"O zaman taraftarlarını çağırsın. Biz de zebanileri çağıracağız." (Alak, 96/17-18) ayeti insan sözüne benziyor?
"And olsun ki onu perçeminden, yalancı ve günahkar perçeminden cehenneme sürükleriz. O zaman taraftarlarını çağırsın. Biz de zebanileri çağıracağız."(Alak, 96/15-18)
- Bu ayet, Ebu Cehil için söylenmiş. Güçsüz bir insanın “Allah benden yana.” demesine benziyor. Yani insan sözü.
Değerli kardeşimiz,
Kur’an, insanlara hitap etmek üzere indirilmiş bir semavi kitaptır. Bu sebeple, insanların konuşma sitiline benzer bir üslubu kullanması belagatin gereğidir. Kullanılan üslup, bir yandan Kur’an’ın semavi kimliğini gösteren harika bir yöne sahip olması yanında, insanların kullandığı üslubu da takip etmesi bu sırr-ı belagatten ileri geliyor.
Bu nedenle de söz konusu ayetlerde müşriklerin kullandığı ifadeye bir karşılık olduğu için, aynı temayı işleyen bu ifade kullanılmıştır. Nitekim tefsir kaynaklarının verdiği bilgiye göre, bir gün Ebu Cehil, Mescid-i Haram’da namaz kılan Hz. Peygamber (asm)'in yanına gelip onun namaz kılmasına engel olmaya çalışmıştır. Hz. Peygamber (asm) de -ahiretteki azabını kastederek- ileride bunun hesabını ağır ödeyeceğini belirtmiş; bunun üzerine Ebu Cehil, “Şimdi sen beni mi, yani bu memlekette çocukları, aşireti, yandaşları en fazla olan birini mi tehdit ediyorsun?!.” diye çıkışmıştır. Bunun üzerine Alak suresinin bundan önceki ayetlerinde namaza engel olması konusu işlenmiş ve onun bu pervasız tavrı karşısında da -Alak suresinin 15-18. ayetlerinde geçtiği üzere- şu ifadelerle tehdit edilmiştir:
“Hayır! Hayır! Olmaz böyle şey! Eğer bu tutumundan vazgeçmezse, onu perçeminden tutup cehenneme sürükleriz. Evet, o yalancı ve suçlu perçeminden tutup sürükleriz. İstediği kadar grubunu / adamlarını yardıma çağırsın! Biz de zebanîleri çağırırız!” (bk. Taberi, Zemahşeri, Beyzavi, Nesefi, Razi, ilgili ayetin tefsiri).
Bu kadar beliğ, bu kadar olayın durumuna uygun bir ifadeden Kur’an’ın semavi kimliğini anlamak ve onun bu belagatine karşı hayranlık secdesini yapmak gerekirken, bunu Kur’an’ın aleyhinde kullanmak, gerçekten akıl, feleğinin ön yargı yörüngesinde tersine döndüğünü gösterir.
Doğrusunu isterseniz, -Allah’ın sonsuz ilim ve hikmetiyle tanzim ettiği imtihan şekli değil-, sorudaki mantık enstrümanı, analitik düşünce argümanı bize garip hem de pek garip geliyor.
İlave bilgi için tıklayınız:
- Alak suresi 15 ve 16. ayetlerde geçen nasiye/perçemle ilgili bir mucize olabilir mi? ...
- "Hayır; eğer o, (bu tutumuna) bir son vermeyecek olursa, andolsun, onu perçeminden ...
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Cehennemde kapışma mı?
- Allah’ın kadınlara, sürülmesi gereken tarla ve memeleri yeni tomurcuklanmış kızlar, demesi uygun mu?
- "Ahzab suresi inene kadar, on yedi yıl boyunca İslam’da başörtüsü yoktur, köle ile özgür kadınları ayırt etmek için getirilmiştir, cinsellikle de ilgisi yoktur, Hammurabi kanunundan alınmıştır." gibi sorulara nasıl cevap verirsiniz?
- “Tevrat ellerinde iken seni hakem mi tayin ediyorlar?" (Maide, 5/43) ve benzer ayetler Tevrat’ın evrensel olduğunu göstermez mi?
- Medine’deki Yahudilerin Müslüman olmadıkları için Enam suresinin 106 ve 107. ayetlerinin indirildiği iddiası doğru mudur?
- Zebaniler siyah nurdan mı yaratılmıştır?
- Kur'an yirmi üç yıl boyunca gelişen olaylara göre yazılmış ve daha sonra değiştirilmiş bir kitap?
- Kur’an ayetleri arasında neden konu bütünlüğü hiç yok?..
- Ahzab suresi 36. ayette, Allah ile Peygamber kararları ortak alıyorlar anlamı çıkıyor; hükmü veren Allah ise, Peygamber'in adı neden geçiyor?
- Zümer, 39/10’da “de ki” sözcüğü olduğunda Muhammed'in Müslümanlara “kullarım” diye seslendiği anlaşılmaktadır?