Zeynep b. Cahş’ın kendini Zeyd b. Harise’den üstün görmesi kibir değil midir?

Tarih: 08.01.2020 - 14:29 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Kibirli olmamayı ve övünmemeyi nasıl anlayacağız?
- Bir Müslüman olarak ilk baktığımız yer Resulullah’ın sünneti ve eşlerinin yaşayış, hayata bakış tarzı “Ya Resulallah, ben senin halanın kızıyım, ona varmaya razı değilim, üstelik ben Kureyşliyim." diyor Zeynep b. Cahş...
- Üstünlük takva iledir ayeti gelmişken, Zeynep b. Cahş’ın soy olarak kendini Zeyd b. Harise’den üstün görmesi kibir değil midir?
- Bu davranışından dolayı onu kimse uyarmamış mı?
- Bu durum kafamı çok karıştırdı. Sahabiler onun çok dindar olduğunu söylüyor ve öyle de. Dindar ama bize anlatılan alimler de kibir olmaz. Kalbinde zerre kadar kibir bulunan kimse cennete giremez de deniyor.
- Bu açıdan kibirlenmemeyi nasıl anlayacağız? “Allah övünenleri sevmez.” deniliyor...

Cevap

Değerli kardeşimiz,

a) Hz. Zeyneb’in kibir gösterdiğine dair merfu bir hadise rastlayamadık. 

b) Önce şunu belirtelim ki, Hz. Zeyneb’in Hz. Zeyd ile evlenmek istememesinin çok sebepleri olabilir. Mesela, güzel olmadığı için sevmeyebilir.

Hz. Zeyneb’in kibirlendiği için Hz. Zeyd ile evlenmek istemediğine dair Kur’an’da bir bilgi  söz konusu değildir.

İlgili ayetin meali şöyledir:

“Allah ve Resulü bir iş hakkında hüküm verdikleri zaman, hiçbir mümin erkek ve hiçbir mümin kadın için kendi işleri konusunda tercih kullanma hakları yoktur. Kim Allah’a ve Resulüne karşı gelirse, şüphesiz ki o apaçık bir şekilde sapmıştır.” (Ahzab, 33/36). 

İşte tefsir kaynaklarında bu ayetin tefsirinde şöyle denilmiştir: 

Bu ayet nüzul sebebi şudur: Hz. Peygamber (asm), Hz. Zeyneb’i Hz. Zeyd ile evlendirmek istediğinde, kendisi ve kardeşi buna razı gelmediler. Kendisi Hz. Peygamber (asm) ile evlenmek istiyordu. Ancak bu ayet nazil olunca, razı olup kabul ettiler. (bk. Razi, ilgili ayetin tefsiri)

İbn Abbas’tan nakledildiğine göre, Hz. Peygamber (asm), Hz. Zeyd’e Hz. Zeyneb’i istemek üzere yanına gitti. Zeyneb, “Ben onunla evlenmem.” dedi. Hz. Peygamber (asm) ise “Hayır, onunla evlen!” diye buyurdu. Zeyneb: “Özel durumumla ilgili de mi emrolunuyorum?” dedi. Bunun üzerine yukarıdaki ayet nazil oldu ve o da razı olduğunu bildirdi. (Taberi, İbn Kesir, ilgili yer)

İbn Abbas’tan nakledilen diğer bir rivayette Hz. Zeyneb: “Ben ondan daha soyluyum.” dediği de rivayet edilmiştir. (Taberi, İbn Kesir, ilgili yer)

c) Bir anlık duyulan bir kibrin hemen ardından ondan vaz geçilmesi, fazla abartılacak bir durum olmadığı gibi, -hemen geri dönüş yapıldığından- bir günah bile yazılmayabilir. 

d) Bazı kaynaklarda Hz. Zeyneb’in kibirli davranışı, Zeyd’in boşanma sebebi olarak gösterilmiştir. Bu husus merfu hadislerde olmadığı gibi, ayette de açıkça belirtilmemiştir.

İlgili ayetin meali şöyledir:

“Hani sen Allah’ın kendisine nimet verdiği, senin de (azat etmek suretiyle) iyilikte bulunduğun kimseye, 'Eşini nikahında tut (onu boşama) ve Allah’tan sakın.' diyordun. İçinde, Allah’ın ortaya çıkaracağı bir şeyi gizliyor ve insanlardan çekiniyordun. Oysa kendisinden çekinmene Allah daha layıktı. Zeyd, eşinden yana isteğini yerine getirince (eşini boşayınca), onu seninle evlendirdik ki, eşlerinden yana isteklerini yerine getirdiklerinde (onları boşadıklarında), evlatlıklarının eşleriyle evlenmeleri konusunda müminlere bir zorluk olmasın. Allah’ın emri mutlaka yerine getirilmiştir.” (Ahzab, 33/37)

e)  “Kalbinde zerre kadar kibir bulunan kimse cennete giremez.” (Müslim, İman, 147) şeklindeki hadiste yer alan kibirden maksat, İslam dinini veya bazı emirlerini kabul etmeyen kimselerin kibridir.

Nitekim söz konusu hadiste şu ilaveler de vardır:

Bir adam “Ya Resulellah! Kişi güzel elbise güzel ayakkabı giymekten hoşlanır, bu da kibir midir?” diye sorduğunda Efendimiz (asm) şöyle buyurdu: “Şüphesiz Allah Cemîldir, cemali sever.” buyurdu. Ve devam etti:

“Kibir; hakkı inkar etmek ve insanları tahkir etmektir.” (Müslim, İman 147)

f) Evlilikte küfüv denilen bir denklik söz konusudur. İslam dininde /fıkıh kaynaklarında bu husus detaylı bir şekilde açıklanmıştır. Bu denklik her şeyden önce din birliğine bakmakla beraber, evlilik, konusu ahiretteki takvaya değil, dünyadaki konumlara bakar. Bu da bölgelerin örf ve adetlerine göre olur.

Bazı yerlerde sosyal hayatın farklı basamaklarına bakılmamaktadır. Fakat diğer bazı yerlerde bu önemli bir kriter olarak kabul görmektedir. Bu tür yerlerde evliliğin mutlulukla devam etmesi için bu tür kriterlere dikkat etmek -nikahın sıhhat şartı olmasa da- alimlerin büyük çoğunluğuna göre, önemli bir şart / en azından sünnet ve müstehap kabul edilmiştir. (krş. Zuhayli, el-Fıkhu’l-İslami, 9/6738-40)

Buna göre, Hz. Zeyneb’in tavrı o günkü örfe göre, bir kibir değil, olması gereken bir tavırdır. Ancak Allah’ın muradı başkaydı...

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 1.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun