Tasavvuf kitaplarında birçok müstehcen menkıbeler olmasına cevabınız nedir?

Tarih: 21.11.2020 - 11:11 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Uyarı, lütfen hepsini okuyun ve yazdığım kaynaklara bakın çok önemli bir meseledir.
- Bir çok tasavvuf kitabında bazı Allah dostlarına isnat edilen menkıbeler var, bunlar tasavvuf dünyasında muteber kabul edilip okutuluyor.. bunlardan bir kaçı:
- Ariflerin menkıbeleri; 413. Hikaye (haşa Mevlana Efendimiz Kira hatun adlı kadına kuvvetli bir şehvetle 70 defa saldırıp, ırzına geçiyor)
- İmam Şarani; Tabakatü’l-kübra (s.1738 çocukları ve kızları elleyip taciz eden veli, s.1417 çıplak şekilde hutbe okuyan imam ve en fenası s. 1966’da Abdulkadir el-Subki isimli velinin menkıbesi, bu Allah dostu evleneceği kızın ve babasının yanında cinsel organını gösteriyor ve kıza da bak büyük mü, sana yeter mi diyor)
- Ayrıca Molla Cami evliya menkıbeleri ve Mevlana’nın Mesnevi’sinde de cild 5, s. 112 beyit 1335-1420 erotik hikaye..
- Bu kaynaklarda bu hikayelerin olması nasıl açıklanabilir?
- Bu kaynakları için uyarı ve reddiye yapan ilim ehli olmadı mı hiç?
- Ayrıca bu örneğini verdiğim kitaplarda böyle yüzlerce çok sapıkça hikayeler var, sığmayacağı için yazamadım özellikle Ahmet Eflaki’nin Ariflerin menkıbelerine bakın 306. sayfada Mevlana’nın oğluna ana avrat sövmesi Mesnevi niye Kuran’a denk olmasın demesi...

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Bu hikayeler sahih olsa bırakın o İslam büyüklerine, sıradan bir Müslümana bile yakışmaz ve yapmaları, söylemeleri caiz olmaz.

Menakıb kitaplarında anlatılan her hikaye sahih olmayabilir; bunlara dayanılarak vakayı olmuş kabul edip hüküm vermemek gerekir.

Olmuş gibi hüküm vermek yerine “Böyle olmuş ise bu caiz değildir, kimden sadır olursa olsun ayıptır, günahtır, çirkindir, müstehcendir.” demek gerekir.

Mesnevîde geçen müstehcen hikayeler bir hikmete bağlanmak üzere anlatılmıştır.

“Ahmet Eflaki’nin Ariflerin menkıbelerinde geçtiğini zikrettiğiniz “Mevlana’nın oğluna ana avrat sövmesi Mesnevi niye Kuran’a denk olmasın demesi”nin vaki olduğu kanaatinde değiliz. Vaki olduysa şöyle deriz:

O da bir beşerdir, peygamber değildir, hatası ve günahı da olabilir; o, ya bunlara tövbe etmiş veya tasavvuf terbiye usulünde vaki olan sekir (içkiden değil, aşktan neşet eden bir çeşit manevi sarhoşluk) halinde vaki olmuştur, sonra kendine gelince (sahva dönünce) durumunu tashih etmiştir. Bu ikinci ihtimal vaki ise sekir halinde olanların hikaye ve rivayet edilmemesi gerekirken bunları yapanlar hata etmişlerdir.

Bazı sufîlerden sadır olan ve şeriata aykırı görünen sözler ve fiiller sebebiyle, onları tenkit eden ve halkı uyaran alimler ve yine tasavvuf büyükleri olmuştur: İmam-ı Rabbânî ve Muhammed Birgivî’yi örnek olarak hatırlayabiliriz.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Okunma sayısı : 1.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun