Melekler nefis sahibi olmadıkları halde, Allah kitabında neden kulluklarını örnek olarak gösteriyor?

Tarih: 02.01.2016 - 09:54 | Güncelleme:

Soru Detayı

1) Melekler nefs sahibi olmadıkları için, bir nevi, sadece iyilik yapmak zorunda olan robotlar gibidirler. Bu durumda Allah-ü Teala (c.c) insanlara yüce kitabında neden meleklerin kulluklarını örnek olarak gösteriyor?
- Meleklerin bu durumda Allah'a itaatlerinin ne gibi bir önemi olabilir?
2) Allah(c.c),kitabında melekler için şerefli elçiler, kiramen katibin gibi melekler için de şerefli yazıcılar deyimini kullanıyor. İmtihan da olmadıklarına göre melekler nasıl şeref sahibi olabiliyorlar?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

1) Kur’an’da her şeyin, canlı ve cansız bütün varlıkların Allah’a ibadet ettiği bildirilmiştir. (İsra, 15/44) Melekler cansız varlıklardan ve canlı-şuursuz varlıklardan çok farklıdır. Onların ibadetlerinden söz edildiğine göre, meleklerin ibadetlerinden de söz edilmesi hikmetin gereğidir.

- Bütün varlıkların Allah’a ibadet ettiğinin belirtilmiş olması, insanların ibadetleriyle bir karşılaştırmak değildir. Allah’ın azametini, büyüklüğünü, kâinat çapındaki uluhiyet ve rububiyetini dikkatlere sunmak içindir. Bu ayetlerden alınacak ders; insanların, ibadeti emreden Allah’ın azametini gönüllerine nakşetmek suretiyle kulluk konusunda dikkatli olmalarıdır.

Nitekim Bediüzzaman hazretleri, insanların Allah’ın emir ve yasaklarına riayet etmelerini sağlamak için O’nun azametini kalplere yerleştirmenin gerekli olduğunu belirtmektedir:

“Sonra Cenab-ı Hakk'ın emirlerine ve nehiylerine itaat ve inkıyadı tesis ve temin etmek için, Sâni'in azametini zihinlerde tesbit etmeye ihtiyaç vardır.” (İşarat-ül İ'caz, s. 84)

- Ayrıca, Allah’ı en iyi tanıyan meleklerdir. Meleklerin önemli bir kesimi, insanlarla kıyas kabul etmez şekilde, güçlüdür. İmtihana tabi tutulmamalarına rağmen Allah’ın azameti karşısında tir tir titrerler. Bundan alınacak ders şudur: Allah’ı en iyi tanıyanlar, Ona karşı en çok saygı duyanlardır. Nitekim,

 “Kulları içinde ancak alimler Allah’tan gereği gibi korkarlar, saygı gösterirler.” (Fatır, 35/28)

mealindeki ayette de Allah’ı yakından tanımak, ona karşı saygılı davranmanın gerekli bir yolu olduğu gösterilmiştir.

Meleklerin itaatinden söz edilmekle, insanlar ibadete teşvik edilmiştir. Çünkü, Allah’ın kendisine her zaman itaat eden melekleri yaratması, onun itaatten hoşlandığını gösterir. Bu gerçeği idrak eden bir insan da onu hoşnut etmek için itaat eder.

- Ayrıca, müşrikler melekleri Allah’ın kızları olarak tasavvur ediyorlardı. Bazıları da onları bir nevi ilah kabul edip onlara tapıyorlardı. Kur’an’da meleklerin yaptığı kullukları nazara verilerek, onlarında birer kul olduklarına işaret edilmiştir.

2) İmtihanla kazanılan şeref ayrıdır. Yaratılış itibariyle şerefli, asaletli olmak ayrıdır.

Bir tavus kuşunun, bir yarasadan daha şerefli olması, bir kelebeğin bir ağustos böceğinden daha şerefli olması, imtihanla ilgili olmayan hususlardır.

Bunun gibi, insanlar varlıklar arasında en mükerrem, en şerefli bir varlıktır. Kâfir olsun, mümin olsun, bu noktada fark etmez. İlahi sanat estetiği bakımından çok şereflidirler. “Ahsen-i takvim”de yaratılmakla şereflidirler.

İşte melekler de hem nurani birer sanat tablosu halinde yaratılmış olmaları, hem manevi nezahet ve nezaketlerin simgesi olmaları itibariyle şereflidirler, mükerremdirler. Günah işlemeyen yapılarından ötürü ayrıca kutsiler kervanına katılmış varlıklar olarak şereflidirler.

- Ayrıca, onların mükerrem ve şerefli olmaları, yalan söylemelerine, haksızlık etmelerine engeldir. Bu vasıflarıyla insanlarla ilgili işlemleri yaparken, dosya tutarken, asla yanlış yapmayacakları anlaşılmaktadır. Bu da ayrı bir şeref tablosudur..

İlave bilgi için tıklayınız:

Meleklerde cüz'i irade var mıdır? Varsa, insanın cüz'i iradesinden ...

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun