Neden cennette kadın ödül sisteminin bir parçası olarak kabul ediliyor?

Tarih: 27.07.2017 - 00:04 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Cennette kadınların erkeklere hizmet etmesi kadını aşağılamaktır bence. Ya sizce?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

- Şunu çok iyi biliyoruz ki, kişinin içindeki ön yargısı, niyeti ve bakış açısı altını bakır, bakırı altın gösteren büyüleyici bir iksirdir.

- Dinden uzak seküler, feminist kesimin kadınlara bakış açısını şu anda da görüyoruz. Her türlü aşağılık reklamlarda en değersiz bir şekilde kadınların kullanılmasını çağdaşlık olarak değerlendirenlerin düşüncelerine ne kadar itibar edilir ki!..

- Kadınları, kendi nefislerinin en alçak istek ve arzularına hizmetçi yapmak için en adi reklam malzemesi olarak kullanmaktan çekinmeyen adamların “cenneti kadınların ayakları altına seren” İslam dinine dil uzatmaları çok garip ve pek çirkindir.

“Cennette kadınların erkelere hizmet etmesi...” iddiası doğru değildir.

Erkeklere bir ödül şeklinde takdim edilmeleri, onlar için bir noksanlık değil, bir onurlandırmadır. Zira, ödül alan, aldığı ödülle iftihar eder, onu baş tacı yapar. Koskoca bir cennette, ebedi bir hayatta mutluluk kaynağı olan değerlerin başında kadınların yerleştirilmesi, “pozitif bir ayrımcılıktır”.

- İşin doğrusu şudur ki; bu dünya hayatında erkek ile kadının evlenmeleri, ikisinin de ortak hayatlarına huzur veren ve lezzet katan bir muameledir. Kadının erkekle olan bu evliliğini bahane ederek, kadının, erkeğin hizmetçisi olduğunu söylemek mümkün mü?  

Bunun gibi cennette de bu huzur ve mutluluğu temin eden beraberliğin olacağını bildiren İslam’ı eleştirmek, ancak tefessüh etmiş bir vicdana sahip olmakla mümkündür.

- Bazılarının akıllarının ermediği bir gerçek de şudur:

İslam’ın vadettiği cennette her türlü huzur, barış ve lezzetlerin olduğu ayet ve sahih hadislerle sabittir. Bu lezzet ve huzurun önemli bir parçası ise erkeklerle kadınların müşterek hayat beraberliğidir.

Şu var ki, bu beraberlik / yani cennetteki karı-koca-aile hayatından söz edilirken, erkekler talip (isteyen), kadınlar ise matlup (istenen) taraf olarak seslendirilmiştir. Bununla, birer şefkat kahramanı olan kadınların o nazik, nazenin, ince ve narin hissiyatını rencide etmemeye özen gösterilmiştir.

Nitekim, bu usul dünyada da geçerlidir. Erkek talip olur, gider ister. Kadın ise, evinde hanımefendi olarak talepleri kabul veya reddeder.

Demek ki, dünyanın da ahiretin de Rabbi olan Allah, her şeyi bilen sonsuz merhamet ve hikmet sahibi bir yaratıcı olarak, şu her iki dünyada da kadınların ince ruhlarını ve nazik duygularını okşamak, rencide etmemek hikmetiyle, onları “kabul etme” makamına, erkekleri ise “kabullenilmeyi talep etme” makamına oturtmuştur.

Bunu şöyle de açıklayabiliriz: Kabul eden, kabul edilenden daha bir üst makamdadır. Kabul eden, istekleri karşılayandır. Kabul edilen ise istekleri karşılanandır. Veren el alan elden üstündür.

İşte manzara budur.

Bununla kadınların erkeklerden üstün olduğunu asla söylemek istemiyoruz. Bilakis onlar, zayıf fıtratları sebebiyle okşanmaya muhtaç oldukları için “alemlere rahmet olarak gelen” bir dinin onlar için yaptığı bir pozitif ayrımcılıktır.

- Umarız, cennette evlilikler -erkelerin kadınlar için bir ödül olarak değil de- kadınların erkekler için bir ödül olarak gösterilmesinin hikmeti anlaşılmıştır.

“Naim cennetlerinde, karşılıklı tahtlar üzerinde otururlar. Kaynağından taze doldurulmuş, berrak mı berrak, içenlere pek hoş gelen, içinde zararlı ve sersemletici şey olmayan, sarhoş da etmeyen içecekler, dolu dolu kadehlerle etraflarında fır dönen hizmetçiler tarafından ikram edilir. Yanlarında da bakışlarını kendilerine çevirmiş iri gözlü eşler vardır.” (Saffat, 37/43-48)

mealindeki ayette de kadınların hizmet eden değil, hizmet edilen olduğuna vurgu yapılmıştır.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 1.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun