Sadaka yerine ulaşmaz ise yeniden mi verilmelidir?

Sadaka yerine ulaşmaz ise yeniden mi verilmelidir?
Tarih: 25.03.2021 - 14:26 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Sadaka veren kişi, verdiği yerin veya kişinin sadakaya layık olmadığını öğrenirse, sadakası geçersiz midir, yeniden vermesi gerekir mi?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Farz veya vacip olmaksızın gönüllü bağış anlamında yapılan bir sadakayı yeniden vermek gerekmez.

Bir Müslüman, her nereye ve her kime verirse versin, yapılan sadakanın ecrini ve mükafatını alır.

Bununla beraber, imkanı olanların tekrar tekrar sadaka vermesi daha güzeldir.

Nitekim Ebu Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resulullah alyhissalatü vesselam şöyle buyurmuştur:

“(Vaktiyle) bir adam:

- Ben mutlaka bir sadaka vereceğim, dedi. Geceleyin evinden sadakasını alıp çıktı ve onu bilmeden bir hırsızın eline tutuşturdu. Ertesi gün halk:

- Hayret! Bu gece bir hırsıza sadaka verilmiş, diye konuşmaya başladı. Adam:

- Allah'ım! Sana hamdolsun. Ben mutlaka bir sadaka daha vereceğim, dedi. Sadakasını alarak evinden çıktı ve onu bir fahişenin eline tutuşturdu. Ertesi gün halk:

- Olur şey değil! Bu gece bir fahişeye sadaka verilmiş, diye dedikoduya başladı. Adam:

- Allah'ım! Bir fahişeye sadaka verdiğim için sana hamdolsun. Ben mutlaka bir sadaka vereceğim, dedi. Sadakasını alıp evinden çıktı ve onu bir zenginin eline koydu. Ertesi gün halk:

- Bu ne iştir! Bu gece bir zengine sadaka verilmiş, diye söylenmeye başladı. Adam:

- Allah'ım! Hırsıza, fahişeye ve zengine sadaka verdiğim için sana hamdolsun, dedi.

Uykusunda o adama şöyle denildi:

- Hırsıza verdiğin sadaka, belki onu yaptığı hırsızlıktan utandırıp vazgeçirecektir. Fahişe belki yaptığından vazgeçip iffetli bir kadın olacaktır. Zengin de belki bundan ibret alıp Allah’ın kendisine verdiği maldan muhtaçlara dağıtacaktır.” (Buhârî, Zekât 14; Müslim, Zekât 78)

Bu olayın İsrailoğulları zamanında meydana geldiği başka rivayetlerden anlaşılmaktadır. Hırsıza, fahişeye ve zengine verilen sadakanın büyük hayretlerle karşılanması, o devirde sadakanın sadece dindar olan muhtaçlara verildiğini göstermektedir.

Adamın verdiği sadakaların Allah tarafından kabul edilmesi ise, Cenab-ı Hakk’ın sadakaları kabul etme konusundaki ölçüsünün hiçbir zaman değişmediğini, iyi niyetle verilen bir sadaka yerini bulmasa bile Allah Teala’nın onu kabul edeceğini ortaya koymaktadır. İyi niyetle yapılan bir iş, hatalı bir sonuç da doğursa, Cenab-ı Mevla kulun samimiyetine bakmakta, kendi rızası için yapılan iyilikleri kabul buyurmaktadır.

Ayrıca, hadis-i şerifte, Allah rızası için verilen sadakanın, insan üzerinde yaptığı bir başka tesire dikkatimiz çekilmektedir.

Kendisine sadaka verilen yanlış yoldaki bir kimse, şayet aklı başında biri ise, gördüğü bu iyilik karşısında durumunu değerlendirecek, tuttuğu yolun hatalı olduğunu fark edecek ve Allah’ın yardımıyla doğruya dönecektir. Kim oldukları bilinmeden, gecenin karanlığında bir hırsızın, bir fahişenin ve bir zenginin eline tutuşturulan sadakanın, onlar üzerinde iyi tesirler bırakacağının belirtilmesi bunu göstermektedir.

Her devirde olduğu gibi, günümüzde de bazı insanlar karınlarını doyurmak veya karınlarını doyurmak zorunda oldukları insanlar için hırsızlık, fuhuş gibi çirkinliklere başvurmaktadır.

Cenab-ı Hakk’ın lütfuna, ihsanına mazhar olmuş varlıklı kimseler, çevrelerindeki fakir ve muhtaçlarla ilgilenseler, bu hadiste buyurulduğu gibi “Allah’ın kendilerine verdiği maldan muhtaçlara dağıtsalar”, nice problemler daha gün yüzüne çıkmadan çözülür; nice iyi insan izzetini, iffetini yere düşürmekten kurtarır.

Sadakanın gizli verilmesi hususu, hem alan hem de veren için önemlidir. Bugün bazı hayır severlerin yaptığı gibi yardımların fakirlere evlerinde verilmesi, böylece yapılan iyiliğin kimseye gösterilmemesi her şeyden önce fakiri ve yoksulu yüz suyu dökmekten kurtarır. Öte yandan hayır yapan kimse de gösteriş duygusuna yakalanma tehlikesi ortadan kalkacağı için yardımının hayrını görür.

Benî İsrail’den olan hayır sever adam, verdiği sadakaların -kendine göre- yerini bulmadığını görünce Allah’a hamdetmekle, Allah'ım bu yanlışlıklar benim irademle değil senin iradenle olmuştur; senin yaptığın her şeyin de bir hikmeti vardır, demek istemiş ve ilahi takdire razı olduğunu belirtmiştir. Buna göre:

- Yapılan işleri Allah rızası için yapmak ve sadakayı gizlice vermek pek değerlidir.

- İyi niyetle verilen sadaka yerini bulmasa bile Allah onu kabul eder.

- İnsan verdiği sadakanın yerini bulmadığını anlayınca, imkanı varsa tekrar sadaka verebilir.

- Herkes Allah’ın çizdiği kadere boyun eğmeli ve O’nun arzusu dışında bir şey yapılamayacağını bilmelidir.

- İyilik yapmak için mutlaka iyi adam aramak gerekmez.

İlave bilgi için tıklayınız:

Zekat verdiğimiz kişinin zengin olduğu anlaşılırsa, yeniden zekat ...

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 1.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun