Cariye hamile kalmasın diye azl yapmaya izin verilmiş mi?

Tarih: 12.10.2017 - 11:19 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Ebu Sait el-Hudri kendisinin bizzat katıldığı bir olayı şöyle anlatıyor:
"Ben de Muhammed’le birlikle Beni Mustalık baskınında vardım. Bu baskında ele geçirdiğimiz kadınlarla (o çölde) ilişkide bulunurken, hamile kalmasınlar diye münasebet esnasında spermimizi kadının rahmine değil de dışarı boşaltırdık. Yaptığımız bu işin dine uygun olup olmadığını Muhammed'den sorduğumuzda kendisi, 'Evet bir sakıncası yoktur; böyle bir yönteme başvurabilirsiniz' diye yanıt verdi.
- Böyle işler yapmak hakikaten de izinli miydi?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Sorunun son cümlesinden başlayalım:

a) Eğer “Böyle işler yapmak hakikaten de izinli miydi?” ifadesinden maksat, ganimet olarak alınmış cariyelerle cinsi ilişki kurmak ise, bu ifade gerçekten sorunludur. Çünkü, burada Allah ve Resulü bir konuda hüküm verse bile, yine de onun kötü olabileceğine ima edilmiş olur ki, böyle bir düşünce iman şuuruyla bağdaşmaz.

Zira İslam inancına göre, Allah ve Resulü neye hükmetse o güzeldir ve hiç kimsenin başka bir seçeneği de yoktur.

 “Allah ve Resûlü bir işe hüküm verdiği zaman, inanmış bir erkek ve kadına o işi kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Her kim Allah ve Resûlüne karşı gelirse, apaçık bir sapıklığa düşmüş olur.” (Ahzab, 33/36)

mealindeki ayette bu gerçeğin altı çizilmiştir.

- Ancak şunu da biliyoruz ki, kölelik ve cariyelik yöntemi İslam’dan binlerce sene öncesine dayanmaktadır.

- İslam’da savaş esiri olarak alınan kadınlara birden çok kimsenin ilişki kurması yasaktır, haramdır. Esir kadınlara sadece iki şekilde sahip olunabilir. Ya -İslam’dan önce var olan ve bütün dünyada uygulandığı için İslam tarafından bir anda kaldırılması mümkün olmayan- o günkü evrensel savaş hukukunun ön gördüğü kurallar çerçevesinde cariye olarak alınır, yahut ilgili esir kadın azat edilerek hürriyetine kavuşturulur ve normal bir evlilik akdiyle eş olunur. 

Bu her iki uygulamada da bir kadına birden fazla kişinin sahip olması asla mümkün değildir. Bu kural, konuyu işleyen bütün İslam hukuk kaynaklarında mevcuttur.

- Kölelik ve cariyelik İslam’ın getirmediği, ancak bir anda -sosyal, siyasal, ekonomik gibi faktörlerden ötürü- kaldırma imkânını bulamadığı, ama önce ıslah ettiği ve zamanla tamamen kalkmasını hedeflediği bir statü idi; dünya milletlerinin de aynı noktaya gelmeleri sonunda geri dönüşsüz olarak tarihe karıştı.

 -Bu cümleden olarak, İslam’ın, köleliğe  “hitapta, insanlık kavramında, onurun korunmasında, görev yüklemede, giyimde, yemede-içmede” şefkat dolu ve insanlık onuruna yakışır yepyeni bir statü tanıması, yepyeni tanzim ve düzenlemelere yer vermesi, değişik dini kefaretlerde köle / cariyelerin azat edilmesini şart koşması gibi emir ve tavsiyeleri, İslam’ın bu sınıfı zamanla tamamen ortadan kaldırmayı hedeflediğini göstermektedir.

İslam’ın maksadı açıkça bu olduğu halde, şu anda bütün dünyanın terk ettiği bu sisteme İslam’ın izin vermesi, sahip çıkması düşünülemez. Bu, onun temel prensipleri ve hakikat ruhuyla da çelişir.

b) Eğer bu ifadeden maksat, “AZİL” (meniyi dışarıya dökmek) ise, bu konuda başka hadis rivayetleri de vardır. Örneğin;

- Câbir bin Abdullah (ra) dan şöyle rivayet edilmiştir. "Kur'an-ı Kerîm nazil olurken biz azl ederdik." (Buhari, hno: 5208-09; Müslim, hno: 1440; Tirmizi, hno: 1137). Müslim’de “Bu durum Peygambere (asm) ulaştığı halde bizi men etmedi.” ziyadesi de vardır. (bk. a.g.y)

Hamileliği engelleme konusunda İslam alimlerinin görüşleri de sitemizde vardır. Büyük çoğunluğuna göre bu caizdir. Modern tedbirler ise farklı sonuçlarına göre değerlendirilmiştir.

İlave bilgi için tıklayınız:

Dinimize göre azlin hükmü nedir; yani azl / azil / meniyi dışarı atmak ...

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun