Kayınvalidem olay çıkarıyor, ne yapayım?

Tarih: 02.09.2023 - 10:11 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Kocamın annesi sürekli olay çıkarıyor. Şizofreni teşhisi varmış ailedeki herkes biliyor ama tedaviyi kabul etmiyor. Çocuklarıyla görüşmüyor sadece eşimle görüşüyor ve devamlı beni eşime kötülüyor, yanlış şeyler anlatıyor eşimde annesine inanıyor.
- Kocam, benden devamlı annesiyle görüşmemi istiyor, ama kendisi benim ailemle hiç görüşmüyor. Bu sebepten bende onun ailesiyle görüşmek istemediğimi söylediğimde çok büyük kavgalar ediyor.  Artık eşimi tanıyamıyorum. Annesi sürekli dolduruyor.
- Dayanacak gücüm kalmadı böyle devam ederse boşanacağız. Allah rızası için ne yapmam gerekli bana yardım edin...

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Öncelikle, sadece kendi yapmanız gerekenlere odaklanın; kocanızın ve kayınvalidenizin ne yapması gerektiğine değil, senin ne yapman ve nasıl davranmak gerektiğine bak, onları yapmaya çalış. Çünkü insan kendini değiştirebilir, ama başkasını asla değiştiremez. 

Böylece, sabır kuvvetinizi dağıtmadan ve parçalamadan, toptan kendi görevlerinize verirseniz, hem fazlasıyla dayanacak gücünüz olur hem de asıl yapmanız gerekenleri yerine getirmiş olursunuz.

Bu kısa bilgiden sonra bazı tavsiyelerimizi paylaşalım:

Eğer gerçekten belirttiğiniz gibi kayınvalidenize şizofreni teşhisi konulmuş ise, zaten ondan büyük oranda normal davranışlar bekleyemezsiniz. Çünkü şizofrenler çevreye uyum sağlayamaz, sağlıklı ilişkiler kuramaz, sağlıksız ve dengesiz duygu durum bozukluğu gösterirler. Yani anlayacağınız kayınvalidenizin sizi ve diğer yakınlarını rahatsız eden birçok davranışının nedeni, siz veya başkaları değil, onun rahatsızlığıdır. Daha doğrusu hastalığın etkisiyle, düşünce sistemindeki bozulmadan kaynaklanan şeylerdir.

Burada ağır bir imtihanla karşı karşıyasınız. Çünkü karşınızda mantık dışı düşüncelere sahip olan, asılsız suçlamalar yapan ve ileri sürdüğü her şeye, her suçlamaya gerçekten inanan birisi var. Burada size ve diğer yakınlarına düşen öncelikle kayınvalidenizi tedaviye ikna etmektir.

Ona karşı sakin ve telaşsız bir tutum içine girin ve onun suçlamalarını ciddiye almayın. Size yönelik eleştirilerini hastalığına bağlayarak ses çıkarmayın, eleştirmeyin. Çünkü şizofren bir kişiyi en çok rahatsız eden şeylerin başında onu sert bir dille eleştirmek gelir.

Hastalıkla ilgili endişelerini anlayışla karşılamak, mümkünse bilgiler doğrultusunda onu bilgilendirmek veya bu konuda bir ruh sağlığı uzmanından yardım istemek en doğru davranış olacaktır.

Sizin ve kocanızın annelerinizle ilişkinize gelince:

Hukuken de dinen de eşler, birbirinin annelerine eşit mesafededirler. Ancak günümüz toplumunda teamüller biraz farklıdır. Kız, evlendiği zaman bir aileye gelin geliyor, onların kızı gibi oluyor, maddi ve manevi tüm sorumluluğu o aileye veya kocasına ait oluyor. Kocası ile kurduğu çekirdek aile, kocasının kök ailesinin bir devamı gibi görülüyor.

Ayrıca, bizim toplumumuzda anneler, fıtratları gereği kızlarından ve gelinlerinden daha fazla ilgi ve alaka bekliyor. Ama aynı anne, damadından saygı dışında başka bir beklentiye girmiyor.

Bu sosyolojik gerçeklikten dolayı, gelinlerin kayınvalideleri ile olan hukuku, damatlarınkinden daha farklı oluyor. Toplumun da beklentisi bu yönde.

Dolayısıyla “kocam annesi ile sık sık görüşmemi istiyor, ama kendisi benim annemle görüşmüyor” düşüncesi, mantıken doğru, ama realitede durum daha farklıdır.

Burada temel sorun, hanımların kayınvalideleri ile olan sorunlarını çok fazla gündeme getirmeleri ve sitem ederken kullandıkları sert ve kırıcı üsluptur.

Bu davranış ve üslupları hem kocalarında hem de kayınvalidelerinde ön yargıya neden oluyor. Karşı tarafın ailesi ile ilgili yaşanan sıkıntılar gündeme gelince, ister istemez “Eşim ailemi istemiyor, alttan almıyor, annemle mücadele ediyor, benim onlara gidip gelmeme karşı çıkıyor, beni onlardan koparmak istiyor.” gibi bir ön yargının yerleşmesine neden oluyor. Kayınvalide de toplumsal hafızada var olan “Gelin bizi istemiyor, oğlumu benden koparacak.” ön yargısının da etkisi ile gelinine karşı önyargılı davranıyor ve konuşuyor.

Konu burada bir kısır döngüye dönüyor:

Kayınvalidenin en küçük bir eleştirisi veya davranışını gelin büyük bir sorun gibi kocasına anlatıyor, kocası da sürekli annesi ve hanımı arasında hakem görevi görüyor, “Biraz alttan alsan olmaz mı, ama annem iyi niyetli...” vb. diyerek eşini susturmaya çalışıyor.

Kocasının kendi yanında olmasını isteyen eş de onun kendisini değil de annesini savunmasını kabullenemiyor ve daha sert bir söylem içine giriyor ve kayınvalidesine karşı kin duymaya başlıyor. Böylece, kocası ile yaşadığı huzursuzluğun tek nedeninin kayınvalidesi olduğunu düşünüyor. Bu düşünce, onun davranışlarına, sözlerine ve ilişkilerine yansıyor.  

Olaylar böylece bir kısırdöngüye girerek, içinden çıkılmaz bir hâl alıyor.

Çözüm:

Öncelikle bazı ilişki biçimlerini peşinen kabul etmeliyiz. Yani gelin-kaynana ilişkisinin damat-kaynana ilişkisinden daha yoğun olduğunu, gelinlerden daha fazla ilgi ve alaka beklenildiğini kabul edelim.

Toplumun algısı ve sosyolojik gerçeklik de böyle ise, topluma ve gerçekliğe karşı gelerek sadece kendimize ve evlilik huzurumuza zarar veririz. Bu konuda aksi mücadeleye girmek, sadece kişinin kendisine zarar verir.

Kayınvalideye gidip gelme ve telefonda sohbet etme gibi konuları eşinizle konuşup bir karara bağlayın. Sizin bir sınırınız olsun ve bu sınırı korumakta kararlı olun. Ancak evlilik bir ortaklıksa, sınır konusunda eşinizle anlaşamadığınızda orta noktada buluşmaya çalışın. Bir adım siz geri atın, bir adım da eşiniz.

Kayınvalidenizle ilgili sitem ve eleştirileri çok fazla gündeme getirip eşinizde ön yargı oluşturmamaya çalışın. Sorun varsa, bunu her zaman değil, uzun aralıklarla kocanızla veya kayınvalidenizle açıkça konuşun. Burada yüzde yüz haklı da olsanız ne kadar az suçlayıcı olursanız o kadar etkili olursunuz. Karşı tarafı suçlamak yerine, ne kadar üzüldüğünüzü, kırıldığınızı anlatarak kendi duygularınızdan söz edin.

Erkekler aslında annelerini savunmaktan ziyade, sorun duymak istemezler. Onun için, aranızdaki tatsızlıklar bitsin diye, yanlış bir taktikle, sürekli annelerini savunurlar. Asıl amaçları, sorun uzamasın, başları ağırmasındır.  Bu konuda kocanıza sitem etmek yerine, onu anlamaya ve daha az sorun getirmeye çalışın.

Kayınvalideler, evlilikte maalesef bazen kilit bir noktada bulunurlar ve oğullarını etkileyebilirler.

Burada hanımlara düşen görev, kendi huzurları ve evlilikleri için kayınvalidenin gönlünü almak ve onunla barış imzalamaktır. Bu, sık sık kayınvalideyi ziyaret etmek, ona karşı aşırı fedakârlık yapmak değil, bazen küçük bir hediye, bazen tatlı bir dil, bazen küçük bir yardım teklifi onları yumuşatmaya yeter.

İnsan ilişkilerinden, kiminle olursa olsun, bir sorun varsa, bunda her iki tarafın da eşit olmasa bile, bir sorumluluğu var.

Kişi karşı tarafı değiştiremez, ama ilişkide kendi sorumluluğuna odaklansa ve kendisini değiştirmeye çalışsa, karşı taraf da aşamalı olarak değişecektir.

Burada biz kocanızla veya kayınvalidenizle değil, size yazdığımız için, size önerimiz, karşı tarafın hatalarına odaklanmaktansa, sadece kendi kişisel gelişiminize odaklanın, yanlışlarınıza odaklanın ve o konular üzerinde çalışın.

Unutmayın, her şey bizim elimizde değil. Bazen çok çalışsak da feleğin çarklarını tersine çevirmeye gücümüz yetmez. Onun için bol bol Rabbimize dua edin, sabır dileyin. Bu durumu sizin imtihanınız gibi görün ve imtihanı en güzel şekilde kazanmanın yollarını arayın.

Rabbim yâr ve yardımcınız olsun.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Okunma sayısı : 1.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun