Bakara 144. ayet Allah'ın gökte olduğuna dair bir delil değil mi?
"Biz senin, yüzünü göğe doğru çevirdiğini elbette görüyoruz..." mealinde ki Bakara 144. ayet Allah'ın gökte olduğuna dair bir delil değil midir?
Değerli kardeşimiz,
Öncelikle ifade edelim ki, arş, kürsi, gökler ve her şey yaratılmıştır. Gök yok iken de Allah vardı. Allah’ın -haşa- yaratmış olduğu gökte veya başka bir mekânda ya da zamanda olduğunu söylemek mümkün değildir, imkânsızdır. Onun uluhiyetine, ezelî ve ebedî olduğuna aykırıdır.
İlgili ayetin meali şöyledir:
“Biz senin, yüzünü göğe doğru çevirdiğini elbette görüyoruz. İşte şimdi kesin olarak seni memnun olacağın kıbleye döndürüyoruz. Artık yüzünü Mescid-i Haram tarafına çevir; nerede olursanız olun yüzünüzü o yöne çevirin. Kuşku yok ki kendilerine kitap verilenler bunun Rablerinden gelmiş bir gerçek olduğunu elbette bilirler. Allah, onların yaptıklarından habersiz değildir.” (Bakara, 2/144)
Konuyu birkaç madde hâlinde açıklayabiliriz:
a) Hz. Peygamber (asm) bir insandır. Kadimden beri insanlık camiasının kabul ettiği örfe göre, gökler yukarıdadır, şeref ve üstünlük merkezidir. Bu sebeple Hz. Âdem’den beri bütün semavi din mensupları dua ettikleri ve Allah’a yalvardıkları zaman yukarıya doğru ellerini kaldırıyorlardı.
b) Bu ayetin şu ifadeleri de Allah’ın gökte olmadığına delalet etmektedir:
Birincisi: "Artık yüzünü Mescid-i Haram tarafına çevir." mealindeki ifadeye göre, artık bundan böyle insanlar Allah’a ibadet ederken göklere değil, simgesel olarak Kâbe’ye doğru yönelmeleri emredilmiştir.
İkincisi: “Nerede olursanız olun yüzünüzü o yöne çevirin.” mealindeki cümlede insanların her yerde Mescid-i Harama yönelmeleri emredilmiştir. Herhâlde kimse bu ifadelere bakarak Allah’ın Mekke’de olduğunu düşünmez.
Üçüncüsü: Bakara suresinin 115. ayetinde yer alan “Doğu da Allah’ındır batı da. Nereye dönerseniz Allah’ın zatı oradadır. Şüphesiz Allah (zat ve sıfatlarında) sınırsızdır, her şeyi bilmektedir.” mealindeki ayette, kâinatın her tarafının Allah’a ait ve onun mülkü olduğuna, insanların bulunduğu ve yöneldiği her yer onun memleketi olduğuna, Allah’ın zat ve sıfatlarında sınırsız olduğu için herhangi bir yere hapsedilip sınırlandırılmayacağına vurgu yapılmıştır.
Dördüncüsü: Bakara suresi 150. ayette yer alan “Nerede olursanız olun, Kâbe’ye yönelin.” mealindeki cümlenin ifadesi açıktır. Yani: Allah hiçbir yerde değildir.
c) Allah’ın zaman ve mekândan münezzeh olduğunu gösteren şu hadis-i şerif bütün berraklığıyla ortadadır.
“Allah vardı ve onunla birlikte hiçbir şey yoktu!” (bk. Buhari, Bedü’l-halk, 1)
manasındaki bu hadis rivayeti sahihtir.
Bazı kaynaklarda bu hadis rivayetinde şu ifadelere yer verilmiştir:
“Allah vardı ve onunla birlikte hiçbir şey yoktu!.. O şimdi de o eski durumundadır.” (İbn Hacer, Fethu’l-Bari, 6/289)
Kanaatimizce, bu ziyadelik hadisin amacını açıklayan bir yorumdur. Bunun anlamı şudur:
Allah ezelde tek olup, hiçbir şeye muhtaç olmayıp, her türlü mekândan, zamandan, cihetten vs. münezzeh olduğu gibi, şimdi de öyledir. Yani, “Arşa istiva” gibi müteşabih ayetlerin, Allah’ın “hiçbir şeye benzemeyen” vasfına uygun tevil edilmesi gerekir.
d) “Gökte de Allah bir tek ilahtır, yerde de bir tek ilahtır.” (Zuhruf, 43/84) mealindeki ayetin zahirine göre, Allah hem gökte hem de yerdedir. Hâlbuki bunun doğru manası şöyledir:
Göklerde bulunan varlıklar da yalnız Allah’ı hakiki mabud olarak yegane ilah kabul etmişler, yerdeki olanlar da onu yegane ilah kabul etmişler.
Demek mesele, -haşa- Allah’ın zat-ı akdesini cismani olarak tasavvur etmek ve ona göre batıl bir yorum yapmak değil, “hiçbir şeye benzemeyen” bir varlık olarak manevi hâkimiyeti ve hükümranlığını ifade eden doğru bir yorumla çözülebilir.
Yani “Gökte de yerde de Allah’ın hükmü geçerlidir, onun şeriksiz rububiyeti ve uluhiyeti geçerlidir.” (bk. Zemahşeri, ilgili yer)
e) Allah’ın arşa istiva ettiği konusunda selef âlimleri ile halef âlimleri, meselenin tevil edilip edilmemesi hususunda farklı görüşlere sahip olmalarına rağmen, “Allah’ın mekândan münezzeh olduğu” konusunda tam bir ittifak hâlindedir.
İlave bilgi için tıklayınız:
- Cenab-ı Hakk'ın mekandan münezzeh olmasını nasıl anlamalıyız?
- Allah'ın arşa istivası hakkında bilgi verir misiniz?
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Gökteki rabbimiz, gökteki babamız gibi mi?
- "...O halde nereye dönerseniz orada Allah'ın yüzü vardır." ayetine dayanılarak, kıbleden farklı bir yönde namaz kılınabilir mi?
- Allah'ın gelmesi gibi ayetler neden tevil edilir?
- 1. “Allah Arş’tadır.” diyenler, Arş yokken Allah neredeydi?
- Allah zaman ve mekândan münezzeh ise, Arşa kuruldu, ifadesi bir çelişki değil mi?
- Bakara suresi 143. ayette, kıblenin değiştirilmesi manasına gelen bir kelime var mıdır?
- İslam alimlerinin, Allah yarattığının dışındadır, diye bir ifadeleri var mı?
- Allah el an öyledir, rivayeti sahih midir?
- 3. “Allah Arş’tadır.” diyenler, Arş’ı melekler taşırken Allah nerede olacak?
- Medine'de Müslümanların (Kâbe'den önce) Mescid-i Aksa'ya doğru namaz kılmaları Kur'an dışı vahy ile miydi?