Öldükten sonra aranıza geri döneceğim, sözünün dinen hükmü var mı?

Bazıları "Ben öldükten sonra başka hayvanların bedenlerine bürünüp sizi ziyaret edeceğim, sizi hep gözetleyeceğim; mesela ben öldükten sonra evinizin penceresinde beyaz bir kelebek görürseniz bilin ki o benimdir." minvalinde laflar söylüyor. Bunun İslamî açıdan makullük düzeyi nedir?

Değerli kardeşimiz,

Bir kimsenin ölümünden sonra “başka bir bedenle dünyaya geri döneceğini, bir kelebek, kuş veya hayvan kılığında yakınlarını ziyaret edeceğini” söylemesi, İslam akidesi açısından yanlış bir iddiadır. Bu tür ifadeler, İslam’ın açıkça reddettiği tenasüh / reenkarnasyon inancını çağrıştırır.

İslam’da Reenkarnasyon Yoktur

İslam’a göre ruh bir bedenden başka bir bedene geçmez, ölen insan tekrar dünyaya dönmez.

Kuran bu konuda açıktır:

Onlar bir daha dünyaya dönmeyeceklerdir.

Onlardan önce nice nesilleri helâk ettiğimizi ve onların artık kendilerine dönüp gelmediğini görmezler mi! (Yasin 36/31)

Vefat edenler, diriliş gününe kadar berzah alemindedirler:

Nihayet onlardan birine ölüm gelip çatınca, “Rabbim! Beni geri gönder de geride bıraktığım dünyada iyi işler yapayım” der. Hayır! Onun söylediği bu söz boş laftan ibarettir. Önlerinde, yeniden diriltilecekleri güne kadar bir berzah vardır. (Müminûn 23/99-100)

Bu iki ayet, ölüm sonrası insanların dünyaya geri dönüşünün tamamen kapalı olduğunu göstermektedir.

Tenasüh, delilsiz, mesnetsiz bir iddiadır; İslam’ın ruh ve ahiret inancına tamamen aykırıdır. (İbn Hacer, Feth, 2/184; Aynî, Umde, 5/225)

Bediüzzaman, Firavunların ruh göçü, sihir ve ebedîleşme arzusuyla mumyalama gibi batıl inançlarına dikkat çeker ve şöyle der:

“…Sihir ve tenasühe kail olup, cenazelerini mumyalayıp dağ gibi mezarlarda saklayan Firavunların batıl ananeleri…” (Sözler, s. 401)

Bu tespit, ruh göçü inancının Firavunî, paganist ve cahili kalıntıları olduğunu gösterir.

Dolayısıyla “ben öldükten sonra kelebek olacağım, sizi izleyeceğim” demek, İslâmî açıdan geçerli değildir.

Kabir Hayatı Gerçektir ve Ruhlar Bedenden Kısmen Bağımsızdır

Ancak burada önemli bir nokta vardır:

Ölüm sonrası ruhun dünyayla ilişkisinin tamamen kopması da söz konusu değildir. Kuran ve sahih hadislerde, kabir hayatının insanın bilinçli olarak devam ettiği bildirilir.

Bu durumda ruh, beden gibi mekâna bağlı bir varlık değildir; latiftir ve daha serbest hareket edebilir.

Salih Kulların Ruhlarının Dünyayı Ziyareti Meselesi

İslam alimlerinin çoğunluğuna göre, Allah’ın dilemesi halinde salih kulların ruhları dünyayı ziyaret edebilir.

İbn Kayyim er-Ruh adlı eserinde bu konuyu detaylı açıklamıştır:

Ruh, kabirde bedenle irtibatlıdır ancak beden gibi mahpus değildir.

Allah'ın izniyle ruhlar birbirine gider, konuşur, dünyaya ilişkin şeyleri bilir, hatta yakınlarıyla ilgili durumları “görebilir” veya “haberdar olabilir.”

Dolayısıyla kabir hayatında olan salih kullarının dünyayı ziyaret etmesi mümkündür.

Ama bu, beden değiştirme, “kelebek olup gelme” gibi maddî bir dönüş değildir.

Ruh, latif bir varlık olarak Allah’ın izin verdiği ölçüde şuur sahibi bir şekilde dünyaya dair şeyleri bilebilir, görebilir, şahit olabilir.

Bu konu, İslam’ın ruh anlayışıyla uyumludur, fakat tenasühle hiçbir ilişkisi yoktur.

Özetle:

Ruhların dünyaya “şuurî bir şekilde bakması” mümkün ve muteber görüştür.

Ruhların “kelebek, kuş, hayvan şekline girmesi” batıl ve İslam dışı bir hurafedir.

Sonuç:

İnsan ölümden sonra yeni bir bedenle dünyaya dönmez.

Tenasüh (reenkarnasyon) İslam’a göre kesin olarak batıldır.

Kabir hayatında ruh bilinçlidir; beden gibi mahkûm değildir.

Allah’ın dilemesiyle salih kulların ruhlarının dünyayı ziyaret etmesi mümkündür.

Bu ziyaret, beden değiştirme veya hayvan şekline girme değildir, ruhun latif bir hâlde şuur kazanmasıdır.

İlave bilgi için tıklayınız:

Ölen kimsenin ruhu dünyayla irtibat kurabilir mi?

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet