Münafık olanların malı mülkü yok mu olur?

Tarih: 25.11.2020 - 10:52 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Bunların anlamları ne?
​1. Münafık olanların malı mülkü yok olur, bu doğru mu? Eğer doğru ise, Peygamber Efendimiz zamanında münafıkların malı mülkü vardı. Bir de Allah neden birçoğunu azap verip darmadağın etmedi? Dünyadaki azapları nasıldır?
2. “Andolsun, içinizden, cihad edenleri ve sabredenleri belirleyinceye ve durumlarınızı ortaya koyuncaya kadar sizi deneyeceğiz.” (Muhammed 31)
- Allah herkese mi cihadı emrediyor herkes mi cihada çıkacak çıkmayanlar var. Ayrıca durumlarını ortaya koyma nasıldır? Bazı kişiler gizliyor kendilerini, nasıl anlamalıyız?
3. “İnsanlardan kimi de Allah'a, (dininin) yalnız bir taraf(ın)dan (tutup), ibadet eder. Eğer kendisine bir hayır dokunursa ona yapışır. Eğer bir fitne isabet ederse, yüzü üstü döner. (Hac 13)
- Münafıklar bazı durumlarda savaşa girerdi nasıl anlamalıyız? Münafık özellikleri münafıktan münafığa değişiyor mu?
4. “Celalim hakkı için sizi biraz korku, açlık, mallardan, canlardan ve mahsullerden yana eksiltme ile imtihan edeceğiz. Sabredenleri müjdele.” (Bakara, 155)
- Bu imtihanlar herkeste mi olacak bazı zengin insanlarda neden görülmüyor?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Cevap 1:

"Münafıkların mal-mülkü yok olur." şeklinde sahih kaynaklarda bir bilgiye rastlayamadık. Soruda da işaret edildiği gibi, hayatın realitesi de bunu doğrulamıyor.

Cevap 2:

Buradaki denemenin sonucu olarak durumların ortaya çıkması, insanların bilgilendirilmesi için değil, Allah’ın -ezeli ilmiyle zaten bildiği- durumlarını pratikte de görmek istemesi manasına gelir.

İster durumlarını açığa vursunlar ister gizli tutsunlar, Allah’tan hiçbir şey saklı kalamaz.

Kur’an’da cihada çıkmaya mükellef olmayanlardan da bahsedilmiştir.

“Müminlerden -özür sahibi olanlar dışında- oturup kalanlar, malları ve canlarıyla Allah yolunda cihad edenlerle eşit olamazlar. Allah, malları ve canlarıyla cihad edenleri, derece bakımından oturanlardan üstün kıldı. Gerçi Allah bütün müminlere o güzel geleceği vaad etmiştir, ama mücahidleri -çok büyük bir karşılıkla- oturanlardan üstün kılmıştır.” (Nisa, 4/95)

mealindeki ayette cihada gitmeyenlerin de olabileceği ve cihad sevabını almamak ile birlikte yine de diğer iyi işlerinden ötürü sevap kazanabileceğine işaret edilmiştir.

Cihada herkesin çıkmasının gerekli olmadığı birkaç sebep vardır. Bunlardan birisi de topyekûn savaş ve seferberlik durumunun bulunmamasıdır. Bu durumda malları veya canlarıyla savaşa katılmayıp işleri güçleriyle meşgul olan müminler de olabilir. Bunlar da ibadetleri ve diğer iyi işleri sebebiyle mükâfatlarını alırlar, cennete girerler, fakat cihad sevabından ve mücahidlere mahsus şeref, mağfiret ve rahmetten mahrum kalırlar.

Cevap 3:

İlgili ayetin meali şöyle de olabilir:

“İnsanlar içinde kimileri vardır ki, Allah’a şartlı (iğreti) olarak kulluk eder; öyle ki kendisine bir iyilik denk gelirse bundan pek memnun olur, ama başına bir imtihan sıkıntısı gelse hemen yüz çevirir. Böyleleri dünyasını da ahiretini de yitirmiştir ve apaçık hüsran işte budur.” (Hac, 22/11) 

Bu ayetin sebeb-i nüzulü olarak bedevi Araplar, bir Yahudi ve müellefe-i kulub gibi değişik grup ve kimseler gösterilmiştir. (bk. Razi, ilgili ayetin tefsiri)

Bu insanlar şayet münafık kimselerden ise, bu takdirde (zaten hiç dine karşı samimi olmayan bu kişilerin) “dinden yüz çevirmeleri” şu anlama gelir:

İşleri iyi yürüyünce İslam’ı -kalpleriyle olmasa da- dilleriyle övüyorlardı. Durumları kötüye gittiği zamanda ise, dilleriyle de İslam’ı kötülemeye başlıyorlardı.

Bununla beraber, kafirler ve müminler hepsi -tekdüze- aynı karakterde olmadıkları gibi, münafıklar da hepsi aynı biçim bir davranışı göstermeyebilirler. Farklı kişiliğin, farklı karakterin farklı yansımaları olacaktır.

Cevap 4:

Bu imtihanların -ferden ferda- her insanda olacağını ayetin ifadesinden çıkaramayız. Çünkü ayetin ifadesi -umumi değil- mutlaktır. Dolayısıyla muhatapların bir kısmında olması, ifadenin tahakkuku için yeterlidir.

Bununla beraber, fakirlerin imtihanı olduğu gibi, zenginlerin de imtihanı vardır. Bütün fakirler bu imtihana sokulmayabildiği gibi, bütün zenginlerin de bu imtihana tabi tutulmaları söz konusu olmayabilir. 

Kaldı ki, ayette “mallardan, ürünlerden eksiltme” ifadesi bu imtihanın özellikle malı-mülkü olan kimseler için söz konusu olduğunu göstermektedir. 

Tarih boyunca binlerce olay bu imtihanın zenginler için de olduğunun şahididir.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 100+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun