Semud kavmine ait olduğu söylenen yapıların, Nebatilerin olduğu iddiasına ne dersiniz?

Tarih: 03.03.2014 - 03:47 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Hz. Peygamberin Tebuk seferi sırasında sahabelerine Semud Kavmine ait evlerden ve kuyularından su çekmelerini yasakladığına dair Buhari’de rivayetler var. Fakat tarihçiler buna itiraz ediyorlar. Çünkü bugün Medain salihte (hegra) bulunan dağlara oyulmuş yapılar, evler ve su kuyuları Semud kavmine ait değil Nebatilere aittir. Hepsinin yapılış tarihi m.s 40 ile 100 arasına denk gelmektedir. Semud kavmiyle bir alakası yoktur, çünkü Semud Kavmi Hz. Musa’dan öncedir.

- Şimdi Peygamberimiz bunu bilmiyor muydu? Bazıları buna dayanarak Kur'an-ı kerimde geçen Semud Kavmiyle alakalı olarak dağlara oyulan evler ifadesini Nebatilere ait olduğunu Kur'an-ı Kerim'in bunu Semud kavmiyle karıştırdığını ve arkeolojik bulgulara göre Semudlara ait dağlara oyulmuş hiçbir ev bulunamamıştır. Açıklayabilir misiniz?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

1) Evvela, yüzlerce yalanları tarihen sabit olan bazı tarihçilerin sözlerini yüzlerce mucizeyle donatılmış Kur’an’ın sözlerine tercih etmek, imanla asla bağdaşmayan bir husus olduğunu söylemek bile söz israfıdır.

Özellikle bazı Yahudi tarihçileri, İslam’ın semavi kimliğini inkâr etmek ve onu çürüğe çıkarmak için olmadık yalanlar uydurdukları bilinmektedir. Hz. İsmail’in Mekke’ye değil, Mısıra yerleştiğini ve Mekke diye bir yerin olmadığını bir tarihçi olarak hezeyan savuranlar vardır.

2) Taberi gibi büyük bir tarihçi ve müfessir, SEMUD kavmi, Hicaz ile Şam arasında, Vadi’l-Kura ve çevresini de içine alacak şekilde geniş bir bölgede HİCR meskenlerinde oturduklarını belirtmektedir. (Taberi, Camiu’l-beyan, 12/524; Tarihu Taberi, 1/204; el-Makdisi, el-Bed’u ve’t-tarih, 3/37)

Fahruddin Razi de aynı şeyleri söylemiştir. (Razî,14/304)

3) Tarihçilerin bildirdiğine göre, İREM b. Sam b. Nuh, birçok kavmin ortak atasıdır. Bundan dolayıdır ki, önceleri Ad kavmi için “Ad-ı İrem” denilirdi. Onlar helak olduktan sonra yerine gelen Semud için de “Semud-u İrem” lakabı kullanıldı. Bunların dışında kalan İrem oğulları için “İrman” adı kullanılırdı. İrman ise Nebti/Nebati olarak bilinir. (Taberi, Tarih, 1/207)

Bundan anlaşılıyor ki, Nebatiler Semud kavminin de ataları sayılan İrmanlara verilen bir unvandır. O zaman Semud ile İrmanların bulundukları bölgelerin aynı veya birbirine çok yakın yeler olması gerekir.

4) Yunan coğrafyacı Pliny'nin tarifleri de bu yöndedir. Pliny, Semud kavminin oturmakta olduğu yerlerin Domatha ve Hegra olduğunu yazmıştır ki, buralar günümüzdeki Hicr kentidir. ("Hicr", İslam Ansiklopedisi: İslam Alemi, Tarihi, Coğrafya, Etnoğrafya ve Bibliyografya Lugati, Cilt 5/1, s. 475)

5) Ana Britannica Ansiklopedisi "Semudlar" başlığı altında bu kavimden şöyle bahseder: Eski Arabistan'da önem taşıdığı anlaşılan kabile ya da kabileler topluluğu. Güney Arabistan kökenli oldukları, ancak içlerinden büyük bir grubun çok eskiden kuzeye göç ederek Aslab Dağı yamaçlarına yerleştiği sanılmaktadır. Hicaz ve Şam arasında yaşayan Semudlar, Ashab-ı Hicr olarak bilinir. Son arkeolojik araştırmalarda, Arabistan'ın orta kesimlerinde Semudlara ait çok sayıda kaya resim ve yazı ortaya çıkartılmıştır. (“Semud”, Ana Biritanika, cilt, 19, s.232)

Bütün bu bilgiler, Hz. Peygamber (asm)’in TEBÜK seferi sırasında SEMUD kuyularından bahsetmesi gerçeğin ta kendisi olduğunu göstermektedir. Çünkü, Tebük, Medine'nin on dört konak kuzeyinde, Medine ile Şam'ın ortasında bir kasabadır...

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun