Allah zaman ve mekândan münezzeh ise, Arşa kuruldu, ifadesi bir çelişki değil mi?
- Allah zaman ve mekândan münezzehtir. Buna mukabil, bazı ayetlerde “Allah’ın arşa kurulduğu” ifade edilmiştir. Bu çelişkiyi nasıl açıklayacağız?
Değerli kardeşimiz,
Arş: Taht, koltuk demektir. İstiva ise, kurulmak, oturmak, istila etmek, hakimiyet kurmak, hükümran olmak gibi manalara gelir.
Arap lisanında olduğu gibi, bu lisanla inen Kur’an’da da teşbih, mecaz, istiare gibi edebi sanatlar oldukça fazla kullanılmıştır.
Özellikle, görülmeyen ve insanlar tarafından pek anlaşılmayan soyut konularda bu edebi sanatlarla bazı hakikatlere işaret edilmiş ve anlaşılabilir hale getirilmiştir.
Örneğin:
“Rahman arşa istiva etti.” (Tâhâ, 20/5)
mealindeki ayet ve benzeri ayetlerdeki ifadeyle, Allah’ın rububiyet arşının yegâne sultanı ve hükümranı olduğu gerçeği belirtilmiştir. Burada da Rahman isminin kullanılmasıyla, bütün kâinat çapında faaliyet icar eden Allah’ın bütün fiillerinin kusursuz olduğuna işaret edilmiştir.
- Burada “taht” anlamına gelen Arş kelimesi, mahiyeti bilmediğimiz bir yapı olmakla beraber, ayetlerde daha ziyade “saltanatın tahtı” manasında kullanılmıştır.
Bilindiği üzere, bu terim maddi olmaktan ziyade manevi makamı gösterir. Mesela: “Filan adam cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturdu.” denildiği zaman, bununla kastedilen şey, bir yerde bulunan ve cumhurbaşkanı olan kimsenin üzerinde oturacağı bir koltuktan ziyade, “cumhurbaşkanlığı makamı”dır. Bunun gibi, “Allah/Rahman Arşa istiva etti.” mealindeki ayetlerden maksat, Allah’ın bütün evrenin yegâne sultanı, hükümranı olduğu anlamına gelir.
- Selef alimleri, bu gibi “müteşabih=manası kapalı” olan ayetlerin gerçek manasına Allah’ın ilmine havale ederek susmayı tercih etmişlerdir.
Halef alimleri ise, tevile muhtaç olan bu ifadeleri tevil etmeyi uygun görmüşlerdir. Belirttiğimiz manalar, Halef/Üçüncü asırdan sonra gelen bütün alimler tarafından kabul edilen bir hakikattir. Zira, Arşı da yaratan Allah’tır. Allah ezelidir. hadiste ifade edildiği üzere, “Allah ezelde vardı, onunla birlikte hiçbir şey yoktu”.
Bu sebeple, İslam’da kabul edilen “Allah’ın zaman ve mekândan münezzeh olduğu” inancı ile “arşa istiva” ayetleri arasında gerçekte hiçbir çelişki yoktur. Çünkü, zamanı da mekânı da Arşı da Kürsiyi de Allah yaratmıştır. Bunlar yok iken Allah vardı ve bunları sonradan yarattı.
“Allah’ın benzeri hiçbir şey yoktur.” (Şura, 42/11)
mealindeki ayetin açık ifadesi de “arşa istiva”nın, ateistlerin düşündüğü gibi bir alama gelmemektedir. Çünkü bu takdirde Allah’ın diğer varlıklara benzemesi söz konusu olur.
Özetle: Allah ezelde nerede ise, şu anda aynı yerdedir. O zaman “le mekân-la zaman” (mekan-zamanın olmadığı şey) denilen Ezelde var olduğu gibi varlığını devam ettirmektedir. Çünkü O ezeli ve ebedidir.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Allah ezelden beri aynı ise, eğer bir şeyi yaratırsa o zaman değişmiş oluyor?
- İmam Maturidi, müteşabih ayetleri tevil etmiyor mu?
- İslam alimlerinin, Allah yarattığının dışındadır, diye bir ifadeleri var mı?
- Gökteki rabbimiz, gökteki babamız gibi mi?
- Bakara 144. ayet Allah'ın gökte olduğuna dair bir delil değil mi?
- Allah el an öyledir, rivayeti sahih midir?
- Arabistan halkının çoğunun, Allah?ın uzayda bir tahtının olduğuna ve bu tahtın üzerinde oturup her yeri temaşa ettiğine, inandığı söyleniyor. Böyle bir şey olur mu?
- Allah'ın zatıyla arşın üzerinde olduğunu nasıl anlamalıyız?
- Allah’ın sınırı mı var?
- İmam Azam "Allah göktedir" demiş midir?