Ayet ve hadislerdeki çelişkileri nasıl anlamalıyız?

Tarih: 21.06.2025 - 11:11 | Güncelleme:

Soru Detayı

- İslam kusursuz hak dindir. Ve Cenab-ı Allah abes iş yapmaz. Bizim çelişkili gördüğümüz şeyleri nasıl anlamalıyız?
- İki ayrı hadiste Cenab-ı Allah'ın kulunu sevme durumlarından bahsediliyor. Birinde Allah bir kulunu severse onun işiten kulağı yürüyen ayağı olur deniyor. Cenab-ı Allah bir kulunun yanında ise o kulun dünya ve manevi hayatı iyi olmalı değil mi.
- Diğeri Allah bir kulunu sevdi mi ona dünyaya dalmaması için bela musibet verir dünyayı ona çirkin gösterir deniliyor. Burada apaçık bir çelişki var biz nereyi anlamıyoruz.
- Bütün ateist olan insanlar bu tur çelişkilerden kaynaklı inancını kaybediyor. Lütfen açıklayıcı bir cevap verebilir misiniz?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Ayetleri ve hadislerin çelişkisi olmadığı gibi, ayetler ile hadisler arasında da çelişki olmaz. Görünürde farklı olanlar da farklı açılardan ve farklı yönlerdendir.

Örneğin, bir ayette “...Peygamberler arasında fark gözetmeyiz...” (bk. Bakara, 2/285) denilmiş balka bir ayette ise “Peygamberin bir kısmını bir kısmından daha faziletli kıldı...” (bk. Bakara, 2/253.) buyurulmuş.

Bu iki ayetin yerini ve maksadını dikkate almadan yan yana biraz da meali birbirine yakın vererek, sanki aralarında çelişki varmış hissi vermek isteyenler oluyor.

Hâlbuki ilk ayet, müminlerin bütün peygamberlere iman etmesiyle ilgilidir, hepsine iman ederiz, demektir. Diğeri ise, Allah’ın peygamberlere farklı meziyetler ve faziletler verdiğini bazılarının bazılarından daha faziletli olduğunu haber vermesidir.

Görüldüğü üzere ayetlerin arasında çelişkinin kokusu bile yoktur.

Unutmamak gerekir ki, Kuran Allah’ın kelamıdır, hadisler de onun Elçisi olan Hz. Muhammed’e (asm) aittir. Bu nedenle aralarında çelişki olması mümkün değildir. Ayetlerin tefsirlerine hadislerin de şerhlerine bakıldığında veya konunun uzmanına sorulduğunda işin hakikati anlaşılacaktır.

Böyle bir durumla karşılaşan bir Müslüman eğer konunun hakikatini bilmiyorsa, "Ayetler ve sahih hadisler arasında çelişki olmaz, bunun bir izahı ve açıklaması vardır, bakalım ve araştıralım ve öğrenelim inşallah.” demeli, ona göre de hareket etmeli.

Soruda geçen konulara gelince:

“Allah bir kulunu severse onun işiten kulağı yürüyen ayağı olur...” manasındaki hadisi alimler çok farklı yorumlamışlar. Önemli olan bir kısmı şöyledir:

a) Bu ifadeden maksat, Allah’ın sevgisini kazanan kul, artık bütün organlarını Allah’ın razı olacağı tarzda kullanacaktır.

b) Maddi-manevi bütün donanımlarını Allah’ın yasakladığı her türlü eylemden uzak durdurur. (bk. İbn Hacer, Fethu’l-Bari,11/343)

c) İmam Kuşeyri’ye göre, Rabbinin sevgisini kazandığı kurbiyet mertebesini önce imanıyla kazanır, sonra Allah’ın ihsanı gelir. Allah’ın kuluna kurbiyeti ise dünyada kulun marifetine, ahirette ise Allah’ın rızasına bağlıdır. Bu arada Allah’ın lütuf ve ikramlarının pek çok çeşidi vardır. (bk. İbn Hacer, a.g.y)

Bu açıklamalardan anlaşılıyor ki, kulun Allah’ı sevmesi, kulluk vazifesi bakımından ona yakın olması manasına gelir.

Kulun Allah’a yakınlığı kurbiyeti ve Rabbin kuluna yakınlığı akrabiyeti, kulun kulluk vazifesiyle alakalıdır.

Bazen bu yakınlığı pekiştiren unsur bir musibet bir bela olabilir. “İnsanların en çok bela ve musibete maruz kalanlar peygamberlerdir, sonra onlara yakın, sonra da bunlara yakın olan kimselerdir.” manasındaki hadiste ifade edildiği gibi Allah’ın en çok sevdiği kulları olan peygamberlere en fazla bela vermesinin elbette hikmet vardır. Ve bunun başında da kulun bütün donanımlarını Rabbinin rızasını kazanmaya yoğunlaştırması için dünyadan küsmesi, uzaklaşması gerekir.

Bu iki hadisten anlaşılıyor ki, Allah’ı en çok sevenler, ona en fazla kulluk yaparak yakınlık gösterenlerdir. Bu yakınlığın en yüksek mertebesi ise, kulluğun en yüksek mertebesinden geçer. Bu mertebeye ulaşmak için maddi -manevi donanımlarını Rabbinin rızasını kazanmaya adayan kimselerdir.

Fakat teklif-i malayutak yani kulun kaldırmayacağı bir sorumluluk olmadığına göre, insanların güçlerinin üstünde bir yük yüklemez. Bela ve musibetin oranları bu ölçüye göre tartılır adalet mizanına konulur.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun