Neden bazı insanlar Hz. İsa'nın mucizevi olaylarıyla karşılaştıklarını iddia ediyor?

Tarih: 20.12.2022 - 08:25 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Mesela; Hz. İsa'nın onlarla doğrudan konuştuğunu ve kendisinin Tanrı olduğunu söyleyerek din değiştirdiklerini söylüyorlar.
- İnsanlar, İncil pasajları ile ilgili rüyalar gördükleri veya bir kapının arkasında büyük parlak bir ışık gördükleri ve onlara İsa'nın Tanrı olduğunu söyleyen bir ses işittiklerini iddia ediyorlar. Hz. İsa ile ilgili tuhaf olaylarla karşılaştıklarını iddia ediyorlar, bu da bu mühtedileri çok duygusal hale getiriyor ve bu yüzden de din değiştiriyorlar.
- Sorum şu ki, Hristiyanlık yanlış olduğuna göre, bu nasıl oluyor?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Bu insanlar ya kendileri bunu uyduruyorlar ya da yorumlarını karıştırıp bu yanlışları seslendiriyorlar yahut da şeytanın tuzağına düşüyorlar, bunun başka bir izahı olamaz. Çünkü manevi keşifler ancak evliyalara açılır. Bunu görenlerin evliya olduklarını düşünmek, bile bile bu yanlış düşüncelerine prim vermek manasına gelir.

“Rüyalarla amel edilmez.” diyen âlimlerin asıl maksatları, bu gibi İslam’ın ruhuna aykırı olan rüyalardır. Hz. İsa’ya “Tanrı” demek kadar dünyada başka böyle büyük bir yalan ve iftira olamaz. 

Büyük evliyalardan Gavs-ı Azam'ın meşhur bir menkıbesi vardır:

 Bir âlem-i manada bir nur, aydınlık görmüş, o anda o taraftan bir de şöyle bir ses gelmiştir: “Ey Kulum! Senin için bundan böyle herhangi dini bir sorumluluğun kalmamıştır, namaz, oruç gibi teklifler üzerinden kalkmıştır.” diye.

Şeyh Abdulkadir Geylani bir an bile tereddüt etmeden cevap vermiş; “Lanet gelsin sana ey şeytan!”

Şeytan demiş: “Sen şu anda Kur'an ve sünnet kaynaklı şeriat ilimlerine borçlusun, yoksa birçok keşif ve keramet sahibi kimseleri bu makamda pis çukurlara yuvarlattım.”

Sonra bu menkıbeyi dinleyenler ona sormuşlar, “Sen onun şeytan olduğunu nereden bildin?” Cevabı manidardır: “Orada keşif ve kerametin beş para fayda vermediğini gördüm, onun için şeriat ilimlerine müracaat ettim, gördüm ki, tekliflerin kaldırılması hiç kimse için söz konusu değildir. Eğer böyle bir şey olsaydı, en başta Hz. Muhammed (asm) Efendimizin üzerinden kaldırılacaktı. Bundan ötürü benimle konuşanın şeytan olduğunu anladım.”

Bunun gibi, şimdi keşif ve kerametleri her tarafa yayılan binlerce evliya da gelip “Hz. İsa’nın tanrı olduğunu gördük.” deseler, keramet dedikleri bu iftiralarını yüzlerine çarparız.

Zira, bu düşünce İslam dinine göre açık bir küfürdür.

Fazla uzatmadan bu konuyla ilgili birkaç ayetin mealini vermekle yetineceğiz:

Ey Ehl-i kitap! Dininizde aşırı gitmeyin ve Allah hakkında, gerçek olandan başkasını söylemeyin. Meryem oğlu İsa Mesih ancak Allah’ın elçisidir, Allah’ın Meryem’e ulaştırdığı kelimesidir ve ondan bir ruhtur. Şu halde Allah’a ve peygamberlerine iman edin, “(Tanrı) üçtür” demeyin, bundan vazgeçin; hakkınızda hayırlı olan budur. Allah ancak bir tek ilahtır. O, çocuğu olmaktan münezzehtir, göklerde ve yerde ne varsa hepsi onundur. Güvenmek ve dayanmak için Allah yeter. (Nisa, 4/171) 

Andolsun, “Allah, Meryem oğlu Mesih’tir.”, diyenler kesinlikle kâfir oldular. De ki: “Şayet Allah, Meryem oğlu Mesih’i, onun anasını ve yeryüzünde olanların hepsini yok etmek istese, Allah’a karşı kim ne yapabilir? Göklerin, yerin ve bunların arasında bulunan her şeyin hükümranlığı Allah’ındır. Dilediğini yaratır. Allah, her şeye hakkıyla gücü yetendir.” (Maide, 5/17)

"Allah, Meryem oğlu Mesih’in kendisidir." diyenler, hiç şüphesiz hakikati inkâr etmişlerdir. Oysa Mesih, “Ey İsrailoğulları! Benim de rabbim sizin de rabbiniz olan Allah’a kulluk edin.” demişti. Bilinmeli ki her kim Allah’a ortak koşarsa Allah ona cennet yüzü göstermeyecek ve onun varacağı yer cehennem olacaktır. Zalimlerin yardımcıları da olmayacaktır. Andolsun ki “Allah üç unsurdan biridir (Teslis akidesi).” diyenler de kâfir olmuşlardır. Halbuki bir tek Tanrı’nın dışında hiçbir ilah yoktur. Şayet bu dediklerinden vazgeçmezlerse, onlardan böyle kâfir olanlar elem verici bir azaba çarptırılacaklardır. Hâlâ Allah’a tövbe edip onun bağışlamasını dilemeyecekler mi? Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir. Meryem oğlu Mesih sadece bir peygamberdir. Ondan önce de peygamberler gelip geçmiştir. Onun annesi dürüst ve inançlı bir kadındır. İkisi de yiyip içen birer insandı. Bak, ayetleri onlara nasıl açıklıyoruz, sonra bak nasıl da saptırılıyorlar! (Maide, 5/72-75)

Bu ayetlerdeki ifadeler gayet açıktır. Bununla beraber, “İkisi de yiyip içen birer insandı.” mealindeki ifadeyi biraz açmakta fayda vardır:

Ayette deniliyor ki, “Hz. Meryem ve Hz. İsa diğer insanlar gibi acıkıyor ve yemek yiyorlardı. Bu ise, insanların en açık özelliğidir. Yemek yiyenlerin mideleri, bağırsakları... vardır. Yediklerini, içtiklerini dışarıya atmak için ön arka kanallara ihtiyaçları vardır. Tuvalete muhtaç olanların ilah olduklarını düşünmek kadar akıl dışı çirkin bir düşünce olabilir mi? Ayrıca, Meryem bir anadır, İsa ise bir oğuldur. Her çocuk gibi -babası olmasa da- Hz. İsa da annesinin rahminde kalmış ve sonra dünyaya gelmiştir. Acaba, bir kadının rahminde kalan bir varlığın ilah olduğunu iddia etmek kadar komik bir düşünce olabilir mi?"

İşte bu güneş gibi ortada olan gerçeklere rağmen, Hz. İsa’yı “Tanrı” olarak algılamaktan daha vahim bir fikir, daha komik bir düşünce, daha cahilce bir inanç olabilir mi? Unutulmamalıdır ki, “Hakkın hatırı alidir, hiçbir hatıra feda edilmez.” Güneş gibi parlak hakikatleri, bir iki kişinin zırvalarına feda etmek bir cinnet-i muvakkatadır, bir körlüktür, ön yargıya dayanan bir fanatizmdir.  

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 100+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun