Hz. İsa'nın çarmıha gerilmediğini, havarileri ve annesi biliyor muydu?

Tarih: 13.05.2017 - 00:44 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Hristiyan bir arkadaşama Kuran'da Hz. İsa'nın çarmıha gerilmediğini onun yerine başkasının geçtiğini söyledim.
- Arkadaşım öyle ise havarilerin ve annesinin bu durumdan haberi neden olmadı, havariler etrafta onun onun sözlerini yayarken ve onun günahlarımız için öldüğünü belirtirken bu uğurda bir sürü işkence gördüler. Bunların hepsini gerçek olmayan birşey için mi yaşadılar diye sordu.
 

Cevap

Değerli kardeşimiz,

İncil Allah'ın kelamıdır, Hz. İsa da Allah'ın elçisidir. Ancak daha sonra hem İncil değiştirilmiş hem de Hz. İsa ile ilgili Allah'a, vahye ve peygamberliğe yakışmayan iftiralar yapılmıştır. Bu nedenle, soruda geçen konuların gerçekle bir ilgisi yoktur.

Cevap 1:

İslâmî kaynaklara göre, Hz. İsa’nın göğe yükseltilmesinden hem Hz. Meryem hem de Hz. İsa’nın havarileri haberdardır.

İslami kaynaklarda Hz. İsa’nın havarileriyle ilgili çeşitli rivayetler yer alır:

Havarilerin sayısı on ikidir ve onlar balıkçılık, çamaşırcılık, kaptanlık, boyacılık gibi mesleklerden gelmişlerdir. Acıktıklarında veya susadıklarında, “Ey Allah’ın ruhu, acıktık ve susadık!” derler; Hz. İsa da eliyle yere vurur ve her biri için yerden iki ekmek ve içecek çıkarırdı.

Havariler, “Dilediğimizde sen bizi doyuruyor ve içiriyorsun, acaba bizden daha üstünü var mıdır?” diye sorduklarında Hz. İsa “Sizden daha üstünü kendi el emeğiyle geçinendir.” cevabını vermiştir.

Bir defasında Hz. İsa, Hz. Nuh’tan, tufandan ve gemiden bahsederken havariler, “Tufan hadisesine şahit olmuş birini diriltmeni isteriz.” demişler, Hz. İsa da Nûh’un oğlu Sâm’ın kabrine giderek onu diriltmiş ve tûfan olayını ondan dinlemişlerdir. (İbnü’l-Esîr, el-Kâmil, I, 314-315)

Bir başka rivayete göre Hz. İsa balık avlayan dört kişiyle -ki bunlar Simun Petrus (Şem‘ûnü’s-safâ), Andreas (Endiryûs), Ya‘kūb ve Yuhanna’dır- konuşarak onları dine davet eder; onlar da kabul ederek kendisine tâbi olurlar. Hz İsa daha sonra nehirde çamaşır yıkayan diğer bir grubun yanına gider; bunlar da Luka, Tomas (Tuma), Markos, Yuhanna, Simun ve Ya‘kūb’dur. Hz. İsa onlara, “Ey insanlar! Siz bu çamaşırları yıkıyor ve kirlerinden temizliyorsunuz, fakat niçin aynı şeyi kalplerinize yapmıyorsunuz? Ben Allah’ın size gönderdiği elçisiyim.” der ve onlara Hz. Muhammed (asm)’i müjdeler. Onlar da Hz. İsa’ya iman eder ve ona tâbi olurlar. On iki havârinin dördü balıkçı, sekizi ise çamaşırcıdır. (Nüveyrî, Nihâyetü’l-ereb, XIV, 226-227)

Hristiyan inancına göre on iki havariden biri olan Yahuda İskariyot, Hz. İsa ve diğer havarilerle birlikte yediği son akşam yemeğinden sonra İsa’ya ihanet ederek bulunduğu yeri haber vermiş ve onu Yahudilere yakalatmıştır. Böylece İsa haçta can vermiştir.

Kur’an’a göre ise, Allah’ın kudretiyle bir kişi (Yahuda İskariyot?) onlara İsa gibi gösterilmiş, onlar da İsa zannederek bu kişiyi haça germişler; Allah, haça germe işlemi gerçekleşmeden önce İsa’yı kendi nezdine kaldırmıştır. (Nisâ, 4/158)

Böylece onlar İsa’yı ne öldürmüşler ne de asmışlardır; fakat öldürdükleri onlara İsa gibi gösterilmiştir. (Nisâ, 4/157)

Bir rivayete göre de Hz. İsa havarileriyle birlikte bir evde iken ev kuşatılır. Evi kuşatanlar içeri girdiklerinde havarilerin hepsi Hz. İsa’nın suretine büründürülür. Onlar, “Bize sihir yaptınız, ya İsa’yı gösterirsiniz ya da hepinizi öldürürüz.” deyince İsa, “Bugün sizden kim cennet karşılığı canını verir?” diye sorar. İçlerinden biri kabul eder ve evi kuşatanların yanına giderek İsa olduğunu söyler (İbn Kesîr, Kısâsü’l-enbiyâ, s. 438).

Yine İslâmî kaynaklarda, Hz. İsa’nın talimatı doğrultusunda ve onun göğe yükseltilişinden sonra havarilerin çeşitli ülkelere giderek dini yayma faaliyetinde bulundukları belirtilmektedir.

Buna göre Petrus ve Pavlus Anadolu’ya, Andreas ve Matta zencilere, Tomas Bâbil diyarına, Filipus Kuzey Afrika’ya, Yuhanna Efes’e, Ya‘kūb Kudüs’e, Gayyur Simun Berberîler’in yaşadığı bölgeye gitmişlerdir. (Taberî, Târîħ, I, 603)

Mes‘ûdî’nin naklettiğine göre Petrus ve Pavlus Roma’da öldürülmüş, Tomas Hindistan’a gitmiş ve orada ölmüştür. (Mürûcü’z-zeheb, I, 311-312)

Başka bir rivayete göre ise Hz. İsa göğe kaldırılışından önce havarilerden ikisini Anadolu’ya, Andreas ve Luka’yı Habeşistan’a, birini Bâbil’e, birini Kuzey Afrika’ya, birini Ashâb-ı Kehf’in bulunduğu bölgeye, birini Berberîler’in yaşadığı bölgeye, ikisini Antakya’ya, birini Sind ve Hint’e göndermiştir. Havârilerin reisi olan Simun Petrus ise Kudüs’te kalmıştır. (Nüveyrî, XIV, 250-259)

Hz. Meryem ile ilgili olarak, İslâmî kaynaklarda nakledildiğine göre Allah, Hz. İsa’yı semaya yükseltmek istediğinde havarilerden Şem‘ûn es-Safâ (Simun Petrus) ve Yahyâ’dan (Yuhannâ) Meryem’le ilgilenmelerini ister. Bu iki havari Meryem’i alarak dinî davet için Roma İmparatoru Mârût’a (Neron) giderler. (Sa‘lebî, Arâisü’l-mecâlis, s. 308)

Cevap 2:

Hz. İsa'nın İncil'de geçen açık-seçik sözlerine göre hiçbir Hristiyan’ın Allah'ın birliğini inkâr etmemesi gerekir.

Hz. İsa çeşitli vesilelerle Allah'ın bir olduğunu, eşi ve benzerinin bulunmadığını ifade etmiş ve O'nun bu sözleri İncil'de aynen yer almıştır.

Bu bakımdan gerçek Hristiyanlığın tevhide dayandığını Hristiyanların bile inkâr etmesi mümkün değildir.

Bilinen bir gerçektir ki Hristiyanlar, Hz. İsa'dan sonra yalnız tevhid inancını terk etmekle kalmamışlar, bir çeşit putperestliğe de dinlerinde yer vermişlerdir.

Böylece tek Allah yerine üç Tanrı bulunduğunu zanneden Hristiyanlar, şirke saparak azizlere ve mezarlara tapmaya başlamışlardır.

Özellikle Katoliklerde görülen (V. yy.) Hz. İsa ve O'nun Havarilerine tapma hadisesi zamanla kiliselere, başta Hz. Meryem ve Hz. İsa olmak üzere birçok aziz ve azizenin putunun yerleştirilmesine sebep olmuştur. Günümüze kadar gelen hemen bütün Hristiyan kiliselerinde bu çeşitli putlar görülmektedir. Ancak günümüz Hristiyanlarının kiliselerdeki bu put tasvirlerine ibadet için eskisi kadar şuursuz bir istek taşımadıkları da bilinmektedir.

Aynı şekilde fanatik ve cahil olmayan Hristiyanlar, Allah inancı konusunda Teslis'i terk etmiş görünüyorlar. Bugün aydın bir Hristiyan’ın Hz. İsa'ya Allah'ın Oğlu nazarıyla bakması ve Allah'ı Baba olarak görmesi nerede ise muhal bir hal almıştır.

Günümüz Hristiyanları da bizim gibi Allah'ın birliğine inanmakta ve Teslis'i mantıksız bir inanç olarak nitelendirmektedir. Nitekim en önemli ve en büyük buyruğun ne olduğu kendisine sorulduğunda Hz. İsa: "Dinle ey İsrail, Tanrımız olan Rab tek Rab'tır." (İncil, Markos, XII, 29) cevabını vermiştir.

Pazar ayinlerinde her kilisede topluca söylenen Hıristiyan Amentüsü, "Tek Allah'a inanıyorum..." cümlesiyle başlamaktadır. (Xavier Jakob, Sorabilir miyiz? İstanbul, 1988, 10)
Kur'an-ı Kerîm, Hristiyanların Teslis ve Teslis'e benzer inançlarını kesinlikle reddeder ve böyle diyenlerin kâfir olduklarını açıklar:

“Andolsun, 'Allah üçün üçüncüsüdür.' diyenler elbet kâfir olmuşlardır. Halbuki bir tek Tanrı'dan başka hiçbir Tanrı yoktur. Eğer diye geldiklerinden vazgeçmezlerse, içlerinden kâfir olanlara acı bir azap vardır." (Mâide, 5/73)

Bütün dünyanın süratle İslâm'a koştuğu ve Hristiyan dünyasında şuurlu bir ihtida hadisesinin gerçekleşmekte olduğu bir ortamda, Hristiyanların "Tevhid"e yönelmeseler bile en azından Teslis'i terk etmeleri tabii bir davranış olarak görülmektedir...

İlave bilgi için tıklayınız:

Hz. İsa'nın hristiyanlık anlayışındaki yeri nedir ve teslis inancının ...

Hz. İsa'nın çarmıha gerilmiş midir; bu konuyu izah eder misiniz ...

Haç neden Hristiyanların sembolü olmuştur?

İncil'in tahrif süreci hakkında bilgi verir misiniz? İncil'in değiştiğine ait ...

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 10.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun