Allah neden, tek hücreli canlıları yaratmaktan başladı?

Tarih: 28.08.2016 - 00:08 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Allah neden uzun bir zamana yayarak tek hücreli canlıları yaratmaktan başladı? Bunun hikmeti nedir?
- Allah neden insanin yaratılışını, "evrim var" hatasına açık bir şeklide düşmeye elverişli bir biçimde yarattı?
- Neden kademe kademe yarattı?
- Neden evrime kanıt bulabiliyorlar?
- Neden önce tek hücreli canlıları yarattı?
- Sonra kademe kademe su canlıları ve ağaçları yarattı?
- Yani evrim olmasaydı onunla ilgili kanıtlar bulunur muydu?
- Eğer evrim yoksa, yani insanlar maymunlardan gelmeyip ikisinin hiç bir alakası yoksa, neden kan gruplarındaki "Rh" a kadar ortak yönümüz var?
- Eğer Allah insanları diğer canlılardan çok çok sonra Adem’den yaratmış olsaydı, dünya üzerindeki ökaryot prokaryot her hücrede "glikoliz" ortak olur muydu?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Bunun en kısa cevabı; imtihan sırrıdır.

Cenab-ı Hak, kendisi gizli bir hazine iken, kendi san’atını ve eserlerini hem kendisi görmek ve hem de diğer varlıklara göstermek için bu dünya sergisini veya fuarını açtı. Çeşit çeşit varlıklarını içerisinde dizdi. Melekleri, ruhaniyeti, insanları ve cinleri bu sergiye davet etti.

Bu âlemin sırlarını bildirmek, yani “Bu varlıklar nedir? Niçin yaratılmıştır? İnsan bu dünyaya niçin gönderilmiştir? Burada vazifesi nedir? Buradan sonra nereye gidecektir?” gibi soruların cevabını vermek üzere Peygamberini göndermiş, Peygamberinin eline de yine bu soruların cevabını ihtiva eden Kur'an-ı Kerim’i vermiştir.

İşte insan bu kâinatın sırlarını ve bu dünyada kendi vazifesini öğrenmek istiyorsa, Kur'an’a ve Peygamber Efendimiz aleyhissalatü vesselamın sözlerine kulak verecektir. İşin kaynağı orasıdır.

Allah her şeyin sahibi ve malikidir. İstediğini istediği şekilde yapar ve yaratır. O’nun için az-çok, büyük-küçük farkı yoktur. Bir atomu yaratmadaki kudretinin tecellisi ne ise, sonsuz kâinatın yaratılmasındaki emir ve iradesi de odur. Çünkü sonsuz ilmi sayesinde her şeyi emir ve iradesiyle yaratır.

Nasıl ki, bir komutan “Yürü” emriyle tek askeri yürüttüğü gibi, aynı emirle bir milyon askeri de yürütür. Asker sayısının azlığı veya çokluğu, o emre göre birdir.

Allah bir şeyi yaratmak isteyince sadece “Ol” emri o varlığın meydana gelmesi için yeterlidir. Bu bir atom da olabilir, kâinatın tamamı da olabilir. Allah’ın kudreti ve kuvveti için hepsi birdir.

Mesela, yüz metre boyunda bir metre eninde, yani 100 metre kare bir halıyı dokuyacağımız zaman onun programını bilgisayara yükleyip makineye iplikleri yerleştiriyoruz. Bilgisayardaki o program bir bakıma halının kader defteridir. O defterdeki düsturlara göre bu halı dokunacaktır. O halının dokunması için bizim bir düğmeye basmamız veya “Ol” emri gibi bir komut vermemiz yeterlidir.  Bu halı saatte bir metre dokunuyorsa, 100 metresi 100 saatte dokunacaktır.

Bilindiği gibi halı ipliklerden, onlar moleküllerden, moleküller de atomlardan meydana gelmektedir. Biz bir emirle bu halıda kullanılacak trilyonlarca atoma, emir vermiş oluyoruz. Biz, hangi saatte hangi desenlerin dokunacağını da biliyoruz.

İşte bunun gibi, yeryüzü de bir halı gibidir. Bu halının desenleri bitkiler, hayvanlar ve insanlardır. Cenab-ı Hak, atomlara verdiği “Ol” emri ile bu yeryüzü halısında yer alacak desen şeklindeki her bir varlığı yaratmaktadır. Her bir varlığın hangi şekilde ve ne zaman yaratılacağı hem Allah’ın ilminde ve hem de kader defterinde kayıtlıdır.

Bunların bir küçük numunesi, meyvelerin çekirdeklerinde, hayvanların ve insanların nutfelerinde ve nutfelerdeki hücrelerin çekirdeklerinde genetik program olarak yerleştirilmiştir.

Allah her şeyi bir anda yaratmaya kadir olduğu halde, varlıkları niçin yavaş yavaş yaratıyor?

Bunun pek çok hikmetleri ve sebepleri sayılabilir.

Her şeyden önce dünya bir imtihan yeridir. Dolayısıyla imtihanın gereği olarak, kademeli yaratılış yolu izlenmiş ve böylece varlıklar arasında bir takım sebep-sonuç münasebetleri kurulmuştur.

Elmaya ağaç sebep olmuş, ağaca da çekirdek sebep kılınmış, çekirdekten meyvenin meydana gelebilmesi için araya da 5-6 senelik bir zaman konmuştur.

İşte burada bir kısım insanlar elmanın ve çekirdeğin arkasında Allah’ın kudret elini görüp, o varlıkları O’nun yarattığını bilirken, bazıları o kudret elini göremeyip işi tesadüf ve tabiata, ya da zamana havale ederek imtihanı kaybetmektedirler.

Yaratılış bir anda meydana getirilseydi, pek çok sebep ortadan kalkacak, hemen herkes o yaratılışa ve yaratıcıya inanacak, kömür ruhlu Ebu Cehil ile elmas ruhlu Hz. Ebu Bekir ayrılmayacaktı.

Bu yavaş yavaş yaratılışta önemli bir diğer husus da insanlar için bir meşguliyetin bulunmasıdır. Elmanın bir anda meydana gelmesi, sulamayı ve sucuyu, ilaççıyı, buğdaycıyı, bekçiyi hep devreden çıkaracak, insanlar işsiz ve meşguliyetsiz kalacaktı.

Her bir tür ayrı yaratılmıştır

İnsanlar da maymunlarda ayrı ayrı yaratılmışlardır. Sizin anladığınız manada, bir canlı türünden bir başkasının meydana gelmesi şeklinde bir evrim yoktur.

Canlıların birbirleriyle ortak yönlerinin olması ve aynı veya benzer elementlerden yaratılmış olmaları, onların birbirlerinden meydana geldiğine değil, ustalarının ve yaratıcılarının bir olduğuna delildir.

Biz şeyi yazarken alfabedeki 29 harfi kullandığımız gibi, Cenab-ı Hak da varlıkları kâinattaki 114 elementle yazmaktadır.

Biz nasıl, “maymun” ve “insan” kelimelerini birbirinden bağımsız olarak yazıyoruz. Allah da maymun ve insanı ayrı ayrı yaratıyor.

Cenab-ı Hakk’ın maymundan insan yapmak gibi bir mecburiyeti mi var? İstediğini istediği şekil yapar ve yaratır.

Zaten şimdi hem bitkiler, hem hayvanlar ve hem de insanlar ayrı ayrı ve tek hücreden yaratılmıyor mu? Bugün bu varlıkları yaratan, dün de onları farklı şekil ve yapıda ayrı ayrı yaratmıştır.

Sizin elinizde aynı tip ve markada iki tane flaş disk olduğunu düşünün. Bunların bütün özellikleri aynı değil mi?

Şimdi bunların maddeleri aynı olduğu için birbirinden meydana geldiğini mi kabul edeceğiz?

Onlardaki farklılık, bu flaş disklere yüklenen manadadır ve mutlaka o flaş disklere bu manaları yükleyen, ilim, irade ve kudret sahibi birisi vardır.

Canlıların temel yapıları arasındaki benzerliğin diğer bir hikmeti de, imtihan sırrıdır. İmtihanda birbirine benzer sorular gelir. Böylece çalışan ve bilenle bilmeyen birbirinden ayrılır.

İşte insan ve maymunda da böyledir. Onlardaki temel maddelerin benzerliği ve ayniliği, ustaların bir olduğuna delildir.

İki farklı türün kromozom sayıları ve yapıları aynı da olabilir. Mühim olan o kromozomun içerisine yüklenen genetik bilgidir ve bu bilgiyi kimin yüklediğidir.

İlave bilgi için tıklayınız:

Yerler ve göklerin altı günde yaratılışının hikmeti nedir?

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 1.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun