Kocam anlayışsız ve kaba, ne yapmalıyım?

Tarih: 07.12.2019 - 16:38 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Ben kocamı severek evlendim, ancak kocam en ufak bir şeyde sesini yükseltip beni rencide eder. Ne yapmalıyım, nasıl davranmalıyım?  

Cevap

Değerli kardeşimiz,

İnsanın bu hayatta en büyük zenginliği ebedi hayat arkadaşı olan kocası/karısıdır.  Peygamber Efendimiz (asm) bir hadisinde şöyle der:

“Evlenmeyen erkek veya kadın miskindir, mal bakımından zengin de olsa...” (bk. Kütüb-i Sitte, 15/276, Nikah Bölümü, h. No: 5625, 15/276)

Ancak bazen karı-kocanın bilmeden yaptıkları yanlışlardan dolayı zenginliğimiz olan hayat arkadaşlığımız, miskinliğimize ve acılarımıza dönüşebiliyor. Böyle bir durumda yapılacak şey, hayat arkadaşımızı değil, sorunumuzu karşımıza alıp çözme niyeti ve cesaretini göstermek, fiili, hâli ve kavli dualarımızı yapmaktır. Sizi de bu çaba içinde gördüğümüz için öncelikle tebrik diyoruz.

Sorunuza net bir cevap verebilmemiz için, öncelikle kocanızın ne zamandan beri böyle davrandığını bilmemiz gerekir. Çünkü aşırı sinirlilik, öfke ve insanları sürekli rencide etme hâli, psikolojik bir sıkıntıyı göstermektedir. Karı-kocadan birisi, eğer evlenmeden önce de agresif ve öfkeli tutum ve davranışlar sergiliyor idiyse, bu büyük oranda onun kişiliği, karakteri, çocukluk travmaları ve anne-baba ilişkileriyle ilgilidir.

Ancak bu davranış biçimi, evlendikten sonra görülmeye başlanmış ise bu, doğrudan evlilik sorunlarından veya bu süreçte dışarı hayatında yaşadığı bazı sıkıntılardan kaynaklanmış demektir.  

Bunu tespit etmek kolaydır. Eğer kocanız herkese karşı böyle davranıyorsa, kişilik yapısından kaynaklanıyor. Bu durum evlilik hayatınızı sarsacak bir duruma gelmiş ise, kocanızın bir klinik psikoloğa gitmesinde fayda var.

Yok, kocanız sadece size karşı böyle kırıcı davranıyorsa, bunun iki temel nedeni var. Kocanız, ya kendi babasının, annesine karşı davranış biçimini rol model olarak almıştır. “Bir erkek, karısına böyle davranır.” algısı geliştirmiştir. Daha da önemlisi, doğru davranışın böyle olduğuna inanmıştır. Bu davranışının hedefi aslında siz değilsiniz.

Ya da sizin bazı davranış ve sözleriniz, onu çok rahatsız etmiştir. Bu durum, doğrudan size bağlıdır. Siz, burada hatalı veya kusurlu olabilirsiniz de olmayabilirsiniz de. Burada önemli olan kocanızın sizin söz ve davranışlarınız karşısında hissettiği güçlü olumsuz duygulardır. Bunun için de size ceza veriyor olabilir. Çünkü karı-kocanın birbirine karşı tutum, davranış ve sözleri birbirini etkiler. Birinin yaptığı istenmeyen bir davranışa diğeri benzer şekilde ya da daha sert cevaplar verir, bazen de maalesef cezalandırıyor olabilir.  

Bazı erkekler duygularını ifade etmekten kaçar veya tam ifade edemedikleri için ağlamak, üzülmek veya kırılmak yerine bu duyguları öfkeyle ya da sessiz kalarak gösterirler. Dolayısıyla kocanızın bu davranışları altında ciddi anlamda bir kırılma, incinme yatıyor olabilir.

Karı-koca arasındaki sorunların temelinde, bazen birinin, diğerini kendi cinsiyetinin bakış açısıyla yorumlaması ve ona göre davranması yatar. Oysaki Yüce Yaratıcı, birbirlerini tamamlasınlar diye, her ikisini insan olarak eşit, ama genetik olarak farklı yaratmıştır.

Cenab-ı Hak, erkekleri; hanımlarını ve çocuklarını korumaları için “kavvam” olarak yaratmış ve onlara buna uygun duygular ve yetenekler vermiştir. Bunun için erkek, ailesi nazarında başarılı, becerikli, güçlü, onları mutlu eden, onlar için çalışan, kısaca onların kahramanı görünmek ister. Asırlarca süre gelen aile yapımız içinde de erkeğe hep bu duygular verildi. Onun için de erkek çocuklar annelerini çok severler. Çünkü anneleri onlara “aslan oğlum, maşallah, Allah seni nazardan korusun”, derler. Ve oğulları ne yaparsa yapsın, yine onları affeder, bağırlarına basarlar; oğullarını görünce hiç şikâyet etmezler, daha çok takdir ederler. Ayrıca beklentileri de yüksek değil.  

Yaratılış olarak “kavvam” olan, ayrıca aile içinde az önce saydığımız duygular yaşatılan bir erkek, evlendiği zaman karısından da benzer bir tutum bekliyor. Yani onu takdir etsin, eleştirmesin, hele başkalarının yanında duygularını rencide etmesin, onun korumasına ihtiyaç göstersin, “Ne iyi ki seninle evlenmişim.” desin, sık sık şikayet etmesin, mutsuz olduğunu göstermesin.

İşte erkek, kendisine bu duyguları veren kişilerin yanında kendisini huzurlu hisseder ve sakindir.

Kadın hep şikâyetçi bir tavır takınıyor ve kocasıyla sürekli olumsuz şeyleri paylaşıyorsa, erkek kendini yetersiz ve başarısız hisseder. Bu durumda da karısına karşı ilgisi azalır. Erkek yaratılışı gereği hanımının kahramanı olmak ister. Eğer bunu hissedemezse, hanımıyla arasına psikolojik duvar örer. Evde farklı dışarıda farklı davranan pek çok erkeğin, eşiyle böyle bir ilişkisi vardır.

Tüm bunların yanında; erkekler, hanımlarını ileri derecede kıskandıklarında, bunu aşırı öfke ve sert davranışlarla gösterme yoluna gidebilirler.

- Erkeğin bu tutumu doğru mudur? 

Hayır, bir erkeğin Allah’ın kendisine bir emaneti olan hanımına karşı böyle bir tutum içine girmesi doğru değil. 

- Peki, bu durumda bir hanım ne yapmalıdır?

* Yapılan bir yanlışlık varsa, samimi bir şekilde “özür” dilenebilir. Veya karşı taraftan size yapılan bir haksızlık varsa “affedilebilirsiniz”. Bu sizin de kocanızın da yükünü hafifletecektir. Çünkü insan olarak, hepimizin nefsi ve şeytanı var. Ayrıca imtihandayız, hata ve kusur yapmış olabiliriz.

Bu konuda Bediüzzaman Hazretleri bizlere şöyle bir ölçü tavsiye eder. 

Bir hatası olduğunda:

“Evvelâ, kaderin onda bir hissesi var. Onu çıkarıp, o kader ve kazâ hissesine karşı rıza ile mukabele etmek gerektir.

Saniyen, nefis ve şeytanın hissesini de ayırıp, o adama adâvet değil, belki nefsine mağlûp olduğundan, acımak ve nedamet edeceğini beklemek.

Salisen, sen kendi nefsinde görmediğin veya görmek istemediğin kusurunu gör, bir hisse de ona ver.

Sonra bâki kalan küçük bir hisseye karşı, en selâmetli ve en çabuk hasmını mağlûp edecek af ve safh ile ve ulüvvücenaplıkla mukabele etsen, zulümden ve zarardan kurtulursun.” (bk. Mektubat, Yirmi İkinci Mektub, Birinci Mebhas).

* Karı-koca arasında sıkıntı çıkaran temel meseleler kısaca; aile ilişkilerinden kaynaklanan anlaşmazlıklar, ev ve çocuk idaresinden doğan sorunlar, paranın yönetimi, yakın akraba ilişkileri, kıskançlık güvensizlik ve mahrem karı-koca ilişkilerinden kaynaklanan sıkıntılardır. Veya benzer şeylerdir. Sizin de evliliğinizde hangi sorunlar ön planda olduğunu tekrar gözden geçirmenizde fayda vardır.

* Karı-kocanın olumsuz davranışları genelde karşılıklıdır. Birisi bir hata yapar, diğeri onu düzeltmek yerine, benzer olumsuz bir davranışla ona karşılık verir. Bu hep katlanarak devam eder. Onun için öncelikle tek taraflı da olsa hep olumlu davranmaya devam edin. Göreceksiniz ki belli bir zaman sonra o da ceza vermekten kaçınacaktır.

* Olumsuz iletişimi kesmek, olayların büyümesini ve başka sorunlara dönüşmesini engeller. Örneğin eleştiri, suçlamanın olmadığı, ses tonuyla da daha olumlu ve sevecen bir üslup takınmanın çok olumlu geri dönüşleri olacaktır.

* Bir süreliğine, onu takdir edin. Ama bu gerçekçi olsun. Onun iyi ve güzel taraflarını takdir edin. Merhametini, şefkatini, kabiliyetlerini, gücünü takdir ederseniz, kendisini sizin yanınıza daha iyi hissedecektir. Mesela “Maşallah, işinde ne kadar başarılısın! İnşallah, iş yerinde senin kıymetini biliyorlardır.” gibi iltifatlar olabilir.

* Takdir ifadelerini onun yanında ve yüzüne söylemeniz en doğrusudur. Bunu yapamıyorsanız, ona haber götüreceklerin yanında onu övün, takdir edin. Hatta yüzüne karşı onu takdir etseniz bile, mutlaka çevresine onun iyi yönlerini anlatın. Mesela “Allah kocamdan razı olsun, beni ve çocuklarını hiç kimseye muhtaç etmez.” Veya “çok samimi bir dindardır, namazlarını hiç geçirmez…” gibi.

* Yine bir süreliğine asla şikâyetçi tavır takınmayın, herhangi bir konuda şikâyet etmeyin. Bir sorun varsa, bunu dile getirin, ama şikâyet tarzında değil. Mesela “Senin eve erken gelmeni arzu ediyorum.” “Yoğunsun biliyorum, ama evde bizimle daha fazla ilgilenmeni çok istiyorum.” gibi arzu bildiren ifadelerle dile getirin.

* Sizi rencide eden ve kaba davranan bir kişiye karşı böyle davranmanızın kolay olmadığı bir gerçektir. Bunun için kocanıza ve evlilik hayatına bakışınızı olumlu düşüncelerle destekleyin. Mesela, kocanızın gerçekten iyi ve güzel özelliklerini bir tarafa yazın ve sık sık bu iyi yönlere odaklanın. Göreceksiniz ki sevilmeye ve değer görmeye layık olan özellikleri ona kızmaya neden olacak özelliklerinden çok daha fazladır.

* Her şeye rağmen, arzu ettiğiniz seviyede bir değişim olmazsa, inançlı bir aile danışmanına gitmenizde fayda var.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Okunma sayısı : 10.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun