Ey Allah’ın kulları, bana yolu gösterin, anlamındaki rivayet sahih midir?

Tarih: 21.09.2015 - 00:54 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Ahmed bin Hanbel, el Mesâil, 217 'de Geçen Hadisi Arabça ve Türkçe metinle birlikte, sıhhat ve şerh açıklamasıyla birlikte verebilir misiniz?
"Ey Allah'ın kulları, tutun!" lafızlı hadis hakkında Sufiler aşağıdaki metni delil gösteriyorlar. Bu konuda ne diyebiliriz?
- Hafız İbn Hacer’in hasen dediği, İbn Abbâs (radıyallahu anhuma) hadisini İmam Ahmed kuvvetli görmüş, onunla amel etmiştir. İmam Ahmed’in oğlu Abdullah, el-Mesail’de (217) şöyle demiştir:
“Babamın şöyle dediğini işittim: ‘İki defa binekli, üç defa da yaya olmak üzere veya iki defa yaya, üç defa binekli olarak beş defa hac yaptım. Yaya olarak yaptığım haclardan birinde yolu kaybettim. “Ey Allah’ın kulları! Bana yolu gösterin!” demeye başladım. Ben böyle demeye devam ederken yolu buluverdim.’ Veya babam buna yakın bir şey söyledi.” Bunu Beyhaki Eş-Şuab da (II, 455), İbn Asakir (III, 72/1) Abdullah b. Ahmed yoluyla, sahih bir isnad ile rivayet etmişlerdir.

Cevap

Değerli kardeşimiz,

İlgili rivayetin Arapça metni ve tercümesi şöyledir:

أَخْبَرَنَا أَبُو عَبْدِ اللهِ الْحَافِظُ، أنا أَحْمَدُ بْنُ سَلْمَانَ الْفَقِيهُ، بِبَغْدَادَ، نا عَبْدُ اللهِ بْنُ أَحْمَدَ بْنِ حَنْبَلٍ، قَالَ: سَمِعْتُ أَبِي، يَقُولُ: " حَجَجْتُ خَمْسَ حِجَجٍ، اثْنَتَيْنِ رَاكِبًا، وَثَلَاثَ مَاشِيًا، أَوْ ثَلَاثَ رَاكِبًا، وَاثْنَتَيْنِ مَاشِيًا، فَضَلَلْتُ الطَّرِيقَ فِي حَجَّةٍ، وَكُنْتُ مَاشِيًا فَجَعَلْتُ أَقُولُ: يَا عِبَادَ اللهِ، دُلُّونِي عَلَى الطَّرِيقِ " قَالَ: فَلَمْ أَزَلْ أَقُولُ ذَلِكَ حَتَّى وَقَفْتُ عَلَى الطَّرِيقِ، أَوْ كَمَا قَالَ أَبِي

“...İmam Ahmed’in oğlu Abdullah, şöyle demiştir:

“Babamın şöyle dediğini işittim: ‘İki defa binekli, üç defa da yaya veya üç defa binekli, iki defa yaya olmak üzere beş defa hac yaptım. Yaya olarak yaptığım haclardan birinde yolu kaybettim. “Ey Allah’ın kulları! Bana yolu gösterin!” demeye başladım. Ben durmadan bunu söylemeye devam ettim, nihayet yolu buluverdim.’ Veya babam nasıl söylediyse öyle.../babam buna yakın bir şey söyledi.”(bk. Beyhaki, Şuab,  10/141)

- Bu rivayetin kaynaklardaki tahlillerine rastlayamadık. Ancak, Arapça sitelerde SELEFİ olduğunu söyleyen bazı kimseler bunun senedinin “maktu’” olduğunu söylerken, diğerleri bunun sahih olduğunu belirtmişlerdir.

- Bu konu, “tevessül” ile alakalıdır. Bilindiği üzere, bazı Vehhabiler tevessülü kabul etmezler.

İbn Teymiye’den naklettikleri şu söz meşhurdur: “Allah’tan başka kimsenin gücünün yetmediği şeyi Allah’tan başkasından istemek caiz değildir. Allah’tan başkasının da yapabileceği işleri onlardan istemek caizdir.”

Ehl-i sünnete göre, ölü olsun, diri olsun, hiç kimse -Allah’ın yardımı olmadığı sürece- bir şey yapamaz. Bu konuda ölülerle diriler arasında fark yoktur.

Özetle: İstiane ve yardım dilemek, vesile olduğu sürece caiz; vesilelikten çıkarsa caiz değildir. İmam Ahmed’in bu davranışı, onun -diğer Ehl-i sünnet alimleri gibi- tevessülü kabul ettiğini göstermektedir.

İlave bilgi için tıklayınız:

"Çölde yalnız kalan kimse, bir şey kaybederse, 'Ey Allahın kulları ...
Birinizin hayvanı kaybolduğunda Allahın kulları yardım edin ...

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun