Vaadinden, sözünden dönmek ahlaksızlık mı?

Tarih: 22.03.2023 - 13:14 | Güncelleme:

Cevap

Değerli kardeşimiz,

İster Allah’a ister insanlara karşı verilmiş olsun, her söz verme, yükümlülük için ehliyet şartlarını taşıyan bir insanı borçlu ve sorumlu kılar.

İslam ahlakında bu sorumluluğun yerine getirilmesine ahde vefa veya ahde riayet denir ki her iki tabir de Kuran’dan alınmıştır. (bk. Bakara 2/177; Müminûn 23/8)

“Sözünde durmak, verdiği sözlere bağlı kalmak, özü ve sözü doğru olmak” gibi anlamları içine alan ahde vefa veya kısaca vefa, İslam ahlakının en önemli prensiplerinden biridir. Ahlakçılara göre ahde vefayı yüksek bir fazilet hâline getiren husus, kişinin taahhüdünün aksini her an yapma imkânına sahip olduğunu bilmesine rağmen, kendisini verdiği söze bağlı hareket etmek zorunda hissetmesidir.

Kuran-ı Kerim’de ve hadis-i şeriflerde olgun müminlerin vasıfları sayılırken, onların ahde vefa gösterme özelliklerine işaret edilir. (bk. Müminun 23/8; Mearic 70/32)

Kuran’da ahde vefa ile ilgili ayetlerde, kendileriyle yapılmış antlaşmaların hükümlerine riayet ettikleri müddetçe, Müslüman olmayan taraflara dahi verilen söz istikametinde uygulamada bulunulması emredilmektedir. (bk. Tevbe 9/1, 4, 7)

Diğer ahlaki faziletlerde olduğu gibi ahde vefa göstermede de ümmeti için örnek bir yaşayış sürdürmüş olan Hz. Peygamber (asm) Efendimizin Hudeybiye Antlaşması’ndan hemen sonra, yanındaki Müslümanların itirazlarına rağmen, kendisine sığınan Ebû Cendel’i antlaşmanın gereği olarak müşriklere iade etmesi, onun verdiği söze bağlılığının en canlı örneklerinden birisidir.

Efendimize (asm) “el-Emîn” sıfatının düşmanları tarafından bile verilmesinin, kendisinin ahde vefa ve emanete riayet faziletine kemaliyle sahip bulunmasından ileri geldiği bütün kaynaklarda belirtilmiştir.

Nitekim Peygamberimiz (asm), konu ile ilgili hadislerinde ahde uygun hareket edilmesini imandan saymış, ahde aykırı davranmayı ise münafıklık alametleri arasında göstermiştir. Zira sözünde durmamak, sözüne güvenilmez olmak, imanın özünde bulunan sadakat mefhumu ile çelişmektedir.

Halbuki gerek Kuran’da, gerekse hadislerde ahde vefa ile sadakat arasında kopmaz bir bağ bulunduğu belirtilmiştir. (bk. Bakara 2/177)

İnsanların toplum hayatının gereği olarak, birbirleriyle yaptıkları sözleşmelerin esaslarına uygun hareket etmelerinin, verdikleri sözleri mutlaka yerine getirmelerinin önemi üzerinde ısrarla duran İslam ahlakçıları, bu konuyu ekseriyetle “dilin afetleri” başlığı altında incelemişlerdir.

Peygamberimiz (asm), verdiği sözden caymayı, kusmuğunu yalamak şeklinde nitelemektedir. (bk. Ebu Davud, Büyu, 83; Tirmizî, Büyu 52)

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 100+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun