Hayat anlamsız geliyor, ne önerirsiniz?
- Bazen boş yere okuduğum aklıma geliyor ara sıra namaz kılıyorum. Büyüdüm geliştim ve öldüm ne anladım ben bu işten hep aklıma çocukluk anılarım geliyor ve çok zor iletişim kuruyorum......of
- Bana ne önerirsiniz?
Değerli kardeşimiz,
İnsanın hayata yüklediği anlam ve tüm bunlarla baş edebilme kabiliyeti oranında hayata tutunabilir. Çünkü yaşanılan acılar, anlamsız gözüken basit sıradan hayat ritüelleri, zor insan ilişkileri, sorumluluklarımız gibi tüm eylemler, düşünce ve duygular ancak onlara verdiğimiz güzel anlamlarla katlanabilir hâle gelirler ve kazançlara, başarılara ve güzelliklere dönüşürler.
Mesela, bir öğrenci için zorlu sınavlara çalışmak, ona kazandıracakları şeyleri düşününce anlamlı hale gelir; uzun, meşakkatli bir eğitim hayatı, mezuniyet sonrası sağlayacağı şeyleri düşününce anlamlı hale gelir, bir hasta ameliyat ve diğer ağır tıbbi tedavileri, şifa bulması için gerekli müdahaleler olarak gördüğünde anlamlı hale gelir, katlanılabilir.
Kısaca, yaşadığımız şeylere verdiğimiz anlamların bizim için önemi oranında katlanabilir, hayattan zevk alır, çalışabilir ve hayata tutunabiliriz. Çünkü nedensiz, anlamsız, sonuçsuz hiçbir şey bizi motive etmez, tam aksine tembelliğe, can sıkıntısına, mutsuzluğa iter, hayat çekilmez olur.
Diğer taraftan mutlu ve huzurlu olmak isteyen insanı belirli bir zaman sonra dünya hayatı ve yaşadıklarına verdiği anlamlar da doyurmuyor. İnsan biraz daha derin düşündüğünde çoğu zaman dünya hayatında elde ettiği hiçbir ödülün yaşadığı acılar, sıkıntılar, ayrılıklar, ölümlerin bedeli olmadığını anlıyor. Çünkü dünya hayatının bütün güzellikleri; sınırsız duygu ve düşünce kapasitesi olan insanı doyurmuyor, yetersiz kalıyor.
Ayrıca insan ne kadar büyük amaçlara ve imkânlara sahip olursa olsun, nihayetinde aciz ve zayıf olduğu için, ölüm gibi, hastalık gibi, doğal felaketler kazalar, ayrılıklar gibi olaylara engel olamadığı için büyük bir elem çekiyor. Dolayısıyla hiçbir şey onu doyurmuyor. Her şey ona anlamsız geliyor.
Bu nedenle, Allah’ın "Hay" isminin tecellisi olan hayat, fâni ve geçici bir dünya için değil, ebedi ve sonsuz bir haya için verilmiştir. Bunu dikkate aldığımızda, hayatın başına gelen her şeyin bir anlamı olur ve yaşamaya da katlanmaya da değer kıymeti kazanır.
Beden dünyamıza hayat katan ruhumuz olduğu gibi, hayat dünyamıza hayat katan da o ruhta bulunan imandır ve imana uygun bir hayat sürmektir.
Sorunuzun cevabına gelince, size tavsiyelerimiz özetle şöyledir:
- Hayatınıza anlam katacak beklentileriniz, sizin için önemli olan amaçlarınız olsun.
Bu amaçlarınız ne kadar büyük olursa hayat size o kadar anlamlı gelir.
Ayrıca büyük ve önemli amacı olan kişileri diğer sıradan şeyler rahatsız da etmez, hatta onların dikkatini de çekmez. Amacınız sizin için önemli olursa, mücadele iradeniz de güçlenir, bu da sizi daha dinamik kılar.
- Sizin hayattan beklentileriniz yanında, hayatın sizden beklentilerini de amaç edinin. Böylece sorumluluk duygularınız güçlenecek ve hayata daha güçlü tutunacaksınız.
Mesela, bütün derdi kendi rahatı, keyfi, zevki olan insan bir yerden sonra boşluğa düşebiliyor. Ama başkalarını, mesela ailesi, akrabaları, milleti, ümmeti, tüm insanlığı düşünerek hayata bakan insan boş durmayacak taşıdığı sorumluluk bilinci ile sürekli aktif olacaktır.
Bu konuyu Bediüzzaman şöyle veciz bir ifadeyle özetler:
"Kimin himmeti milleti ise, o kimse tek başıyla küçük bir millettir." (Hutbe-i Şamiye, RNK. Yay., s. 60)
- Geleceğe yönelik inancınızı ve manevi bağlarınızı kesmeyin.
Gelecek ve ümit kişiyi hayata bağlayan en güçlü bağlardan biridir. Direncini ve inancını bir kez kaybeden kişiler, kolay kolay hayata tutunma iradesini bir daha kazanamıyorlar.
- Kendinizi maddi ve manevi olarak geliştirin.
Güçlerinizi artırıp, yeteneklerinizi geliştirdikçe hayatı daha çok seveceksiniz.
- Evlenip aile kurmayı ve çocuk sahibi olmayı planlayın.
İnsanı hayata bağlayan, çalışmayı, iş yapmayı anlamlı hale getiren etmenlerden birisi de ailedir. Kendiniz için olmasa bile çocuklarınız için yapacağınız her şey anlamlı olacaktır.
- Varoluşumuzun anlamını bilerek çevrenize ve hayata bakın.
Dünyaya bakan amaçlar, hedefler ve anlamlandırmalar elbetteki çok önemlidir. Ancak insanın var olmasından gelen, doğasında var olan bir anlam arayışı da vardır. İnsan bu anlamı bulamadığı, bu yönünü tatmin edemediği zaman bir endişe ve boşluk durumu yaşar.
Varoluşunun manevi anlamını bulduğu zaman, ebedî huzuru yakalamış olur. Aynı zamanda bütün dünyevî anlamlar daha da anlamlı olur, dünyevi hedefler de daha da kişiyi hayata bağlar.
Mesela ibadetlerini yerine getiren bir insanın bütün dünyevi çalışmaları ibadet hükmündedir.
Görüldüğü gibi, çalışan üreten bir insan hem dünyasını kazanacağı için şevkle çalışacak hem de ibadet ediyorum, düşüncesi ile manevi haz alacaktır. Bu insanın bütün çalıştıkları yok olsa, kaybolsa bile, “boşuna çalıştım” demeyecek ve çalışma ona anlamsız gelmeyecektir.
İnsan, dünyaya Allah’ı tanımak, ona ibadet etmek ve ilim ile hayatını mükemmelleştirmek için gönderilmiştir. Bunun dışında ne varsa ne yaşanıyorsa tümü de bu amaca hizmet eden vasıtalardır, araçlardır.
Mesela dünyadaki tüm güzellikleri tadacak sınırsız duygular ve organlar, akıl, kalp ve ruh gibi değerler Allah’ı tanımak içindir. Kişinin kazandığı tüm nimetler şükür için, tüm musibetler ve sıkıntılar da dünya hayatının daha da mükemmelleşmesi ve ahiret için manevi kazançlardır. Yemek, içmek ve evlenmek hayatın devamını sağlayan araçlardır, ayrıca Allah’ın nimetlerini gözüyle bakarak onu tanımaya vesilelerdir.
Görüldüğü gibi, Allah’a ve ahiret gününe inana bir insan için her şeyin anlamı birden binlere çıkar sonsuzlara ulaşır.
Hayat bu çerçeveden baktığımızda basit sıradan şeylerin bile kişiyi tatmin edecek anlamı olduğunu, hiçbir şeyin gereksiz olmadığını göreceksiniz. Çünkü yaşadıklarınıza manevi bir anlam yükleyeceksiniz.
Mesela Allah rızası için fakirlere, sıkıntıda olanlara, yetimlere, muhtaçlara imkân ve gücünüz oranında yardım ettiğinizde bir tebessüm etmek bile size çok anlamlı gelecektir.
En küçük bir iyiliğin Allah’ı razı etmek olduğunu düşündüğünüzde yoldan bir taşı kaldırmak bile sizin için anlamlı gelecektir. Yoldan geçerken bir manavdaki bir elmaya bakıp, Allah’ın ikramını gördüğünüzde, bir çiçeğe bakıp Allah’ın cemal ismini gördüğünüzde seyir etmenin ne kadar anlamlı olduğunu fark edeceksiniz.
Yine hayata iman gözlüğü ile baktığınızda en küçük sinekten, böcekten en büyük gezegenlere kadar evrende olan her şey bir anlam kazanacak.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Aşırı tıkanmış hissediyorum, ne yapayım?
- Hayattan bıkkınlık ve bitkinlik var, ne yapmalıyım?
- En doğru kocayı nereden bulurum?
- Güzel düşündüğümde neden kötü şeyler oluyor?
- Fazla samimi olmak günah mı?
- Canım çok yanıyor, ne yapmalıyım?
- Çok huzursuzum, ne yapmalıyım?
- Güzel düşünen, neden hayatından lezzet almaz?
- Allah beni yaratmasaydı, acı çekmezdim?
- TABİAT KANUNLARININ MAHİYETİ NEDİR?