Allah’ın emirlerine ve sünnete uymak, keşif ve kerametten daha mı önemlidir?
- Sünnete ittiba ve Allah'ın emirlerine harfiyen uymanın birçok keşif ve keramete mazhar olmaktan daha önemli olduğu doğru mudur?
- Tasavvufi eserlerde ve Risale-i Nur Külliyatında, şeriatın emirlerine uyan ve sünnete ittiba edenin, keşif yoluyla diğer alemlerde gezdirilen meleklerle ve peygamberlerle görüşen evliyaullahtan daha üstün olabileceği, buna "Abdiyyet Makamı" denildiği ve makamların en üstünü olduğu söyleniyor. Hakikatı hakkelyakin gören bir Allah dostu ile namazını kılıp feraizi yerine getirmekle yetinen bir ami müslüman nasıl müvazene edilir ve hatta o ami Müslüman arif bir evliyadan nasıl üstün olur?
- Cenab-ı Allah'ın Geylani Hz. (K.S.) gibi zatları misal aleminde gezdirirken sahabe efendilerimizi zahiren normal insanlar olarak yaşatmasının hikmeti ne olabilir? İzah eder misiniz?
Değerli kardeşimiz,
“Sünnete ittiba etmek, kerametlerden daha üstündür.” demek, âmi insanların evliyalardan daha üstün olduğu anlamına gelmez. Bunun manası şudur:
İslam’a göre, Allah katında en büyük değer ölçüsü takvadır.
“Allah katında sizin en şereflisiniz, Allah’a karşı gelmekten en çok sakınan takva sahibi kimselerdir.” (Hucurat, 49/13)
mealindeki ayette ifade edildiği üzere, insanların değeri keşf-u kerametle değil, ilim ve amel iledir. Yani Allah’ı Kur’an ve sünnete uygun bir şekilde tanıyan ve ona kulluk eden takva sahibi kimsedir.
Unutmamak gerekir ki, büyük evliyaların hepsi, Kitap ve sünneti esas almış hayatlarını ona göre tanzim etmişlerdir. Ancak, onların değeri gösterdikleri keramete göre değil, kitap ve sünnete olan bağlılıklarıyla ölçülür.
Bütün evliyalardan üstün olan sahabelerin hayatında, tarikat berzahına uğrayan ehl-i tasavvufun hayatında görülen kerametler kadar harikalara mazhariyetlerinin görülmemesi; İslam’da, değer ölçüsünün “takva” olduğunun göstergesidir.
“İmam-ı Rabbanî Ahmed-i Farukî (ra) demiş ki: 'Ben seyr-i ruhanîde kat'-ı meratib ederken, tabakat-ı evliya içinde en parlak, en haşmetli, en letafetli, en emniyetli; Sünnet-i Seniyeye ittibaı, esas-ı tarîkat ittihaz edenleri gördüm. Hattâ o tabakanın âmi evliyaları, sair tabakatın has velilerinden daha muhteşem görünüyordu.' Evet müceddid-i elf-i sâni İmam-ı Rabbanî (ra) hak söylüyor. Sünnet-i Seniyeyi esas tutan, Habibullah'ın zılli altında makam-ı mahbubiyete mazhardır.” (bk. Lem'alar, s. 50)
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Günümüzde optik sensörlü musluk, ses komutuyla çalışan cep telefonu gibi sayısız alet geçmişte mucize olarak algılanabilirdi. Mucize veya kerametin, bilimsel olarak kavranamadığı için "mucize" olarak adlandırıldığı söylenebilir mi?
- Allah'ı aramak ve Allah'ı bulmak, ne demektir?
- Dünya nimetlerinden yararlanmak, ahiret nimetlerini azaltır mı?
- Namaza başlayan ve dinin emirlerine uymada özen gösteren kişinin işlerinin yoluna girmesi, huzurlu ve mutlu olması nasıl değerlendirilmelidir?
- Cenab-ı Allah, anlaşılması imkansız şeyler üzerinde tefekkür etmeyi emreder mi?
- Yüce Allah kafire de dünyada bol rızık bahşetmekte, işlerini kolaylaştırmaktadır. Bunu nasıl yorumlamalıyız?
- Bazı hadislerde geçen "İnanarak ve sevabını Allah'tan umarak" ifadelerini nasıl anlamalıyız? Ummamız ve istememiz gereken tek şey Allah rızası değil midir?
- Ahirette insanın bedeni ile haşr edilmesinin hikmeti nedir?..
- "Tüm kainatı incelediniz mi ki, tümüne mükemmel diyorsunuz?.." sorusuna nasıl cevap verilebilir?
- Hz. Mevlana, Mesnevi'sinde "Kadın Hak nurudur, sevgili değil... Sanki yaratıcıdır, yaratılmış değil.” demiş midir?