Tevessül hadisi sahih mi?

Tarih: 03.12.2023 - 20:03 | Güncelleme:

Soru Detayı

- İbnu Ebi Şeybe şöyle demiştir: Ömer radıyallahu anh’ın haznedarı Malik ed Dar Radıyallahu anh anlatıyor;
“Ömer radıyallahu anh’ın zamanında halk şiddetli bir kıtlığa maruz kalmıştı. Derken bir adam Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem’in kabrine gelerek; “Ya Rasulullah! Ummetin için yağmur iste! Zira onlar helak oldular.” dedi. Bunun üzerine adama ruyasında şöyle buyruldu; “Ömer’e git, ona selam götür, halkın suya kavuşacağını haber ver ve ona şunu söyle; “Senin vazifen, iyi muamelede bulunmak, ölçülü ve güzel hareket etmektir” Adam derhal giderek durumu Ömer radıyallahu anh’e bildirdi. Bunun üzerine Ömer radıyallahu anh ağladı ve; “Rabbim! Üstesinden gelemediğim şeyler hariç, çaba sarf etmekten geri durmuyor ve elimden geleni yapıyorum!” dedi.
- Bu hadis sahih mi? Delilleri ile paylaşır mısınız?
- Eğer sahihse Peygamber efendimiz öldükten sonra onunla tevessülün açık delilidir.

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Tevessül: Vesile kılmak demektir. Allah’ın affına, yardımına veya başka bir isteğe nail olabilmek için kişinin kendi ile Allah arasına salih bir kulu koymasıdır. Yine “hürmetine istemek” ve “falan kulunun hürmetine” demek de bir tevessüldür.

Tevessül Ehl-i sünnet itikadında caizdir, vacip değildir. Yani kişi dilerse tevessül eder dilerse tevessül etmeksizin doğrudan Allah’tan ister. 

İlgili rivayet hadis kaynaklarında geçmektedir.(1)

Çok değişik kaynaklara ve araştırmalara baktık. Bunların neticesi olarak elde ettiğimiz bilgininin özeti şöyledir:

a) Bildiğimiz bir kısım âlimler, “tevessülü” inkâr etmek için bu hadisin zayıf olduğunu ispat etmeye çalışırlar. Bunların başında İbn Teymiye gelir. Son asırların araştırmalarından “Neo hariciler” denilen Selefiler, Vehhabiler, değişik yorumlarla bu rivayetin senedini zayıf göstermeye çalışırlar.

Getirdikleri delillerin önemli bir kısmı yorumsal mecraya sokulmuş komik yorumlardır.

Örneğin, İbn Hacer “Ebu Salih es-Semman tarikiyle gelen bu hadisin senedi sahihtir.” demiştir.

Tevessüle karşı olan yorumcu: “İbn Hacer’in bu ifadesinden maksadı, ‘Senedin tamamının sahih olduğu değil, Ebu Salih’e kadarki kısmı sahih olduğudur’ ”(2) şeklinde gülünç duruma düşecek bir açıklama yapmıştır.

Allah’tan korkan bir kimsenin bu tür hatalı yorumlara tevessül etmesi düşünülemez. Ve bu inhirafî tevessülle gerçek tevessülün rafa kalkacağını düşünen kimsenin ne kadar gabavet içinde olduğunu izah etmeye gerek olmadığını düşünüyoruz.

b) Ehl-i sünnet âlimlerinin bu hadis hakkında söylediklerini birkaç madde hâlinde zikredeceğiz:

Birincisi: Hadisi rivayet eden İbn Ebi Şeybe’nin ilgili senedi âlimler tarafından sahih olduğu bildirilmiştir. 

İkincisi: Hafız İbn Hacer, İbn Ebi Şeybe’nin rivayet ettiği hadisin senedinin sahih olduğunu bildirmiştir.(2)

Üçüncüsü: Vehhabiler, ravilerden Maliku’d-dar adlı ravinin meçhul olduğunu söyleyerek rivayeti zayıf kabul edip tevessülü inkâra devam ediyorlar. Hâlbuki, meşhur "Tabakat" sahibi İbn Sad, onun maruf olup bilinen ve meçhul olmayan bir zat olduğunu vurgulamıştır.(3)

Dördüncüsü: Beyhaki, "Delailu’n-nübüvve" isimli eserinde sahih bir senetle bu kıssayı aktarmıştır.(4)

İbn Hacer, "el-İsabe"de (3/484) bu zatın tercümesine yer vermiştir.

Hülasa: Soruda işaret edildiği üzere, bu hadis rivayeti tevessülün caiz olduğunun açık kanıtıdır. 

İlave bilgi için tıklayınız:

Tevessül, ayet ve hadislere göre caiz midir?

Kaynaklar:

1) bk. İbn ebi Şeybe, el-Musannef, 6/356; Beyhaki, Delailu’nubuvve, 7/47.
2) bk. el-Elbani, et-Tevessülü ve envauhu, 1/118.
3) bk. Fethu’l-Bari, 2/495-496.
3) bk. Tabakat,  5/8.
4) Beyhaki, Delailu’n-nübüvve, 7/47.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 100+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun