Yoruldum, bunaldım, kendime ne demeliyim?

Tarih: 02.03.2024 - 17:06 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Ben çok yoruldum, kendi yaşıtlarımı görüyorum sorunları yok tek dertleri ya okul ya sevgili. Benim neden hayatım onlar gibi değil, bazen o kadar bunalıyorum ki yaşamak istemiyorum.
- Dayanamadığımı hissettiğim zamanlar oluyor neden böyle?
- Böyle durumlarda kendime ne demeliyim?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Bu tarz ruhsal sorunlara faydalı olabilmek için daha ayrıntılı bir bilgiye ihtiyaç var. Ancak siz çok genel bir durumu dile getirdiğiniz için, biz de ancak genel bazı tavsiyelerde bulunabileceğiz. 

Öncelikle dünya hayatında kim olursa olsun, ister dünyanın en zengin insanı, isterse en ünlüsü veya en güçlüsü olsun, herkesin mutlaka sıkıntıları ve sorunları vardır. Sadece sıkıntıların zamana, yaşanılan ortama göre derecesi farklıdır.

Ancak kimisi, sorunlarını çok büyütmeden üstesinden gelmesini bilir ve yoluna devam ederken, kimisi de küçük sorunlar karşısında paniğe kapılıp tükenmişlik yaşayabilir.

Bu durumu denizde yol alan bir gemi kaptanı gibi düşünebilirsiniz.

Bilindiği gibi dalgasız deniz yoktur, sadece fırtınanın kuvvetli veya zayıf esmesine veya denizin açık veya kapalı olmasına vb. bağlı olarak dalgaların büyüklüğü veya küçüklüğü değişebilir.  

Denizi, dalgaları ve görevini iyi bile gemi kaptanları en büyük dalgalar içinde bazı sarsıntılar geçirseler bile, yollarına devam ederler, ama içinde bulunduğu denizin ve geminin özelliklerini bilmeyen kişiler en küçük bir dalgada bile ciddi sarsıntı geçirirler.

Bu çerçevede size tavsiyelerimiz şunlar olacaktır:

- Herkesin Kendine Göre Sorunları Vardır

İçinde bulunduğunuz durumun toplumdan çok farklı olmadığını, iki aşağı iki yukarı herkesin sıkıntıları olduğunu düşünüp durumu kendi iç dünyanızda normalleştirin. Sorununuzu ne kadar normalleştirişseniz o kadar rahatlarsınız. Nitekim yazınızdan da anlaşıldığı gibi, sizi üzen kendi durumunuzdan ziyade diğer arkadaşlarınızdan daha fazla derdinizin olduğunu düşünmenizdir.

- Sorunsuz Bir Hayat Yoktur

Önemli olan sorunlarla beraber hayata devam etme becerisini gösterebilmektir. Muhtemelen, sizin az dertsiz gördüğünüz arkadaşlarınız da öyle yapıyorlardır. Yani sorunları hayatın bir parçası görüp, normal hayatlarına devam ediyorlar. Bazıları bunu maalesef abartıp sürekli çok mutluymuş algısı veriyor. Bunu yapmayan insanlar da onlara bakıp, kendilerinin ne kadar kötü durumda olduklarını zannediyorlar.

- Olumlu ve Güzel Yönlere Odaklanın

Var olan imkânlarınıza ve değerlerinize odaklanıp şükredin, minnettarlık duygularınızı geliştirin, elde olmayanlara bakıp üzülmeyin. Allah’ın insanoğluna verdiği sayısız nimetler vardır ki, ancak elden çıkınca değerini anlar. Mesela hasta oluncaya kadar sağlığın nasıl bir nimet olduğunu bilemez.

Oysaki ağır hasta insanlar onun haline bakıp imreniyorlardır.

Siz de şükredebileceğiniz, elinizden çıkınca çok üzüleceğiniz artı özelliklerinizi bir kağıda yazıp şükür duygunuzu artırın.

- Bakış Açınızı Değiştirin

Sorun ve sıkıntılara bakışınızı değiştirin. Çünkü insanları çoğu zaman rahatsız eden, sorunlar değil, o soruna bakış açısıdır. Unutmayın güzel gören güzel düşünür. Güzel düşünen hayatından lezzet alır.

- Destek Alın

Sorun çözme ve ilerleme konusunda yardım alın. Çünkü yapılan araştırmalarda mutlu insanlarla mutsuz insanları ayıran şey, mutlu insanların sorun çözme yetenekleri olduğu anlaşılmıştır.

Siz de sorunlarınızı nasıl çözebileceğinizi düşünün, bu konuda yardım alın, istişare edin. Ama çözmediğiniz veya çözemediğiniz sorunlar için de tevekkül edin, sabredin. Kadere teslim olun. Çünkü hadis-i şerifte “Kadere iman eden, kederden emin olur.” denilmektedir.

- Dünyanın Bir Tarla ve Okul Olduğunu Unutmayın

Unutmayın, insan bu dünyaya keyif almak için gelmemiştir. Aksine Allah'ı kendinden razı etmek, sevap kazanmak ve ahiretine yatırım yapmak için gönderilmiştir. İnsan, musibetler, sorunlarla mükemmelleşir, kâmil olur ve eğer sabrederse ahiretini kazanmış olur. Onun için siz arkadaşlarınıza değil, onlar size imrensin.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 100+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun