Aşırı tıkanmış hissediyorum, ne yapayım?

1. Hayatta sürekli bir şeyler için çabalıyoruz. Bir yere kadar nedeni olsa da bir yerden sonra “ee sonra?” oluyor. Şu günlerde aşırı tıkanmış hissediyorum. Psikoloji okumak istiyorum mezun olduğum günlerin hayalini kurduktan sonra “ee peki sonra?” moduna giriyorum. Hayatımın amacı dindi ama haşa ve üzülerek söylüyorum ki şu günlerde ona bile “cennete girdim ee sonra?” demeye başladım. Bana yardımcı olur musunuz?
2. Yapay zeka hiç iyi yerlere gitmiyor birçok iş otonomlaştı. Bu konu hakkında ne yapabiliriz hangi meslekleri tercih etmeliyiz aç kalacak mıyız ve İslam'ın bakışı...

Değerli kardeşimiz,

1. İnsan Allah’ın isimlerinin ve sıfatlarının kendisinde yansıdığı muhteşem bir varlıktır. Bundan dolayı insan, sevgi, korku, ümit, kaygı gibi onlarca duyguya sahiptir. Dengeli ve ölçülü kullanıldığında tümü de insanın hayatını koruyan, geliştiren ve güzelleştiren duygulardır.

İnsanlar çeşitli nedenlerden dolayı depresyona girdiklerinde olumsuz duygular ölçüsüz bir biçimde öne çıkar ve kişiyi yönlendirmeye başlar. Depresif duyguların ağırlıkla olduğu zamanlarda, insanlar hiçbir şeyden zevk almaz, geleceğe ümitsiz bakar, içe kapanır ve bir şey yapmak istemezler. Bundan dolayı da hayatı ve yaşamayı anlamsız görürler.

Sözlerinizden anladığımız kadarıyla siz de şu anda böyle bir depresyon sürecini yaşamaktasınız. Ve bu sürecin etkisiyle hayatı ve ona ait her şeyi anlamsız gördüğünüzden hiçbir şey yapmak istemiyorsunuz.

Size öncelikli tavsiyemiz, eğer bu durum bir aydan fazla bir zamandır devam ediyorsa, en yakın bir ruh sağlığı uzmanına müracaat etmeniz ve depresyondan çıkmak için onun tavsiyelerine uymanızdır.

Allah’ın izniyle depresyondan çıktıktan sonra hayatın kendisi de ve yapacağınız tüm faydalı işler, ilim tahsili vb size çok anlamlı gelecektir. O zaman “eee sonra?” demeyecek, “Hayatıma anlam katmak için daha neler yapmalıyım?” diyeceksiniz.

Hatta şimdiden kendinize şu soruyu sorarak işe başlayabilirsiniz. “Evet, gelecek umutsuz görünebilir, ancak gücüm olsa onda neyi değiştirmek isterdim?” diye düşünün. Bu soruya vereceğiniz samimi cevap, hayatın sizin için anlamı olduğunu gösterecektir.

Kaldı ki can sıkıntısı, boşluk hissi, depresyon, amaçsızlık gibi sıkıcı hâller ve duygular dünya hayatına özgü şeylerdir. Cennette bunların hiçbiri olmayacağı için “Cennete girdim ee sonra?” gibi bir duyguya kapılmayacaksınız.

Sözlerinizden ve sorularınızdan anladığımız kadarıyla düşünen, sorgulayan, araştıran, üretmeye çalışan, aynı zamanda da hak ve hukuka riayet eden sorumluluk sahibi birisiniz. Böyle bir insan çabalayarak hem kendisi hem de çevresi için çok şey yapabilir. Yaptığı her şey de onun için hayatı ve yaşamayı anlamlı kılar. Bunu daha iyi anlatmak için bir anekdot anlatmak istiyoruz

Yazı yazmak için okyanus sahillerine giden bir yazar, sabaha karşı kumsalda dans eder gibi hareketler yapan birini görür. Biraz yaklaşınca, bu kişinin sahile vuran denizyıldızlarını, okyanusa atan genç bir adam olduğunu fark eder.

