Hz. Âdem ve Hz. Havva'nın, şeytana aldanmaları?..

Tarih: 17.07.2011 - 12:42 | Güncelleme:

Soru Detayı
- Hz. Âdem ve Hz. Havva, ölüm diyarı olmayan cennette ölümü tanımadıklarına göre, nasıl oluyor da şeytanın bu konudaki vesvesesine yenik düşerek günahkâr oldular?
Cevap

Değerli kardeşimiz,

Evvela, cennetin hayat diyarı olması demek, Hz. Âdem ile Hz. Havva'nın cennete ilk defa girdiklerinde, orada ölümsüz olacağı anlamına gelmez.

İkincisi, Hz. Âdem ve Hz. Havva ilk defa hiç görmedikleri bir diyarda bulunuyorlardı. Buranın baki bir diyar olup olmadığını bilseler dahi, kendilerinin bu diyarda baki kalıp kalmayacaklarını bilmelerine imkân yoktu. Çünkü bu mesele aklî değil, naklidir/Allah’tan gelen bir mesajla ancak anlaşılabilir.

İlahî hikmet onları da imtihana tabi tutmuş ve bu konuda özgür iradelerini ilahî yasak ile şeytanın cazip teklifinden birini tercih etmelerine imkân vermek üzere, bu beka konusunu onlara bildirmemiş olabilir.

Bununla beraber, onlar çok saf ve temiz kalpli oldukları için, bir varlığın yalan yere Allah’ın adını kullanabileceklerini hiç hesaba katmamışlardı. Nitekim Hz. Âdem’in,

“Ey Rabbim, ben senin izzetine yemin ederim ki sana yalan yere yemin eden hiç kimse görmemiştim. (Onun için şeytanın yeminine kandım)” (bk. Razi, Mefatih, Bakara, 35. Ayetin tefsiri)

dediği rivayet edilir.  İnsan fıtratı da beka aşkı ile ebedi hayat aşkıyla dopdolu olduğu için, bir an bu duygusal tarafları ağır basmış ve ilahî yasak konumunu unutmuşlardı.

Zaten olayın asıl hikmeti de Hz. Âdem’in ve neslinin yeryüzü halifeliği görevine getirmek olduğu için, bu fiili unutmanın sonucu bir yandan bir ceza olarak cennetten kovulmayı gerektirdiği gibi, bir yandan da yeryüzü halifelik makamına terfi ettirilmiştir.

Sorunuzda geçen “Cennete gidersek, bizler de ölümsüzlüğün tanıkları olacağımız için, şeytan cehennemden salıverilse ve yine vesvese vermeye kalksa, bu tuzağa düşmeyeceğiz.” şeklinde bir yargı isabetli değildir. Kur’an’da,

“Onların ateşin karşısında durdurulup, "Ah! Keşke dünyaya geri gönderilsek de bir daha Rabbimizin âyetlerini yalanlamasak ve inananlardan olsak!.." dediklerini bir görsen! Hayır! Daha önce gizlemekte oldukları şeyler (günahlar) onlara göründü. Onlar dünyaya gönderilseler bile, nehyolundukları şeyleri mutlaka tekrar yaparlardı. Onlar kesinlikle yalancıdırlar.” (En’am, 27-28)

manasındaki ayetin vurgusu bu hakikatin açık delildir.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun