Gizli gıybet nedir? Kalpteki suizan niçin günah olmaktadır?

Tarih: 30.07.2015 - 08:58 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Sitenizde kalpteki suizannın gizli gıybet olduğunu yazmışsınız.. Bunu anlayamadım.. Bunu bana açar mısınız?
- Kalpteki suizan olsa olsa suizan günahının ta kendisi olmalı değil miydi?
- Bir düşüncenin veya bir sözün gıybet olabilmesi için,bunun başkalarıyla da paylaşılması gerekirdi..Oysaki kişi burada kendisi ile baş başadır..Bir kişinin,bir başkasının günahını,kusurunu düşünmesinin veya kendi kendine dillendirmesinin neresi gizli gıybet olmaktadır?
- Lütfen gizli gıybetin tam açılımını yapar mısınız? 

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Gıybet, diliyle, başkasını onun olmadığı yerde kötülemektir. Eğer seslendirilen bu kötülük gerçekten o adamda varsa, bu bir gıybet olur; eğer yoksa bu hem gıybet hem iftira ve yalan olur.

Şayet bir kimsenin kötülüğünü diliyle seslendirmek yerine, onu kalbiyle içinden seslendirse bu suizan olur.

Şayet bir kimsenin kötülüğünü gözleriyle veya kulaklarıyla araştırmaya çalışsa bu da tecessüs olur.

Suizan, gıybet ve tecessüsün üçü de bir kimsenin hakkına girmek manasında olup birer günahtır. Ayette bu üç özelliğe de (Hucurat, 49/12) de ayrı ayrı yer verilmiştir.

- Bizim sitemizde suizan ile gıybetin karşılaştırılması, onların yakın komşu olduklarını göstermeye yöneliktir. Yoksa, onlara ayrı isimler verildiği malumdur.  

Bu gibi benzerlikleri karşılaştırmaktan maksat, insanlar tarafından daha az önem verilen suizannın da herkes tarafından kötü olduğu bilinen gıybetle eş değer bir konumda olduğuna dikkat çekmektir.

Bu benzetme sanatının ortak benzeme yönü (vec-i şebehi), -biri dil ile diğeri kalp ile de olsa- her ikisinin de bir adam hakkında kötülük isnadında bulunmuş olmalarıdır.

- Gıybet, bir kimseyi gıyabında kötülemek demektir. Bir kişinin gıyabında dil ile yapılan kötülemeye “açıktan gıybet” denilmesinde hiçbir mahzur olmadığı gibi, bir kişinin gıyabında kalpten yapılan kötülemeye de “gizli gıybet” sözcüğünü kullanmakta (mecaz, istiare, teşbih gibi) biraz edebi sanatlara vakıf olanlarca hiçbir sakıncası yoktur.

Şunu da belirtelim ki, bu tür mecaz ifadeleri hakikatle karıştırmak işin tadını tuzunu kaçırır.

Burada izninizle şu veciz sözü de hatırlatmakta fayda görüyoruz:

“Mecaz, ilmin elinden cehlin eline düşse, hakikate inkılab eder; hurafata kapı açar.”  (Nursi, Mektubat, s. 473)

- Kalpteki suizan kalbi bir gıybet olduğu için günahtır. Çünkü, bazen bir kimseye açıktan dilinle kötü bir şey söylemekten çekinebilirsin. Fakat onu içinden kötülersin. İşte bu da düşünce bazında kalbi bir gıybet olur.

- Kalbi gıybet aynı zamanda kişiye karşı “suizandır/kötü düşünmektir”, oysa İslam’da insanlar birbirine karşı hüsnüzanla mükelleftir. Çünkü, suizan iki açıdan zararlıdır:

Birincisi: Suizan eden kişi, başkasının kusurlarıyla meşgul olduğu için kendi kusurlarını görmeye fırsat bulmayabilir.

Ayrıca. başkasının kusurlarını abartılı olarak görmeye alışmış bir kimse, kendini adeta “sütten çıkmış kaşı” gibi tertemiz sanır ve gurura düşer. Bu ise imtihanı kaybetmenin önemli bir etkenidir.

İkincisi: Başkasına suizan beslemek, sosyal hayat bakımından büyük zararlar doğurur. Çünkü, şunu-bunu kötü işler yapan kimseler olarak görenler topluma karşı güvenlerini kaybederler. Adeta herkes, herkesi cani, zani, hırsız gibi görmeye başlar.

Bu ise bir toplumun maddi ve manevi dinamiklerini zedelemeye yeter de artar. Çünkü mesela, başkalarını hırsız gören kimsenin hırsızlık yapması daha kolay olur. Başkalarını günahkâr olarak tasavvur eden kimsenin günah işlemesi kolaylaşır. “Birlikte, ölmek düğüne davet gibidir.” şeklinde bir tekerleme vardır ki birçok insan için günah işlemeye kolaylık sağlar. Gerçi bu bir safsatadır, ama yine de etkisini icraata gösterebiliyor.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun