Mevlana, Mesnevi için Tanrı vahyidir demiş mi?

Tarih: 16.07.2023 - 22:20 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Mesnevi kitabında geçen Tanrı vahyidir iddiasını nasıl anlamalıyız?
- Mesnevi kitabının 4. cildini 1850 beytinden 1855. beyte kadar şöyle yazıyor:
''1850. O padişah, Ebulhasan’ın ihsanına, kıskanmasına ait ne gibi huylar söylediyse aynen zuhur etti. Çünkü onun önünde giden levhimahfuz’dur... neden mahfuzdur o levh? Hatadan! Bu, ne yıldız bilgisidir, ne remil, ne de rüya... Tanrı, doğrusunu daha iyi bilir ya, Tanrı vahyidir! Sofiler, bunu halktan gizlemek için gönül vahyi demişlerdir. Sen istersen onu gönül vahyi farzet... Gönül zaten onun nazargâhıdır... Gönül, ona agâh olunca nasıl hata eder?''
- Bunu nasıl anlamalıyız?
- Mevlana Hazretleri burada Mesnevi’ye mi vahiy diyor?
- Mesnevi ile ilgili neredeyse bütün yazılarınızı okudum, lütfen beni başka bir yazıya yönlendirmeyin.

Cevap

Değerli kardeşimiz,

- Biz Müslüman olarak biliriz ki, "vahiy" kavramı Kuran ve hadislerde iki manada kullanılmıştır.

Birincisi: Bir insanın peygamber olmasını sağlayan hakiki vahiy.

İkincisi: İham ve telkin anlamına gelen mecazi vahiy.

Hz. Zekeriya’nın cemaatine işaret yoluyla yaptığı telkinler(1), Hz. Meryem’e(2) ve Hz. Musa’nın annesine(3) yapılan vahiyler de birer ilhamdır.

Arıya, yer küresine ve göklere olan vahiylere de “ilham ve emir” anlamı verilmiştir.(4)

Âlimler, hakiki vahyin sadece peygamberlere verildiğini, diğer insanlarla ilgili vahyin ise ilham manasında olduğunu kabul eder. (5)

- Hakiki vahyin peygamberler dışındaki kimselere yapılabileceğini düşünmek büyük bir dini risk taşır.

Bu sebeple, Hazret-i Mevlana’nın “vahiy” sözcüğünü hakiki vahiy manasında kullandığını düşünemeyiz. Mesnevi’nin de tanıklık ettiği gibi, bu ifade olsa olsa bir ilham manasında kullanılmıştır.

Hüsnüzan ile memuruz. Aksini düşünmek, benzer ifadeleri kullanan ayetleri ve sahih hadisleri incitir ve birçok evliyayı İslam dairesi dışına atmak anlamına gelir ki imanla, insafla, ilimle ve objektiflikle bağdaşmaz.

Kaynaklar:

1) Meryem, 19/11.
2) Al-i İmran, 3/45.
3) Kasas 28/7.
4) Nahl 16/68; Fussılet 41/11-12; Zilzâl 99/1-5; Râzî, Alusi, ilgili yerler.
5) bk. Ragıb İsfahânî, Müfredat, “vḥy” md.; Fahreddin er-Râzî, XX, 70; Elmalılı, Hak Dini, V, 4259.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Okunma sayısı : 100+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun