Vaaz ve sohbetlerde ağlamanın ölçüsü nedir?

Tarih: 22.06.2010 - 00:00 | Güncelleme:

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Bu konuyu birkaç noktada özetlemekte fayda vardır:

Biz mümin olarak başka müminlere, hatta başka insanlara hüsnüzan etmekle yükümlüyüz. Kur’an bizim suizandan uzak durmamızı açıkça emrediyor. Bunun ölçüsü şudur:

Bir insanın yaptığı bir işte samimi olup olmadığını gösteren bazı deliller vardır. Söz gelimi, eğer bir insan Allah’ın emir ve yasaklarına riayet etme hususunda titiz davranıyorsa, her davranışında Allah rızasını gözeten bir çizgide yürüyorsa, böyle takva sahibi bir insanın ağlamasını gösterişe yormak, Kur’an’ın yasakladığı bir suizandır ve bir vebaldir.

Aksine, hiç takvası olmayan, Allah’ın emir ve yasakları konusunda son derece laubali olan fasık bir kimsenin dinî bir hassasiyet göstermişçesine ağlamasının gösteriş olma ihtimali kuvvetlidir. Fakat buna rağmen fasık bir müminin de belli bazı zamanlarda bamteline dokunan bazı hususlardan ötürü ağlaması mümkündür. Bu sebeple, bu gibi kimseler hakkında bile suizanda bulunmamak esastır.

Çünkü İmam Gazalî’nin de ifade ettiği gibi, bir kimsenin dürüstlüğüne delalet eden bir tek ihtimal varsa, onun kötü bir kimse olduğunu gösteren doksan dokuz ihtimal olsa bile, bu kimseye iyi niyetle, hüsnüzanla bakmak gerekir. Çünkü hüsnüzan toplum için bir emniyet kilidi olduğu gibi, suizan da toplumun savrulmasına hizmet eden maymuncuk bir anahtar hükmündedir.

Bu gün toplumlarda güven bunalımı varsa, bunda insanların karşılıklı olarak birbirine suizan beslemelerinin büyük rolü vardır. Ayrıca başka insanlara hep kötü nazarla bakan kimsenin suç işleme ihtimali daha kuvvetlidir. Çünkü, herkesi hırsız olarak gören kimsenin hırsızlık yapması, herkesi riyakâr gören kimsenin riyakârlık yapması kendisine daha hafif gelir ve bu düşünceyle ortamı suç işlemesine müsait olduğunu düşünür.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun