Senin imanın bu kadar, diyene ne yapayım?

Tarih: 15.03.2024 - 07:28 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Küçük bir hatam ile karşı taraf sürekli senin imanın bu kadar, diyen birine nasıl davranmak gerekir?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Öncelikle hata ve günah olgularını birbirinden ayırmak gerekir. Bilerek ve isteyerek birisine bir yanlışlık yapılmış ise, bu görgü kurallarının ihlali demektir.

Ahlak, incelik, kültür, kişilik yapısı ve eğitimle alakalı bir durumdur. Karşı tarafa yapılan bir yanlışlıktan veya hatadan dolayı olsa olsa özür dilenir. Ama günah işlenmiş ise, mesela haksızlık edilmiş, zulüm edilmiş, gıybet edilmiş ise, bu günaha girer. Bu durumda özür yetmez, helallik de dilenmesi gerekir.

Bunların yanında şu gerçeği de göz önünde bulundurmak gerekir:

İnsanoğlu imtihan dünyasında olduğu için, imtihanın gereği olarak sürekli nefis, his, hissiyat ve şeytanın aldatmalarına maruzdur. Bundan dolayı zaman zaman nefsine yenik düşebilir, hata yapabilir mesela öfkesine hâkim olamadığı için ağzından kötü bir söz çıkmış olabilir veya nefsine yenik düşüp bencillik de yapmış olabilir. Bunların tümü de insani şeylerdir.

Dolayısıyla sadece size özgü değil, herkes için geçerlidir. Buna “senin imanın bu kadardır” diye karşı taraf dahildir. Çünkü sadece peygamberler “ismet” sıfatına sahiptirler; yani günahsızdırlar. Bu insani ve İslami gerçeklikten dolayı küçük hatalar ve günahlar için kimsenin kendisini üstün görüp, karşıdakinin imanını sorgulaması dinen de vicdanen de doğru değildir.

Ayrıca bazı söz ve davranışlar vardır ki, bunlar kültüre, yaşa, cinsiyete, eğitim seviyesine vb. bağlı olarak farklı anlamlara gelebilirler. Mesela, erkeğe normal gelen bir davranış, kadını rahatsız edebilir veya tam tersi de olabilir. Veya bir bölgede normal karşılanan bir davranış, başka bir bölgeden gelen kişi için nezaketsizlik, saygısızlık olarak algılanabilir.

Dolayısıyla hoşumuza gitmeyen hatta bizi rahatsız eden her davranış illa da hata veya günah değildir ki, imanımızla değerlendirilsin.

Burada önemli olan karşı tarafı rahatsız eden bir davranışımız karşısında, hatamızın veya günahımızın farkında olup düzeltmeye çalışmaktır. Haksızlık ettiğimizi düşündüğümüz kişiden özür dilemek ve Allah’a da affetmesi için dua etmektir.

Sizin durumunuzda olan birisinin, eğer gerçekten hata yaptığını düşünüyorsa, savunmaya geçmeden, yaptığı hataya bahane bulmadan bunu kabullenip özür dilemesi en doğru olanıdır. Çünkü küçük bir özürle kapanabilecek bir konu, hiçbir şey olmamış gibi, savunma mekanizmaları ile reddedilirse karşı tarafı daha çok öfkelendirir. Bu kez, itham ederek, imanınızı, ahlakınızı sorgulayarak saldırıya dönüşebilir.

İkili ilişkilerde, ister karı-koca, isterse iki arkadaş olsun, zaman zaman bilerek veya bilmeyerek sorunların çıkması, fikir, düşünce, çıkar çatışmasının yaşanması normaldir. Bunun için Yüce Yaratıcı insana iletişim kabiliyeti vermiştir. Sorunlarımız ne kadar büyük olursa olsun, sağlıklı bir iletişimle çözülmeyecek ikili sorun yoktur.

Bu çerçevede size son tavsiyemiz, karşı tarafı rahatsız eden davranışınızdan dolayı, sakin bir şekilde durumu izah etmenizdir.

- Bilmeden yaptıysanız, bilmeden yaptığınızı açıklayın.

- Kültürel farklılıklardan dolayı yanlış anlaşılma varsa, kendi kültürünüzde bunun ne anlama geldiğini, kastınızın onu rencide etmek olmadığını ifade edin.

- Eğer öfkenden, kızgınlıktan veya yoğunluktan dolayı küçük de olsa hata yaptıysanız sakin bir zamanda bunu da neden yaptığınızı izah edip özür dileyin. Çünkü yapılan araştırmalarda anlaşılmaktadır ki, birçok çatışma ve gerginlik yanlış anlamaktan kaynaklanmaktadır. Bunun tek çözümü de sağlıklı iletişimdir.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 49
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun