Peygamberimiz, Hz. Zeynep ile evliliği çok mu istiyordu?
- Efendimiz baştan beri Hz. Zeyneple evliliği çok mu istiyordu?
- Hz. Peygamberimizin Hz. Zeynep ile evliliği zorunlu bir evlilik yani yalnızca Allah’ın buyruğu ise; Hz Aişe buyuyor ki “Resulullah (sav) şayet vahiyden bir şeyler gizlemiş olsaydı, kendisine çok ağır geldiğinden ötürü bu ayet-i kerimeyi gizlerdi.”
- Peki bu kadar ağır gelmesine rağmen Efendimiz çok zorlanmasına rağmen Hz. Zeynep ile evliliğini hiç istememesine rağmen ve bu evlilik yalnızca bir imtihan olmasına rağmen neden evlenirken Peygamberimiz adeta büyük sevinç yaşıyordu?
- Hz. Enes demiş ki “Resulullah (sav)'ın hanımları arasından Zeynep dolayısıyla verdiği ziyafeti, hiçbir hanımı dolayısıyla verdiğini görmedim.”
- Bu hususlar sanki bu evliliğin baştan beri Peygamberimizin istediğini gösteriyor. Nasıl açıklarsınız?
Değerli kardeşimiz,
“Resulullah (sav)'ın hanımları arasından Zeynep dolayısıyla verdiği ziyafeti, hiçbir hanımı dolayısıyla verdiğini görmedim.” anlamındaki rivayeti, bu şekilde yorumlamak ilmi olmadığı gibi, insaf düsturuna da aykırıdır.
Esasen bu düğünde verilen ziyafet iki kişilik bir yemektir. Evet, sadece iki kişilik.
İşte bundan dolayı bu ziyafetin önemi diğerlerinden farklıdır ve bundan dolayı hiçbir düğünde olmayan bir ziyafet söz konusudur. Çünkü nikahı semavi olan bir düğünün de elbette böyle harika bir yemeği olurdu. İki kişilik yemeği bereketlendiren Allah, Medine halkına bile yetecek hâle getirmiştir:
Efendimiz (asm), Hz. Zeynep'le evlendiği gün, Enes bin Malik'in annesi Ümmü Süleym, küçük bir kap içinde, ancak Peygamber Efendimiz ve Hz. Zeynep'e kâfi gelebilecek bir yemek hazırladı. Hz. Enes ile gönderdi.
Bundan sonrasını bizzat Hz. Enes’ten dinleyelim:
"Nebi (asm) götürdüğüm yemeği kabul etti ve 'Bana, Ebû Bekir, Ömer, Osman ve Ali'yi (r.a.) çağır.' diye emretti. Bu arada daha birçok kimsenin ismini zikretti. Resulullah’ın azıcık bir yiyecek için birçok kimseyi çağırmayı bana emretmesine şaştım. Ama emrine aykırı hareket edemezdim. Onların hepsini çağırdım.
"Bu sefer, 'Bak, Mescid'de kim varsa, onları da çağır.' dedi. Öyle yaptım. Mescid'e gidip, orada namaz kılan kimi buldumsa onlara, 'Resulullah’ın düğün ziyafetine buyurunuz.' dedim."
"Geldiler. Nihayet sofra doldu. Bana, 'Mescid'de kimse kalmadı mı?' diye sordu. 'Hayır!..' dedim.
Bu sefer, 'Bak, yolda kim varsa, onları da çağır.' dedi.
"Çağırdım. Odalar da doldu. 'Gelmeyen kimse kaldı mı?' diye sordular.
"Hayır, ya Resulallah!" dedim.
"'Haydi tabağı getir.' buyurdu
"Getirip önüne koydum. Elini çanağın üzerine koyup bereket duasında bulundu. Bundan sonra, 'Onar onar halkalansınlar ve herkes kendi önünden yesin.' buyurdu.
