Şehitlere kabir sorgusu olmadığına göre, Hz. Ömer’in sorguya çekilmesi nedendir?

Tarih: 14.05.2012 - 01:40 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Şehitlere, kabir sorusunun sorulmadığını biliyoruz. Hz. Ömer de şehit olmuştur. Anlatılanlara göre nekir münker melekleri, Hz. Ömer’e kabir sualinde bulunmuştur. Hatta Hz. Ömer çok sert ceveplar vermiş. Bu olayda bilmediğimiz bir şey mi var?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Önce şehidin durumuna bakalım:

Şehitler için kabirde sorgu-sualin olmayacağına dair bazı hadisler vardır: 

- Hz. Peygamber (asm): “Bütün  müminlerin kabirlerinde (sorgu-sual ile) imtihan edilmelerine rağmen, şehidin bundan muaf tutulmasının hikmeti nedir?” şeklindeki, soruya şu cevabı vermiştir:

“(savaşırken) başında kılıçların şimşek gibi çakmaları imtihan olarak ona yeter.” (Nesai, Cenaiz, 113)

Bu hadisten anlaşılıyor ki, kabirdeki sorgu, -müminin imanındaki samimiyeti ile münafık olan kimsenin samimiyetsizliğini ortaya koymaya yönelik- bir imtihandır. Şehit bu imtihanı en ağır şartlarda kazanmıştır. Son nefeslerini imanındaki samimiyetini gösteren bir ortamda vermiştir.

- Mikdam b. Madikerib anlatıyor: Resulullah (asm) şöyle buyurdu:

“Şehit için Allah katında altı haslet (mükâfat) vardır:  İşin başında (ölür ölmez) affedilir. Cennetteki yerini görür. Kabir azabından korunmuş olur. Kıyamet gününün o büyük korkularından emin olur. -Bir tek yakutu dünya ve içindekilerden daha hayırlı olan- vakar tacı başına konur. Yetmiş iki huriyle evlenir. Akrabalarından yetmiş kişiye şefaat eder.” (Tirmizi, Fedailu’l-cihad, 35)

- Fudâle b. Ubeyd anlatıyor: Rasûlullah (asm) şöyle buyurdu:

 “Her ölen kimsenin amel defteri kapanır, ancak Allah yolunda kalbi cihada bağlı olarak ölen kimse müstesna; onun ameli kıyamet gününe kadar çoğalıp artar ve o kimse kabir fitnesinden de emin olur.” (Tirmizi, Fedailu’l-cihad, 2)

Bu hadiste yer alan, “kabir fitnesinden emin olma” hususu alimler tarafından iki şekilde algılanmıştır. 

Birincisi: Yani, kabrin sorgu-sualinden, sıkıştırmasında ve azabından korunmuş olurlar. 

İkincisi: Melekler onu sorguya alırlar fakat, samimi imanından dolayı cevabını rahay verebilir ve kendisine herhangi bir sıkıntı söz konusu olmaz. Ancak birinci görüş daha kuvvetlidir, hadis rivayetlerine daha uygundur.

Allah yolunda savaşmadan, sadece sınır boylarında nöbet tutarak Müslümanların can-mal güvenliklerini sağlayan ve böylece kalbiyle cihada bağlılığını pekiştiren bir insan, sorgu-sualden korunuyorsa, bizzat cihad ederek  şehit olan kimsenin sorguya çekilmemesi daha da önem arz eder.

- Fıkıh alimleri de bu gibi hadislere dayanarak,

 “Allah yolunda cihad maksadıyla sınır boylarında İslam ülkesini korumak için nöbet tutan kimse de şehit gibi sorguya çekilmez.” diyorlar. (Dürrü’l-muhtar/Reddü’l-muhtar, 4/121) 

- O halde Hz. Ömer gibi şehit olmuş bir kimsenin kabirde sorgu-suale tabi olmasını nasıl izah edilir? Buna iki şekilde cevap verebiliriz.

a. Hz. Ömer’in kabirde sorgu suale tabi tutulduğuna dair haber, İslam’da delil sayılan hiçbir nassa dayanmamaktadır. Bu husus daha çok bazı kimselerin gördüğü rüyalara dayandırılmıştır. Oysa “Rüyalarla amel edilmez.” prensibi tam da bu gibi ciddi konular için geçerlidir.

b. Hadislerde kabir imtihanından muaf tutulan kimselerin manevi şehit değil, sadece maddi cihatta şehit olanlar olduğunu anlamak da mümkündür. Bunun dışındaki şehitler manevi şehitler olmalarına rağmen, asıl şehit gibi muamele görmezler. Nitekim, asıl şehitler yıkanmadan defnedildikleri halde, -Hz. Ömer dahil- manevi şehitler yıkanırlar ve yıkanmışlardır.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 10.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun