) bu cümleyi anlamışlar mıdır?..
Değerli kardeşimiz,
- Ayette geçen üç karanlığı: “karın, rahim, meşime (plasenta)” şeklinde anlayanlar vardır. Bazıları karın yerine “bel / sırt”ı esas almıştır. (Zemahşeri, Razi, ilgili yer)
Bu yorumun, İbn Abbas, Mucahid ve İkrime’ye ait olduğu bildirilmiştir. (bk. Taberi, Kurtubi, ilgili yer)
Katade, Süddi ve İbn Zey de bu görüşü benimsemişlerdir. (a.g.y)
Özetlersek, kabul gören yorumlara göre, bu üç karanlık “Anne karını, rahim ve meşime (plasenta)”dir.
Bazıları meşime yerine “erkekğin sulbü / sırt bölgesi” ifadesini kullanmıştır. (bk. Beydavi, ilgili yer)
- Soruda ifade edildiği gibi “Bu kitap bize anlamamız için gönderildi...”
Peki, biz kimiz?
Biz ne yalnız on beş asır önce ne de sonraki insanlarız... Biz, on beş asır boyunca, bilgi-görgü seviyesi farklı olan bütün asırlardaki insanlarız!..
Madem ki, Kur'an bize / hepimize konuşuyor; o halde onun ifade tarzı yalnız bazı asırların değil, tüm asırların insanlarının anlayabileceği, ders alacağı hususları kapsamalıdır.
Aynı cümleden her seviyedeki insanlar kendi kapasitesine göre Kur'an’dan payını alabilsinler.
“Nasıl 'Elhamdülillah' gibi bir lafz-ı Kur'anî okunduğu zaman dağın kulağı olan mağarasını doldurduğu gibi; aynı lafz, sineğin küçücük kulakçığına da tamamen yerleşir.”
“Aynen öyle de: Kur'an’ın manaları, dağ gibi akılları işba' ettiği gibi, sinek gibi küçücük basit akılları dahi aynı sözlerle talim eder, tatmin eder.”
“Zira Kur'an, bütün ins ü cinnin bütün tabakalarını imana davet eder. Hem umumuna imanın ulûmunu talim eder, isbat eder.”
“Öyle ise, avamın en ümmisi havassın en ehassına omuz omuza, diz dize verip beraber ders-i Kur'anîyi dinleyip istifade edecekler.”
“Demek Kur'an-ı Kerim, öyle bir maide-i Semaviyedir ki; binler muhtelif tabakada olan efkâr ve ukûl ve kulûb ve ervah, o sofradan gıdalarını buluyorlar, müştehiyatını alıyorlar. Arzuları yerine gelir. Hatta pek çok kapıları kapalı kalıp, istikbalde geleceklere bırakılmıştır.” (Nursi, Sözler, s. 390-391)
İlave bilgi için tıklayınız:
- Zümer suresi 6. ayette geçen, anne karnındaki üç karanlık devre nedir?
- Kur'an'da bebeğin üç karanlık içinde olduğu ve iki tam yıl emzirilmesi ...
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Enbiya 33. ayette bildirilen yörüngeler, İslamiyet'ten önce de biliniyor muydu?
- Zümer Suresi 6. ayette geçen, anne karnındaki üç karanlık devre nedir? Bilimsel açıklaması var mı?
- Şuara suresi 28. ayete göre, Kur'an dünyanın düz olduğunu mu söylüyor?
- Ayette geçen "suların karışmadığı" mucizesinin, daha önceden bilindiği iddiasına ne dersiniz?
- Zümer suresi 53. ayette-Muhammed'in (a.s.) kulları- gibi bir mana çıkıyor bunu nasıl anlamak gerekir?
- Kur'an'da, inkâr edenler, gökler ve yer bitişik bir durumdayken, onları birbirinden ayırdığımızı,... düşünmüyorlar mı, denilmektedir. Halbuki insanlar bunu görmemiştir. Nasıl anlamak gerekir?
- Peygamber Efendimizin, İmrü’l-Kays'ın şiirlerinden alıntılar yaparak Kur'anı yazdığını iddia edenlere ne cevaplar verilebilir?
- Enbiya Suresi 30. ayette, "Göklerle yer bitişikken, bizim onları ayırdığımızı görmediler mi?" denilmektedir. Ancak bu olayı kimse görmemiştir?
- Zümer Suresi 6. ayette geçen, "anne karnındaki üç karanlık devre" nedir; bilimsel açıklaması var mı?
- Zariyat suresi 48.ayette yerin yayılıp döşendiği anlatılır. Burada dünya düz anlamı çıkmaz mı?