"Davetliler emredilen şekil üzere oturarak doyuncaya kadar yediler. Böylece bütün davetliler bölük bölük gelip yiyip gittiler.
"Ben tabaktaki yemeğe bakıyordum. Sofada ve odalarda bulunanların hepsi ondan doyuncaya kadar yedikleri halde çanaktaki yemek getirdiğim gibi duruyordu.
"Resulullah bana, 'Ey Enes! Kaldır.' diye emretti.
"Ben de çanağı kaldırdım. Sonra da annemin yanına vardım. Hadiseyi olduğu gibi anlattım. Annem de bana,
'Hiç hayret etmene gerek yok! Eğer, Allah ondan bütün Medinelilerin yemesini dilemiş olsaydı, hepsi de yer ve doyarlardı.' dedi."
Böylece ancak üç-dört kişiye yetecek yiyecek, üç yüz kişiyi ağırlamış oluyordu. (Müslim, Nikah, 95-96)
Şu hâlde bu harika yemek, Allah’ın özel bir ikramı ve ihsandır, semavi nikaha uygun harika ve bereket mucizesi bir yemektir.
İşte Hz. Enes'in Resulullah (asm)'ın hanımları arasından Zeynep dolayısıyla verdiği ziyafeti, hiçbir hanımı dolayısıyla verdiğini görmedim dediği yemek ve ziyafet budur.
Ayrıca, unutmamak gerekir ki, Peygamber (asm) Efendimizin Hz. Zeyneb validemizle evlenmesi, Allah’ın emriyledir ve nikahları semavidir, yani Allah doğrudan ona eş yapmıştır.
"Zeyd, o kadından ilişiğini kesince biz onu sana nikahladık ki evlatlıkların karılarıyla ilişkilerini kestiklerinde (o kadınlarla evlenmek isterlerse) müminlere bir güçlük olmasın. Allah'ın emri yerine getiriliştir." (Ahzab 33/37)
mealindeki ayette bu konu net olarak ifade buyurulmuştur.
Bu ayetin nazil olmasından sonra hicretin 5. yılında Hz. Zeyneb 35 yaşında iken Efendimiz ile semavi bir akitle evlenmiştir.
Hz. Zeyneb Resulullah’ın diğer hanımlarına karşı övünür ve "Sizi peygamberle aileleriniz evlendirdi. Halbuki beni yedi kat göklerin üstünden yüce Allah evlendirdi." diyordu.
İbn Kesir'in naklettiği bir habere göre Zeyneb validemiz Hz. Peygamber Efendimize (asm), "Diğer hanımlarının sana karşı nazlanamayacağı üç şeyle nazlanabilirim." demiş. Bunlar:
1. Senin dedenle benim dedem aynı kişi Abdulmuttalip'tir.
2. Beni sana nikahlayan Allah'tır.
3. Aradaki elçi Hz. Cebrail’dir. (İbn Kesir, el-Bidaye Ve'n-Nilıaye, 4/148)
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Allah'ın emri üzerine Peygamberimiz (s.a.v.)'in Hz. Zeynep binti Cahş ile evlenmesi nasıl olmuştur? Bu evliliğin hikmeti nedir?
- PEYGAMBERİMİZİN HZ. ZEYNEP BİNT-İ CAHŞ`LA EVLENMESİ
- Tertip sahibi olan kişi, önce kaza namazı mı kılmalı?
- "Günahları ancak gözyaşı ve hastalık siler." diye bir hadis var mıdır? Varsa, bunlar günahları nasıl siler?
- Hamileyken namaz kılınabilir mi; kılınırsa nelere dikkat edilmelidir?
- Din, bizim için nasıl bir otokontrol irade sağlar?
- Allah Peygamberin evine misafir gitmesin mi diyor?
- Zeyneb bint-i Cahş (r.anha)
- Ölen çocukların ahiretteki durumu hakkında bilgi verir misiniz?
- Adetli iken namaz kılmamanın delilleri var mı?