Saffat suresinin 102. ayetine göre, veliler çocukları hakkında kararlar alırlarken onların rızalarını almalı mıdırlar?
Değerli kardeşimiz,
İlgili ayetin meali:
“Çocuk büyüyüp yanında koşacak çağa erişince bir gün ona: 'Evladım, dedi, ben rüyamda seni kurban etmeye giriştiğimi görüyorum, nasıl yaparız bu işi, sen ne dersin bu işe!' Oğlu: 'Babacığım! dedi, hiç düşünüp çekinme, sana Allah tarafından ne emrediliyorsa onu yap. Allah’ın izniyle benim de sabırlı, dayanıklı biri olduğumu göreceksin!'”(Saffat, 37/102)
Görüldüğü gibi, bu ayette Hz. İbrahim (as)’in çocuğunu kurban etmesi gerektiğine dair gördüğü rüya üzerine, evladını bundan haberdar etmeyi uygun görüyor ve bu işi ancak onun da rıza göstermesi durumunda kolayca gerçekleşebileceğine inanıyordu.
Bu durum başka her durumdan daha farklı olduğunda şüphe yoktur. Hiç kimse evladını öldürmek için onunla istişare edip de rızasını almaz.
Bu sebeple bu konudan “veliler çocukları hakkında kararlar alırlarken onların rızalarını almalarının gerekliği” yargısına varmanın isabetli olduğunu düşünmüyoruz.
Ancak, her zaman istişare etmek sünnettir. Kişinin aile fertleri ile meşveret etmesi daha öncelikli olsa gerektir.
Peygamberlerin rüyaları da ilâhî vahyin bölümlerinden biridir ve sadık rüyalar olarak kabul edilir. Cenâb-ı Hak, İbrahim Peygamber'in tam teslimiyet içinde bulunduğunu belgelemek ve bu suretle onun Hakk'a bağlanmakta her türlü fedakârlığa katlanabilen örnek bir peygamber olduğunu göstermek için, çok sevdiği oğlunu kurban etmesini murad etti. O da bu emre kayıtsız, şartsız uyarak gördüğü rüyayı oğluna aynen anlatmak suretiyle onun sâlih ve itaatkâr olup olmadığını görmek istedi.
Ergenlik çağına girip girmediği kesin bilinmeyen oğlu da hiç tereddüt etmeden olumlu cevap verdi: "Sen emredildiğini yap. Beni -inşaallah- sabredenlerden bulacaksın" diyerek teslimiyetini gösterdi. Böylece Hakk'a tam teslimiyet iki taraflı gerçekleşti.
Bir evlâdın önce Allah'a sonra da ana-babasına meşru sınırlar içinde itaati söz konusudur ki, İsmail bunun en güzel örneğini teşkil etmektedir. Aynı zamanda bu itaatin, insana rahmet dolu feyiz kapılarını açacağına yönelik bir hikmeti söz konusudur.
İlave bilgi için tıklayınız:
- Hz. İbrahim, neden oğlu olursa onu Allah`a kurban etmeyi adamış?..
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Neml suresi 21. ayete göre hayvanlara ölüm cezası verilebilir mi?
- Hud suresi 71. ayette, İbrahim’e İshak ve Yakub'un; İbrahim suresi 39. ayette ise, İsmail'in ve İshak'ın verildiği yazıyor. Burada bir çelişki mi var?
- Sad suresinin 69. ayetinde konu edilen "Mele-i Ala" nedir ve neyi tartışıyorlardı?
- Tevbe suresi 30. ayette geçen Yahudi ve Hristiyanların geçmişte sapmış kimselere benzeyerek Allah'a çocuk isnad etmelerini açıklar mısınız?
- Furkan suresinin 45. ve 46. ayetlerinde "gölgenin bize çekilmesi" ile ne ifade edilmektedir?
- Necm suresinin 9. ayetinde geçen "veya" ifadesine göre; Allah tahmin mi yürütmektedir?
- Hacerülesved put mudur, onu öpmek şirk midir? Hacerülesved'in kıyamet günü şefaatçi olacağı, Allah’ın sağ eli olduğu doğru mudur?
- Kur'an'da "Ehl-i kitap" ifadesi sadece Yahudi ve Hristiyanlar için mi kullanılmıştır?
- Nisa suresinin 101. ayetinde geçen "namazın kısaltılması" ne demektir?
- Necm suresinin 5. ayetinde öğreten, 8. ayetinde yaklaşıp sarkan, 10. ayetinde vahyeden, 11 ve 13. ayetlerde görünen kimdir?