Çoklu kişilik bozukluğu olmanın hikmeti ne?
- Çoklu kişilik bozukluğu olanlarda duygular, birbiriyle bağlantılı olamıyor. Yaşadıklarını tartamıyorlar. Böyle kişilerin imtihan dünyasında olma sebebi nedir?
- Ayrıca bu kişilerin akli dengesi yerinde her zaman olmayabiliyor, ettikleri dualar o anki kişiliğin isteklerine göre olabiliyor, yarım saat sonra tam tersini isteyebiliyorlar.
- Bunun hakkında bilgi verir misiniz nasıl olacak diye?
Değerli kardeşimiz,
Sizin de belirttiğiniz gibi hepimiz imtihan dünyasındayız ve aynı imtihana tabiyiz. Burada bulunmamızın ve imtihana tabı tutulmasının gayesi aynıdır, kişiden kişiye, maruz kalınan olaydan olaya göre değişmez.
İster hastalık olsun, isterse fakirlik veya diğer zorluklar tümünün de amacı aynıdır. Yani her şeyi yaratan bir Allah’ın var olduğunu, kişinin kul olduğunu, aciz olduğu için gücü her şeye yetmediğini, kendisine hâkim olmadığının şuurunda olup, başına gelenlere sabır ve tevekkülle dayanmasıdır. “İmtihan” adı üzerine sınanma, denenmedir ve amacı kişinin olgunlaşması ve gelişmesidir.
Farklı musibetler, hastalıklar ve zorluklarla imtihan edilen müminlerden de beklenilen sabır ve tevekkülle imtihanını vermek ve kemale ermektir.
"Çoklu Kişilik Bozukluğu" olan kişilerden de beklenilen öncelikli olarak sabretmek ve kendilerinden daha fazla sıkıntıya maruz kalanlara bakıp şükretmektir.
Bu rahatsızlığın en önemli hikmeti, elinde olmadan sık sık kişilik değiştiren insanın ne kadar aciz olduğu, duygularına, düşünceleri ve kişiliğinin değişmesine engel olmayacak kadar mülkün yabancısı olduğunu idrak etmesidir.
Duaların Farklı Olması ve Değişen İstekler
Çoklu kişilik bozukluğu olan bir kişi, kişilikler arasında geçiş yaptıkça, her bir kişilik farklı düşünce tarzlarına, inançlara ve duygusal tepkilere sahip olabilir. Bu nedenle, dua ederken de her bir kişiliğin istekleri ve duygusal durumları farklı olabilir.
Ancak unutulmamalıdır ki, dua bir ibadettir, kişinin iç huzurunu sağlaması, dayanak bulmasıdır, yani mutlaka bir şey istemek için değildir.
Bu çerçevede kişi hangi hâlde dua ederse etsin, samimiyeti oranında faydasını görecektir. Bediüzzaman bu gerçeği şöyle anlatır:
“Duanın en güzel, en latîf, en leziz, en hazır meyvesi, neticesi şudur ki:
Dua eden adam bilir ki, birisi var ki onun sesini dinler, derdine derman yetiştirir, ona merhamet eder. Onun kudret eli her şeye yetişir. Bu büyük dünya hanında o yalnız değil; bir Kerîm Zat var, ona bakar, ünsiyet verir. Hem onun hadsiz ihtiyacatını yerine getirebilir ve onun hadsiz düşmanlarını defedebilir bir zatın huzurunda kendini tasavvur ederek bir ferah, bir inşirah duyup, dünya kadar ağır bir yükü üzerinden atıp اَلْحَمْدُ ِللّٰهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ / elhamdü lillahi rabbilalemin der.” (bk. Mektubat, 24. Mektup)
Ayrıca kişi hangi duayı yaparsa yapsın Yüce Yaratan ona hakkında en hayırlısı olanı nasip edecektir. Dua eden kişinin o anda akıl dengesi yerinde olmayabilir, yanlış şeyler de talep edebilir. Ancak kalplerin gerçek sahibi olan Mevla’mız onun için en güzelini nasip edecektir.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Çoklu kişilik bozukluğu (dissosiyatif kimlik bozukluğu) Kuran ile çelişmez mi?
- Ergenlikle nasıl baş ederim?
- Çocukken cinsel istismara uğrayan nasıl bir yol izlemelidir?
- En doğru kocayı nereden bulurum?
- Şizoid kişilik bozukluğu olana nasıl davranmalıyız?
- Çocukların ruh ve ahlak gelişimi için anne babaya düşen vazifeler nelerdir?
- Biseksüel olduğumu fark ettim, nasıl kurtulacağım?
- Eşim şiddet uyguluyor, ne yapmalıyım?
- Beyinsel olarak çok yoruldum, ne yapmalıyım?
- Çok sapık biriyim, sizce sebebi nedir?