Kur'an-ı Kerim'de Hz. Muhammed (a.s.m)'in şahsı ve ailesi ile ilgili ayetlerin olması, Kur'an'ın evrensellik yönüne ters değil midir?
Değerli kardeşimiz,
Kur’an’ın en temel maksadı, Allah’ın birliğini, Hz. Peygamberin nübüvvetini, haşrin varlığnı ispat etmek ve insanlık camiasında adalet ve kulluğu tesis etmektir. Kur’an’da yer alan diğer bütün hususlar, bu maksatlara hizmet etmek üzere söz konusudur. Bununla beraber toplumsal bir varlık olan insanların toplum içerisindeki davranışlarını kontrol etmek adına, bazen kişi üzerinden bazen bir topluluk üzerinden mesaj vermektedir.
Kur'an-ı Kerim'in her ayetinin her asra bakan yönü vardır. Allah'ın nezdinde varolan ve evrensel boyutu olan hakikatlerdir. Örneğin Tebbet Suresi Ebu Leheb'in sonunu bildiriyor gibi görünse de yaşamış ve yaşayacak bütün Ebu Leheblerin sonunu bildirmektedir.
Ayrıca “evrensel” kavramı isabetli bir şekilde anlaşılmamıştır. Kur’an’ın / İslam dininin evrensel olması demek, ortaya koyduğu temel prensiplerin her zaman ve her mekânda uygulanabilir bir yapıda olması demektir. Yoksa, bütün detaylarının da hususî bir hükmünün de her zaman aynı şekilde uygulanmasının gerekli olduğu manasına gelmez.
Kur’an’ın herhangi bir mesajını günümüze aktarmak, söz konusu ayeti bütün yönleriyle taşımak anlamına gelmez. Örneğin,
"Ey inananlar! Peygamber'in evlerine, yemeğe çağırılmaksızın vakitli vakitsiz girmeyin..." (Ahzab 33/53)
ayetinden sadece sosyal ilişkiler ve adab-ı muaşeretle ilgili terbiyevî yönünden ders çıkarmak yeterli olacaktır.
Peygamberimiz (asm)'in özel hayatıyla ilgili konulara değinmesine gelince; acaba bir devletin, bir ülkeye -devlet namına, evrensel bir görevle- tayin ettiği bir elçisinin özel durumuyla ilgilenmesi bir noksanlık mıdır? O elçinin evrensel görevleriyle çelişen bir tarafı var mıdır? Evet, Hz. Muhammed (a.s.m) Allah tarafından alemlere rahmet olarak gönderilmiş bir elçidir. Eline verdiği Kur’an da evrensel bir rehberdir. Ancak, o aynı zamanda bir beşerdir, diğer insanlar gibi evlenmeye, yemeye, içmeye, uyumaya da ihtiyacı vardır. Onu elçi olarak tayin eden yüce Allah’ın -evrensel mesajları yanında- bir iki hususta onun bu özel halleriyle de ilgilenmesi neden garip karşılanıyor ki!..
Bu ayetlerin Kur’an’da yer almasının diğer bir hikmeti de hem Hz. Peygamber (asm)'in Allah nezdindeki saygın konumuna hem de gerek o dönemde gerek kıyamete kadar insanların onu her okuduklarında Kur’an’ın kutsiyetinin cazibesiyle konuya yeniden yoğunlaşmalarını sağlamaya yöneliktir.
Kaldı ki konuyu tanzir metodu ve çağrışım yoluyla, kıyamete kadar gelen bütün müminlerin Peygamberimiz (asm)'in hanımlarına karşı, bir evlat duygusuyla onları birer anne olarak görüp saygı duymasına yönelik ders çıkartmak iman şuuru bakımından çok önemlidir.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Allah'ın bizi topraktan yaratmasının bir hikmeti var mıdır?
- Duha suresi 3. ayet sadece Peygamber Efendimiz için mi geçerlidir?
- Kur’an-ı Kerim bütün ayetleri ahirete kadar her zaman her an kullanılır mı?
- Peygamberin evlerine girmeyin, ayetinin binlerce yıl okunmasının mantığı nedir?
- Ahzab, 33/52 ve Tahrim, 66/1. ayetlerde Allah’ın, Peygamberin günlük ve cinsel hayatına direkt müdahale etmesi benim imanımı sarstı, mantıklı cevapları var mıdır?
- Kur'an'ın ilk mealini yazan ve yazdıran Yahudi mi?
- Kur’an evrensel ise, niçin herkes aynı anlayıp aynı hükümlere tabi olmuyor?
- Bazı ayetler indiği zamanı ilgilendiriyormuş gibi görünüp sanki günümüzde o ayetin kullanılmasına lüzum yokmuş gibi algılanmaktadır. Örneğin Efendimizin eşleriyle nikah mümkün değil iken, acaba bu tür ayetlerin hikmeti nedir?
- Allah, Kur’an’ı koruyacağına dair verdiği sözü, İslam’ın ikinci temel kaynağı hadisler için niçin vermemiştir?
- Kur'an'da nesh varsa, çelişkiler ortaya çıkmıyor mu?