Genç adama sorar: Neden denizyıldızlarını okyanusa atıyorsun?

Genç adam cevap verir: Birazdan güneş yükselip, sular çekilecek. Onları suya atmazsam ölecekler.

Yazar sorar: Kilometrelerce sahil, binlerce denizyıldızı var. Ne fark eder ki?

Genç adam eğilir, yerden bir denizyıldızı daha alır, okyanusa fırlatır. "Onun için fark etti ama..." der.

Bunun gibi siz de psikoloji okuyup başta yakınlarınız olmak üzere sadece bir insanın hayatına bile dokunmak, onun hayatını değiştirmek, mutlu etmek, yardım etme imkânı bulacaksınız. Bu, hem sizin için hem de o kişi için çok önemli olabilir. Buna vesile olacağınız için hayatınız anlam katacaksınız.  

Hayatın bazen anlamsız görülmesinin bir nedeni de dünyaya geliş amacımızı tam olarak anlaşılmamasıdır.

İçinde bulunduğumuz modern zamanlar, insanlara amaç olarak başarıyı, hazzı ve kişisel gelişimi dayatmaktadır. Bunlar da insanı mutlu ve huzurlu etmeyince, insan kendisini bir boşlukta ve arayış içinde hisseder.

Oysaki sonucu cennet mi olur, başka bir şey mi, diye düşünmeden Yaradan’a ve yarattıklarına karşı sorumluluklarımızı yerine getirmek bile hayatımıza yüce bir anlam katar. Başka bir menfaat beklentisi olmadan onun rızası için çalışmak demek, ibadetlerimizi hakkıyla yerine getirmek demektir, ilim tahsil etmek, insanları güzel ve hayra yönelik eğitmek, insanlığa hizmet edecek icraatlar üzerine çalışmak, insanların kalbini kazanmak, fakire, yolda kalmışa, darda olana yardım etmek demektir.

İşte bunlara en yüksek seviyede sahip olmak arzusu aynı zamanda hayat motivasyonumuz olacak ve amaçlarımız hayatımıza anlam kattığı gibi, hayata tutunmamıza da yardım edecektir.

Genç yaşınızda hayatın ağır sorunlarıyla karşılaştığınızı anlıyoruz. Yaşadığınız sorun ve sıkıntılar da hayatın anlamsızlığı duygusunu verebilir.

Oysaki çektiğimiz acıları imtihanımız olarak görsek, onlara manevi anlamlar yüklesek, ayrıca dünya hayatında acıların bizi olgunlaştırdığını, deneyim sahibi yaptığını düşünsek acılar da hayatımız da daha bir anlam kazanacaktır.

2. Gelecek kaygısı günümüz gençliğinin en temel sorunudur. Bizim bu konuda size tavsiyemiz: Asla gelecek kaygısı gütmeden, yeteneklerinize en uygun ve de sevdiğiniz bir alanda eğitim alın. Kesinlikle aç kalmazsınız. Alanında iyi olan bir kişi, her yerde bir şekilde iş bulabilir.

Ayrıca, esas geleceğimiz ve sonsuz geleceğimiz, herkes için garanti olmayan ebedi ve saadetli geleceğimiz her şeyden daha önemlidir. Elbette dünya geleceğimiz de önemlidir. Bunun için de helal ve meşru dairede çalışmak gerekir. Ancak bize verilen sonsuz gelecek duygusu asla bu geçici âlem için verilmemiştir. Sonsuz ve ebedi olan ahiret geleceğimiz için verilmiştir ve onu esas alarak hareket etmek, çalışma ve gayret göstermek bizi daha mutlu ve huzurlu edecektir.

İlave bilgi için tıklayınız:

- Hayatın gayesi nedir?

- Hayatın manası, mahiyeti, yaratılış hikmeti nedir? Hayatın kemali ...

- İslam dininin yapay zeka hakkındaki sözleri nelerdir?

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet