Geleceğe dair umudum kalmadı, ne dersiniz?
- Son zamanlarda yaşamdan hiç haz almıyorum. Yaşamak benim için bir hediye değil, tam tersine ağır bir yük gibi gelmeye başladı. Hayat gözümde anlamını kaybetti. Sevgilim yok, işim yok, bir evim, arabam ya da mutlu bir aile hayatım yok. Üniversitede hâlâ ilk senenin derslerini veremiyorum, ailemle sorunlarım var. Sevgili yapmadım, belirli mesleklerden uzak durdum, ama bu sefer yalnızlık ve işsizlik sorunlarıyla baş edemiyorum. Eskiden daha dinine bağlı, daha iyi bir insandım, ama şimdi işler sarpa sardı. Ne yaparsam yapayım hayatım düzelmiyor gibi hissediyorum. İşler kötü gitti, dolandırıldım, işsizim, ailemin baskısı altında eziliyorum. Geleceğe dair hiçbir umudum kalmadı.
- Namazlarımı kılıyorum ama ne kadar kabul oluyor, onu bile bilmiyorum. Sürekli kötü bir son bekliyor gibiyim, sanki elimde olan nimetler de birer birer gidecek ve sonunda cehenneme düşecekmişim gibi hissediyorum. Allah’a karşı kötü bir zanda bulunuyorum sanırım, çünkü her şey daha kötüye gidiyor gibi geliyor. Bu dünya zaten kötü, öbür dünya da böyle olursa ne anlamı var yaşamanın? Sanki hiçbir şekilde kazanamayacakmışım gibi hissediyorum.
- Hayatta güzel şeyler çok nadiren oluyor, o zaman da hemen elimden alınacak korkusuna kapılıyorum. Ümitsizliğe kapılmak kabul değil diyorlar ama artık dayanacak gücüm kalmadı. Umudum tükendi ve Allah’a dua ediyorum, bazen cevap alıyorum, bazen hiç cevap alamayacakmışım gibi geliyor. Sanki Allah beni terk etti, beni burada yapayalnız bırakacak ve sonunda başarısız olup cehenneme gideceğim. Artık yaşamaya devam etme motivasyonum kalmadı. Sadece ölemiyorum diye yaşıyorum. Çok yoruldum. Genç yaşıma rağmen birçok acı yaşadım. Artık geleceğe dair umudum kalmadı, son umudum da tükeniyor gibi hissediyorum.
- Bu konuda bana neler tavsiye edersiniz?
Değerli kardeşimiz,
Öncelikle, böylesine derin ve zorlayıcı duygular yaşarken bunu paylaşmış olmanız bile büyük bir cesaret göstergesi. Hayatın çok ağır bir yük gibi geldiği, umudun neredeyse tükendiği zamanlarda, insan içten içe huzura ve anlam bulmaya o kadar ihtiyaç duyuyor ki bu çaresizliği birisiyle konuşmak çok değerli.
Yaşadığınız zorluklar oldukça karmaşık ve katmanlı; birçok alanda sıkışmış hissetmek oldukça yıpratıcı olabilir.
Bu gibi dönemlerde, önce kendinize biraz yumuşak davranmak, bir mola vermek iyi gelebilir. Bazen insan, hayatının bir kısmında bir şeyler kötüye giderken her şeyin kötüye gittiğini düşünebilir. Özellikle, ekonomik zorluklar, ilişkisel eksiklikler, dini ve manevi anlam arayışları üst üste bindiğinde, bu his yoğunlaşır ve sıkışmışlık artabilir.
Bu durumu aşmanıza yardımcı olabilecek bazı önerilerimiz olacak:
1. Hayatın Anlamını Yeniden Düşünün
İnsan amaçsız yaşayamaz, onu ayakta tutan amacıdır çünkü. Ancak bu uğurda katlanılan sıkıntılar amacın büyüklüğüne bağlıdır. Yani çekilen sıkıntılar, varılacak amaca değerse insan motivasyonunu canlı tutabilir, değmese tüm uğraşları ona anlamsız gelir.
Aynen böyle de insanoğlu, sadece dünyevi geçici şeyleri gaye edindiğinde, bunlara da ulaşamazsa o zaman hayat ona anlamsız gelir. Ulaşsa bile, bedel ödülden yüksek olunca motivasyonu kırılır.
Dolayısıyla insan ancak Allah’ın rızası ve ebedi hayatı gaye edinirse dünya hayatının sıkıntılarına katlanabilir. Çünkü bu gaye doğrultusunda yaşadığı ve yaptığı şeyleri asli görevi bildiği ve gördüğü için ona külfet gibi gelmez. Ayrıca hiçbir şey boşa gitmediği için, geri dönüp pişmanlık da yaşamaz.
Daha da önemlisi önünde ebedi bir hayat ve huzur olduğunu düşündüğü için, dünya hayatındaki her şey elinden gitse de yine de her zaman daha çok çalışmaya gayret gösterir.
2. Sahip Olduklarınıza Odaklanın
Bazen odaklandığımız negatif hisler bize başka şeyleri görmekte engel olur. Hayatta minnettar olunacak, küçük de olsa değerli detayları fark etmeye çalışmak umudunuzu bir nebze bile olsa yeniden yeşertebilir.
Evet, elbette insanın hayat arkadaşı olması, evi ve işi olması güzel şeylerdir. Ancak hayatta insanı mutlu eden sadece bunlar değil. Nitekim bunlara sahip olup da mutsuz olan milyonlarca insan var. Eğer saydığınız şeyler tek başına insanı mutlu etseydi, refah seviyesi yüksek ülkelerde intihar oranı daha yüksek olmazdı.
Bundan dolayı siz de sadece bunlar yok diye bu kadar hayata küsmek yerine;
- Sağlık gibi, gençlik gibi sahip olduğunuz nimetlere bakın.
- Bir ailenizin, kardeşinizin, yakınınızın olmasına bakın.
- Akıl sağlığınız yerinde, düşünüp konuşabiliyorsunuz, akıl hastası olup çöplüklerde gezenlere bakıp şükredin.
- İki gözünüz var, tüm dünyanın güzelliklerini görebiliyorsunuz, bir an gözleri olmayanları düşünün: hiçbir şeyi göremiyorlar.
Elinizde olanlara bakıp şükredin. Çünkü nimetler şükredildikçe ziyadeleşir, şükredilmezse elinizden çıkar.
3. Hayatta Başka Hedefleriniz de Olsun
Medeniyet, sosyal medya insanı yanıltıp herkesin aynı hedefleri olması gerektiği gibi bir algı veriyor. Hayatta sevgili yapmaktan başka amaçlar da insanı mutlu eder. Bir uğraşınız, hobiniz, gönüllü çalışmanız olsun, çünkü iyilik yapmanız, yardım etmeniz, insanlığa faydalı olmanız da mutluluk ve huzur kaynağıdır. Manevi çalışmalardan da huzur bulmaya çalışın.
Kuran-ı Kerim’de ve Peygamber (asm) Efendimizin hadislerinde iyilik yapanların Allah katında sevilip mükâfatlandırılacağı belirtilir. Allah, iyilik yapanlara rahmet eder ve onları sever. (bk. Bakara, 2/195)
4. Hedeflerinizi Sıralayın
Tüm hedeflerinize birden ulaşmak mümkün değil. Bunun için hedeflerinizi kolaydan zora doğru sıralayın. Mesela bir eğitim görmek, meslek edinmek, iş bulmak, evlenmek ve ev almak gibi.
Görüldüğü gibi bunların en alt basamağında bulunan eğitim görmek veya meslek edinmek hedefine ulaşmadan diğerlerine ulaşamazsınız. Onun için önce bir meslek edinin. Halk eğitim kursları da olabilir, belediyelerin mesleki kursları da olabilir. Veya bir zanaatkârın terzi, tesisatçı, boyacı, aşçı vb. yanında bir meslek edinebilirsiniz.
Ondan sonra iş bulmanız kolay olacak. İş bulunca da evlenmeniz kolay olacak
5. Duygularınıza Alan Tanıyın
Öncelikle, yaşadığınız umutsuzluk ve yorgunluk duygularını bastırmaya çalışmak yerine kabul edin. Herkes bazen zorlanır, inancında dalgalanmalar yaşar, şüpheye düşer.
Bu duygulara izin vermek, kendinize olan şefkatinizi artırır. Hissinizin geçici olduğunu kabul edin ve bu zor süreçten geçerken kendinize yargılayıcı olmadan yaklaşmaya çalışın.
6. Küçük Adımlarla Başlayın
Günlük rutininize katacağınız ufak bir aktivite bile ruh halinizi kademeli olarak iyileştirebilir.
Örneğin, her gün kendiniz için kısa bir yürüyüş yapmayı, bir şeyler yazmayı veya sizi rahatlatan bir hobiye zaman ayırmayı deneyebilirsiniz.
7. Teslimiyetçi Bir Yaklaşım Size İyi Gelecek
Maneviyat, ruhsal olarak güçlendiğimiz bir yoldur ancak bazen ağırlaşabilir, özellikle de beklentiler ve sorumluluklar çoğaldığında.
Kendinize karşı merhametli olmayı ve en azından bir süre için ibadetinizi beklenti olmadan, sadece Allah rızası ile samimi bir bağ kurma amacıyla yapmayı deneyin. Allah’a yönelirken zorlandığınızda bile, onun size her zaman yakın olduğunu hatırlamak, yargılayıcı bir perspektiften uzaklaşıp bir teslimiyet duygusu kazanmanıza yardımcı olabilir.
Unutmayın görevlerinizi yaptıktan sonra teslimiyet, Allah’a güvenmeyi ve her işte ona dayanmayı (tevekkülü) gerektirir. Müslüman, her işinde elinden geleni yapar, Allah’a güvenip sonucu ona bırakır.
Kuran’da, "Kim Allah’a tevekkül ederse, o ona yeter." (Talak, 65/3) buyurularak Allah’a güvenmenin önemi vurgulanmıştır.
Teslimiyet duygusu, kişinin zorluklarla baş ederken manevi bir güç kazanmasına yardımcı olur.
Bu dönemin geçici olduğunu kendinize hatırlatın. Hayat bazen oldukça karmaşık ve zorlu olabilir, ama bu tür karanlık dönemlerin sona erdiğini ve her zaman yeni bir başlangıç yapabileceğinizi unutmayın.
Kendinize dikkat edin, görevlerinize odaklanın; inanın ki bu zorlukları aşabilirsiniz.
İlave bilgi için tıklayınız:
- Hayattan zevk alamıyorum, beni yaşama bağlayan hiçbir şey yok ...
- Hayattan bıkkınlık ve bitkinlik var, ne yapmalıyım?
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Allah neden tüm işlerimi bozuyor?
- Nefsime zulüm mü ediyorum?
- Allah bir şey vermeden neden şükür ister?
- Bizim her şeyimiz Allah’ın elindeyse, Allah niye bize zulmetmesin?
- Doğruları bilmemize rağmen neden yapamıyoruz?
- Koşulsuz teslimiyet nedir?
- Neden olmuyor?
- Evlenmek umudum kalmadı, adalet nerede?
- Allah bir bedene neden birden çok cin musallat ediyor?
- Günahkarın yaşaması gerekeni neden ben yaşıyorum?