Kutsal kitapta Hz. Musa’yı sudan çıkaranın Firavun’un kızı olduğu belirtilmişken, Kur’an’da onu çıkaranın Firavun’un karısı olduğunun söylenmesi nasıl açıklanabilir?

Tarih: 09.01.2013 - 01:46 | Güncelleme:

Soru Detayı

- İnternette bununla ilgili bazı iddialar var. Bu iddiaları tam manasıyla her yönüyle çürütecek bir cevap henüz oluşturamadım. Buna güzel bir cevap verir misiniz?..

Cevap

Değerli kardeşimiz,

İlgili iddiaların özeti şudur:

Kur’an, güya insanlar tarafından yazılan bir kitaptır. Onun için ondaki bazı konular yanlışlıkla -kutsal kitaba aykırı olarak- işlenmiştir. Bu aykırılığa bir misal olarak da Kutsal kitapta Hz. Musa’yı sudan çıkaranın Firavun’un kızı olduğu belirtilmişken, Kur’an’da onu çıkaranın Firavun’un karısı olduğu belirtilmiştir.

Öncelikle şunu belirtelim ki, bu gibi zırvaların sonu yok. Bir deli kuyuya bir taş atar, kırk akıllı çıkaramaz. Bu sebeple, bize düşen Kur’an’ın Allah’ın kitabı olduğunu gösteren delillere sahip olmaktır. Bunu en kısa zamanda öğrenmenin yolu ise, Kur’an’ın Allah Kelamı olduğunu ispat eden eserleri okumaktır. Örneğin, bunlardan biri olan Risale Nur Külliyatı'nı okumanızı tavsiye ederiz. Bu eserleri ciddi bir şekilde anlayarak (bilmiyorsak onların bilen kimselerle teşrik-i mesai yaparak) okuyan kimsenin bütün tereddütlerinin giderileceğini ve Kur’an’ın baştan sona Allah’ın sözü olduğuna kanaat getireceğini söyleyebiliriz.

Bunun yanında Kutsal kitabın içinde bir kısım vahiy mahsulü gerçeklerin olduğunda şüphe olmamakla beraber, gerek Eski Ahit, gerek Yeni Ahid'in -Allah’ın sözü olmadığı- daha sonra bazı yazarla tarafından yazıldığı tarihi bir gerçektir. Bunu her iki dinin din adamları da kabul ediyorlar. Tabii ki, o kitaplarda yazılanlar, Hz. Musa ve Hz. İsa’nın şifahi bilgiler olarak nesilden nesile aktarılan bilgilerden ibarettir. Bu sebeple o kitaplarda doğrular yanında yazarlara ait yanlış bilgiler de söz konusudur.  

Bunun en açık delili bu kitaplardaki açık çelişkilerin varlığıdır. Mesela:

a. Eski Ahid’in bir yerinde Hz. Musa ile birlikte yetmiş kişinin Allah’ı gördükleri ifade edilmiştir. “Sonra Musa, Harun, Nadav, Avihu ve İsrail ileri gelenlerinden yetmiş kişi dağa çıkarak İsrail'in Tanrısı'nı gördüler. Tanrı'nın ayakları altında lacivert taşını andıran bir döşeme vardı. Gök gibi duruydu.”(Çıkış, 24/9-10).

Diğer bir yerinde ise Allah’ın Hz. Musa’ya yüzünü göstermediği ifade edilmiştir: Hz. Musa’ya hitaben “Yüzümü görmene izin veremem. Çünkü yüzümü gören yaşayamaz."(Çıkış, 33/20).

b. Bir yerde gökleri ve yeri altı günde yaratan Allah’ın 7. günde istirahat ettiği belirtilmiştir. “İsraillilerle benim aramda sürekli bir belirti olacaktır. Çünkü ben, RAB yeri göğü altı günde yarattım, yedinci gün işe son verip dinlendim.”(Çıkış, 31/17).

Diğer bir yerde Allah’ın asla yorgun olmayacağı, dinlenmeye ihtiyaç duymayacağı belirtilmiştir: “Bilmiyor musun, duymadın mı? Ebedi Tanrı, RAB, bütün dünyayı yaratan, ne yorulur ne de zayıflar, O'nun bilgisi kavranamaz”(Eşiya/Yeşaya., 40/28).

c. Bir yerde Ahazya’nın yirmi iki yaşında kral olduğu belirtilmiştir: “Ahazya yirmi iki yaşında kral oldu ve Yeruşalim'de bir yıl krallık yaptı. Annesi İsrail Kralı Omri'nin torunu Atalya'ydı.”(Kral-II, /8/26)

Diğer bir yerde, onun kırk iki yaşında kral olduğu ifade edilmiştir: Daha sonra yapılan çevirilerde bu çelişkinin farkına varıldığı için konu şöyle özetlenmiştir: “Ahazya yirmi iki yaşında kral oldu ve Yeruşalim'de bir yıl krallık yaptı. Annesi Omri'nin torunu Atalya'ydı.D Not 22:2 2Kr.8:26, bazı Septuaginta elyazmaları ve Süryanice "Yirmi iki", Masoretik metin "Kırk iki"(Tarih-II, 22/2).

d. Bir yerde insanın teyze ve halasıyla evlenmesinin yasak olduğu belirtilmiştir: “'Teyzenle ya da halanla cinsel ilişki kurmayacaksın. Çünkü yakın akrabanın namusudur. İkiniz de suçunuzun cezasını çekeceksiniz.”(Levililer, 20/19).

Diğer bir yerde: Musa’nın babasının halasıyla evlendiği ifade edilmiştir: “Amram halası Yokevet'le evlendi. Yokevet ona Harun'la Musa'yı doğurdu. Amram 137 yıl yaşadı.” (Çıkış, 6/20).

e. Keza Yeni Ahid'in bir yerinde(Luka İncil'inde) Hz. İsa’nın Kral Agustos döneminde doğduğu belirtilirken, Matta İncil’in’de onun Kral Heridoth devrinde doğduğu ifade edilmiştir(bk. Dr. Ziyau’r-Rahman el-AZAMİ, EL-Yahudiye ve’n-Nasraniye, s.244).

f. Matta İncil’inde, Hz. İsa’nın ebeveyni(!) kral Heredoth korkusundan onu Mısır’a götürdüklerini bildirilirken, Luka’da onu Orşelim’e / Kudüs’e götürdükleri yazılıdır.(a.g.y)

g. Matta İncil’inde Hz. İsa’nın Yahudilerin kralı olduğu belirtilmektedir ki, bütün tarihi kaynaklar bu iddiayı yalanlamaktadır(bk. a.g.e, 245).

Birer misal olsun diye verdiğimiz bu çelişkilerin onlarcası vardır ki, tashih edilmesi ilmen mümkün değildir.

Kur’an’da Hz. Musa’nın denize atılması ve denizden çıkartılması şöyle ifade edilmiştir:

“Firavun’un ailesi onu, kendilerine ileride bir düşman ve başlarına bir dert olması için ırmakta bulup yanlarına aldılar. Doğrusu Firavun da Haman da askerleri de yanılıyorlardı. Firavun’un hanımı (onu sandıktan çıkarınca), kocasına: 'Bana da sana da neşe kaynağı olacak sevimli bir çocuk! Öldürmeyin onu, olur ki bize fayda sağlar, bakarsın biz onu evlat da ediniriz.' diyordu. (Kendileri açısından, yanlış bir iş yaptıklarının) farkında değillerdi.” (Kasas, 28/8-9)

Bu ayetin konumuzla ilgili birkaç noktasını şöyle açıklamak mümkündür:

a. Ayette “Firavun’un hanımı” veya “kızı” Musa’yı denizden çıkardığına dair bir açıklama yoktur. Her iki manaya gelebilen geniş bir ifadeyle “Firavun’un ailesi... onu ırmaktan çıkardılar” ifadesine yer verilmiştir.

b. Mealde parantez içinde yer alan (onu sandıktan çıkarınca) bilgisi ayette açıkça yer almamaktadır. Bu sebeple, Firavun’un hanımının kocasına Musa’yı öldürmemesi için ricada bulunması, kendisinin bizzat onu denizden çıkardığı anlamına gelmez..

Bu sebeple Kur’an’da Musa’yı Firavun’un hanımı; Tevrat’ta ise onun kızı denizden çıkardığı bilgisine dayanarak, bu iki kaymak arasındaki çelişki olduğunu söylemek yanlıştır.

Kaldı ki şayet böyle farklı bir bilginin olduğunu farz etsek bile, bunun faturasını  -Hz. Musa’nın vefatından çok sonraları bazı kimseler tarafından yazıldığı bilinen- Kutsal kitaba değil de Kur’an’a çıkarmak, ideolojik bir ön yargıdan kaynaklandığının açık göstergesidir.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun