Sabah namazına kalkmayanların, şeytan kulağına bevl eder, sözü hadis midir?
Değerli kardeşimiz,
Böyle bir rivayet vardır, şöyle ki:
Bize, Osman b. Ebî Şeybe ile İshâk rivayet ettiler. Osman dedi ki: Bize Cerîr, Mansûr'dan, o da Ebû Vâil'den, o da Abdullah'dan naklen rivayet etti. Abdulah şöyle demiş: Resûlüllah (Sallallahü aleyhi ve Sellem) 'in yanında, bir gece tâ sabaha kadar uyuyan bir adamın Iâfı edildi. Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem):
«Bu, öyle bir adamdır ki, şeytan onun kulaklarına.» yahut: «Kulağına bevl etmiştir,»
buyurdular. Bu hadîsi Buhâri «Kitâbu't-Teheccüd», «Kitâbü Bed-i'l-Halk» ve «Sifatü İblis» de; Nesâi ile İbni Mâce dahî «Namaz» bahislerinde muhtelif râvîlerden tahrîc etmişlerdir.
Buharî'nin rivayetinde: «Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) 'in yanında bir adamın lâfı edildi de: O sabaha kadar uyur; namaza kalkmadan sabahlar dediler. Bunun üzerine Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem):
"Onun kulağına şeytan bevl etmiş." buyurdular.» denilmektedir.
Hadîsin zahirine bakılırsa, o kimsenin kalkmadığı namazdan murâd, farz namazdır. Babımızın rivayetinde Resûlüllah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in, kulaklarına mı yoksa kulağına mı dediğinde râvî şekketmişdir.
Şeytanın kulağa bevletmesinden ne kasdedildiği ulemâ arasında ihtilaflıdır.
Hattâbî'ye göre, bu cümle bir temsildir. Uyuyan kimsenin ağır ve derîn bir uykuya dalması ve namazdan gafil kalması, kulağına bevl edilip de işitmez olan ve hissi fesada uğrayan kimsenin hâline benzetilmişdir. Hattâbî bu sözün hakikat olabileceğine de ihtimâl vermiş: «Eğer murâd hakîkaten şeytanın bevli ise bu da inkâr edilemez...» demişdir.
Tahâvî: «Bu söz şeytanın o kimseye tehakkümünden ve o kimsenin şeytana râm olmasından istiaredir.» diyor.
Bâzıları: «Bu söz şeytanın, o kimse ile alay ve istihza etmesinden kinayedir. Çünkü bir şeyle alay eden kimsenin, o şey'in üzerine bevl etmesi âdetdir. Onu son derece hakîr gördüğü için adetâ bevl yeri olan hela yerinde kullanır.» derler.
İbni Kuteybe (213-276) ye göre bevlden murâd, ifsâd etmekdir. Araplar bevl kelimesini ifsâd etmekden kinaye olarak kullanırlar.
Uyku meselesinde gözün zikredilmesi daha münâsip olduğu hâlde, bu hadîsde kulağın zikredilmesi Tıybi 'nin beyânına göre, uykunun ağırlığına işaret içindir. Çünkü intibah yeri kulaklardır. Burada necasetlerden de bevlin zikredilmesi deliklere ve damarlara kolayca akıp girdiği içindir. Bu suretle bütün âzâya bir tembellik verir.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Ölen kişi kendisini yıkayanı ve defnedeni görür mü?
- Hz. Aişe oyun seyrederken Peygamberimizin sırtına mı binmiştir?
- Peygamberimiz, köleyi evinden kovmuş mu?
- Dört defa itiraf yokken, neden recim cezası verilmiş?
- Hz. Peygamber Efendimizin bazı beddularını haksız yere yaptığını söylemek (Müslim, Birr, 88-97), ona bir saygısızlık değil midir?
- Allah'ın en sevdiği amel az da olsa sürekli, devamlı olanıdır, hadisini nasıl anlamak gerekir?
- Cehenneme girenler ölmeyecek mi?
- Su hayrı ölüm anında kişiyi korur mu?
- ?Oğlan çocuğunun idrarının değdiği yere su serpme ve kız çocuğunun idrarının değdiği yeri ise yıkama? ile ilgili hadisleri nasıl anlamak gerekir?
- Babam Huzeyme bir kere rüyasında sanki Rasûlullah'ın alnı üzerine secde ettiğini görmüş...