"...Eğer kendisine bir hayır dokunursa gönlü onunla hoş olur. Şayet başına bir kötülük gelirse gerisin geri (küfre) dönüverir..." (Hac, 22/11) Ayeti açıklar mısınız?

Tarih: 22.04.2015 - 10:36 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Ben de bir iyilik dokunduğunda şükrediyorum, seviniyorum. Lakin bir bela veya musibete uğradığımda doğal olarak üzülüyorum, bazen de ağlıyorum. Hatta bazen - Allah (cc) affetsin O'na (cc) darılıyor gibi oluyorum. Ben de bu ayetin kapsamında mıyım?
- Başa musibet geldiğinde iyilik gelmiş gibi tepki vermemek, insanlık icabı değil midir?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

İnsanın nimet karşısında sevinmesi, bela ve musibetler karşısında da üzülmesi normaldir. Bu ayette anlatılan; kişinin rahatken ibadet edip belaya uğrayınca ibadetleri terkedip isyana girmesidir. Bir kimse bela ve musibetlere uğradığında ibadetleri terkedip isyan ediyorsa, bu ayetin kapsamına girer. İsyan etmiyor sabrediyorsa ayetin kapsamına girmez.

"İnsanlardan öylesi de vardır ki, Allah'a kıyıdan kenardan kulluk eder. Eğer kendisine bir hayır dokunursa gönlü onunla hoş olur. Şâyet başına bir kötülük gelirse gerisin geri (küfre) dönüverir. O dünyayı da kaybetmiştir, ahireti de. İşte bu apaçık ziyanın ta kendisidir."﴾Hac, 22/11﴿

Allah’a kulluğu, dünya hayatındaki rahatlık şartına bağlayan insanların tipik davranışları tasvir edilmekte, imanlarına pamuk ipliğiyle bağlı olan bu tür kimselerin, işleri rast gittikçe Allah’a kulluk etmekten memnun oldukları, bir imtihan sıkıntısına mâruz kaldıklarında ise, hemen bu statüden sıyrılmak istedikleri; bir başka ifadeyle, Allah’ın istediği gibi kul olmaya çalışmak yerine, kulluk ettikleri ilahın kendi istedikleri gibi olmasını bekledikleri anlatılmaktadır.

Aynı âyette belirtildiği üzere, böyle kimseler hem dünyalarını hem âhiretlerini yitirmişlerdir ve apaçık ziyan içindedirler. Zira inançsızlığını açıkça ortaya koyan kimseler, tutarlı bir hayat çizgisi izleyebilme ve hiç değilse dünya yaşantılarını gerçek isteklerine göre sürdürebilme hususunda Allah’a şartlı kulluk edenlere göre daha yüksek şansa sahiptirler.

Âyetin “Allah’a şartlı olarak kulluk eder” şeklinde tercüme edilen kısmına, “Allah’a tereddütler içinde, tam inanmadan, sınırda, kıyıdan kıyıya kulluk eder” mânaları da verilmiştir. 

(bk. Diyanet Tefsiri, Kur'an Yolu, İlgili ayetin tefsiri)

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun