İncil ve Zebur’da Hz. İsa’nın öldürüldüğü yazarken bizde neden farklıdır?

Tarih: 01.11.2014 - 00:59 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Zebur ve İncil’de Hz. İsa Peygamberin öldürüldüğü ve ölmeden önce Allah(c.c)ya sitemli bir yakarışı vardır, "neden beni yalnız bıraktın" gibisinden. Soruma gelirsek;
-  Zebur ve İncil Hz.İsa(as)ın öldüğü yönünde ve bu yakarışıyla hemfikirken bizde niye farklı?
- Yoksa İncil yazarları bu bilgiyi yazarken Zebur’dan mı faydalandılar?
- Öyleyse İncil yazarları Hz.İsa(as)ın havarileri olduğuna göre ve bu mübarek insanlar mümin kimselerse niye bile bile Hz.İsa(as) gerçekte ölmediği halde tahrif edilmiş Zeburdan bu bilgiyi aldılar?.

Cevap

Değerli kardeşimiz,

- Önce mevcut İncillerin yazarlarının, Hz. İsa’nın havarileri olup olmadıkları konusunda ihtilaflar varır. Konuyla ilgili araştırma yapanlardan Prof. Harinc ve İrinuos’a göre, Matta İnicilinin yazarı (havari olarak meşhur olmakla beraber, gerçekte) Hz. İsa’nın havarisi değildir. Bu İncil, yaklaşık  miladi 80-100 yıllarında yazılmıştır. Sahibi, kendini gizlemek için zamanla kaybolan asıl Matta İncil nüshasının yerine bunu ortaya koymuştur. (bk. Dr. M. Ziyaurrahman el-Azamî, el-Yahudiye ve’l-Mesihiye, Medine, 1409/1988, 320-321)

- Matta İncilinde 600’den fazla ayetin Markos İncilinden iktibas edilmiş olması da bu incilin yazarının Markous’tan sonra geldiğinin göstergesidir. (el-Azami, el-Yahudiye ve’l-Mesihiye, 319-320).

Muhammed Ebu Zehra ve Maurice Bucaille da elimizdeki Matta İncil yazarının havari olmadığı kanaatindedir. (el-Azami, el-Yahudiye ve’l-Mesihiye, 321-322).

- Hz. İsa’nın havarisi olarak en kuvvetli destek toplayan İncil yazarlarından Markus’tur. (el-Azami, el-Yahudiye ve’l-Mesihiye, 322-325)

- Luka İncil yazarı da havari değildir. (el-Azami, el-Yahudiye ve’l-Mesihiye, 325)

- Yuhanna adında bir havarinin varlığında şüphe yoktur. Ancak elimizde Yuhanna İncilini yazan kişinin söz konusu havari olup olmadığında da kadimden beri Hristiyan alimleri arasında ihtilaf olmuştur. (bk. el-Azami, el-Yahudiye ve’l-Mesihiye, 326-329)

- Bu konuyu özetlersek, her şeyden önce İncil yazarlarının havariliği konusu şüphelidir. İkincisi, bu İnciller Hz. İsa’dan yaklaşık bir asır sonra yazılmıştır. Üçüncüsü, (Bu İnciller asıl vahiy olan İncil'den başkadır) bu İncillerden hiçbiri vahiy değildir. O halde:

a) Allah’tan gelen vahiy olduğu yüzlerce delil ile sabit olan Kur’an-ı Kerim ile İncillerdeki bilgi açıkça çeliştiği yerlerde, doğru olanın Kur’an’daki bilgi olduğunda şüphe yoktur.

b) Kur’an’da açıkça Hz. İsa’nın öldürülmediği ve çarmıha da gerilmediği, onu öldürmek isteyen Roma askerlerine başka birisi (Hz. İsa’yı şikayet edip yerini gösteren hain bir havari) İsa’ya benzetildi ve o öldürüldü. (bk. Nisa, 4/157)

c) Hristiyanlar arasında da Hz. İsa’nın öldürülmesiyle ilgili eskiden beri ihtilaflar olmuştur.

Bununla beraber, Hz. İsa’nın çarmıha gerildiğine dair sağlam bir Mesihi nas yoktur. Onun öldürüldüğüne dair kanaatin haklı bir payı vardır. Çünkü, Hz İsa’ya tıpa tıp benzeyen bir adam, hem de onun bulunduğu mekânda katledilmiştir. Bu sebeple yanlış da olsa onun öldürüldüğünün şâyi bulmasının makul bir gerekçesi vardır. Çünkü aynı yerde ona benzeyen bir adam öldürülmüştür.

d) Hz. İsa’nın öldürülmeden önce dua etmesi -eğer doğru olduğu tespit edilirse- bunu da şöyle açıklamak mümkündür: Hz. İsa kâfirlerin kendisini öldürmek için yakında teşebbüse geçeceklerini -Allah’ın bildirmesiyle- öğrenmiş bulunuyordu.

Nitekim kendisi talebelerine hitaben “Yakında öğrencilerimden / havarilerimden biri -Hz Yusuf’u az bir fiyata satan kardeşleri gibi- beni çok ucuza satacaktır. Fakat adil olan Allah, beni onların elinden kurtaracak ve onu (beni satan kişiyi) tutuklatacaktır." (Barnaba, İncili, 139; el-Azami, el-Yahudiye ve’l-Mesihiye, 394-395).

İşte Hz. İsa’nın söz konusu yalvarış ve yakarışı, bu hıyanet şebekesinin elinden kurtarması ve o hain adamı da onun yerine öldürtmesi için idi. Barnaba’nın ifadeleri Kur’an’ın tespitlerine uygundur.

- Allah’ın kelamı olan Kur’an bir konuda konuşmuşsa, artık hiçbir kitabın ona aykırı konuşmaya ne hakkı ne de haddi vardır. Çünkü ondan başka semavi olduklarına iman ettiğimiz eski kitaplardan hiçbiri orjinal haliyle tamamen vahiy olmadığı gibi, tahriften de kurtulamamıştır...

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun