Mevlid kandili gibi, Hz. İsa’nın doğum günü de kutlanabilir mi?

Tarih: 03.02.2021 - 13:15 | Güncelleme:

Soru Detayı

1. Bazıları diyor ki "nasıl mevlid kandili Peygamberimizin doğumunu kutluyoruz, aynen bunun gibi Hz. İsa'nın da doğum gününü de kutlayabiliriz.” Bu düşünce doğru mu?
2. Ayrıca buna Hz. Musa'nın Aşura gününde denizden kurtulduğu vakit 2 gün oruç tutmak hadisini zikrediyorlar.
- Bunlara ilmi olarak nasıl cevap verebiliriz?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Dini ritüellerde gayri müslimlere benzememek ve onlara benzeme hissini uyandıracak şeyler yapmamak çok önemlidir.

1. Hz. İsa’nın doğum gününü kutlamanın birkaç boyutu vardır.

a) Allah’ın büyük peygamberlerinden bir olan Hz. İsa’nın dünyaya gelişini kutlamak adına, ona saygı ve sevgisini göstermek, ruhuna Kur’an okumak, babasız dünyaya gelmiş ilahî kudretin bir mucizesi olduğunu düşünüp ibret almak, ahir zamanda İslam dinini -Hz. Mehdi ile birlikte- yeniden ihya etmek gibi hususiyetlerini hatırlamaya çalışmakta herhangi bir sakınca yoktur.

Hz. Muhammed’in (asm) doğum günü kutlandığı gibi, Hz. İsa’nın da bu manada doğum günü kutlanabilir. İkisi de Allah’ın peygamberidir. Bu her iki mevlid de -Resulullah’ın (asm) döneminde olmadığı sebebiyle- bazıları bidat dese de bir bida-yı hasene olur. 

b) Hz. İsa’nın doğum gününü nefsin muhasebesini yapmak için önemli bir fırsat olarak telakki etmek, “bir yıl daha ömrümden geçti, bu yeni yılda bari salih ameller, iyi işler yapmaya daha da gayret etmem gerekir…” şeklinde bir tefekkür vesilesi yapmakta elbette sevaptan başka bir şey olmaz.

Hicrî yılı bu şekilde değerlendirmek ile miladi yılı bu şekilde değerlendirmek arasında bir fark yoktur. 

c) Bugünkü manzarasıyla Hz. İsa’nın doğum gününü her türlü günah işlemek için bir fırsat olarak değerlendirmek, gafletin en kalın perdesine bürünmek elbette günah getiren bir bidattır. Hatta bu tarz gayri meşru bir tutum ve davranış, Hz. Muhammed’in (asm) mevlidinde de gösterilse o da haram olur. 

Öyle anlaşılıyor ki, farklı değerlendirmeler, işin farklı boyutuna yöneliktir.

2. İslam’da her fırsatı güzel değerlendirmek, her vesileyi güzel işler yapmak için kullanmak güçlü bir iman şuurunun tezahürüdür. Hz. Peygamber (asm) Medine’ye hicret ettiğinde Yahudilerin Aşure gününü -denizden kurtulma günü sebebiyle- oruçla geçirdiklerini öğrenince, “Biz gerçekte Hz. Musa’ya daha yakınız.  Onu ve o zamanki müminleri denizden kurtaran Allah için bir şükran borcu olarak o günü oruçla geçirmek bizim için de bir görevdir.” manasında bir beyanda bulunmuştur. Büyük bir peygamber olan Hz. Musa ve tabilerini Firavun’un saldırısından ve denizden kurtaran Allah’a teşekkür etmek için oruç tutmak elbette güzeldir.

Şu kadar var ki, Efendimiz (asm) Yahudilere tıpatıp benzememek için Aşure ile birlikte dokuzuncu veya on birinci günü de oruçla geçirmeyi tavsiye etmiştir.

Demek ki dini ritüellerde gayri müslimlere benzememek önemlidir.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 1.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun