Peygamberimizin ümmi olmasını nasıl anlamalıyız?

Tarih: 17.06.2010 - 00:00 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Peygamberimiz, peygamberlik gelmeden önce ümmi idi; bu vaziyeti, Kur'an nâzil olmaya başladıktan sonra da devam etti mi?
- Yoksa, peygamberlik geldikten sonra okuma yazma öğrenmiş midir?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Rasûlüllah (asm)'in kendisine vahiy gelinceye dek okuma-yazma bilmediği tüm âlimler tarafından kabul edilmektedir. Nitekim bu durum şu âyette de açıkça ifade edilmektedir:

"Sen bundan (Kur'ân'dan) evvel hiçbir kitap okur değildin. Elinle de onu yazmadın. Böyle olsaydı (hak ve hakikatı) iptal (ve inkâr) edenler elbette şüphelere düşerlerdi." (Ankebut, 29/48).

Ancak kendisine vahiy geldikten sonra okuma-yazmayı öğrenip öğrenmediği konusunda farklı görüşler vardır. Her iki tarafın delillerini özet olarak vermekte yarar vardır.

Okuma-yazma bilmediğini ileri sürenlerin delilleri:

a. Kur'ân-ı Kerîm Peygamber (asm)'i "ümmî" diye vasıflandırmaktadır. (bk. A'raf, 7/157). Okuma-yazma bilmediği halde dünya işlerini tanzim eden, âhiret meselelerini bilmediği halde dünya işlerini tanzim eden, âhiret meselelerini bildiren ve geçmiş kavimlerin haberlerini ve gelecekte vuku bulacakları bildiren bir vahyi tebliğ etmiş olması onun en büyük mucizelerindendir. (Muhammed Rıza, Muhammed, Mısır, 1966, 63).

b. Kendisine ilk vahiy geldiğinde ona "oku" emrini vermiş, kendisi: "Ben okuma bilmem." karşılığını vermiştir.

c. Peygamber (asm)'in ümmî olduğu, yani okuma-yazma bilmediği Kur'an'da belirtildiği halde, müşrikler bu konuda herhangi bir itirazda bulunmamışlardır. (Bakıllânî, İ'cazu'l-Kur'an, Mısır 1951, 62).

d. Peygamber (asm)'e vahiy değişik zamanlarda geldi. Yanında vaihiy kâtipleri bulunmadığında eğer okuma-yazma bilseydi kendisi vahyi yazardı. O, gelen vahyi ezberleyerek zaptetmeye çalışıyordu. Nitekim bu husus Kur'ân'da da ifade edilmektedir. (Kıyame, 75/16; A'lâ, 87/6).

e. Peygamber (asm)'in okuyup yazdığına dair delil olarak getirilen haberlerin birçoğu ya zayıf veya uydurmadır; diğerleri ise mecazdır. Bu konuda açık ve kesin bir haber bulunsaydı hiç bir Müslüman onun okuyup yazma bilmediğini söyleyemezdi. (İbn Kesir, Tefsîru'l-Kur'ani'l-Azîm, Beyrut, 1966, V, 331).

Okuma-yazma bildiğini savunanların delilleri:

a. Kendisine vahiy gelinceye kadar okuma-yazma bilmediği kesindir. Bu konudaki âyet, vahiy öncesi okuma-yazma bilmediğini ifade etmektedir. Eğer vahiy geldikten sonra da bilmiyor olsaydı, âyet buna da işaret ederdi.

b. Hudeybiye musalahasıyla ilgili olarak Buharî'de nakledilen bir rivayette şöyle denilmektedir:

"Rasûlüllah sahifeyi aldı, pek iyi yazamıyordu ve yazdı." (Buharî, Meğazî, 43).

Rivayet, mecaza yer vermeyecek şekilde açık ve kesindir. Yine İbn Mâce'nin naklettiği bir rivayette şöyle denilmektedir:

"Sadakanın ecri on misli, karz-ı hasenin ecrinin ise on sekiz misli olduğunun yazılı olduğunu gördüm." (İbn Mâce, Sadakat 19).

Bu rivayet onun okuduğunu kesin olarak anlatmaktadır. Okuyabilmek yazmanın bir bölümü olduğuna göre o, hem okuyor ve hem de yazmasını biliyordu. Bu konuda daha başka rivayetler de vardır.

c. Okuma-yazmayı teşvik eden bir dinin peygamberinin okuma-yazmayı öğrenmemiş olması düşünülemez. Huzurunda kâtipler vahyi yazıyorlardı ve o da yazdıklarına şahit oluyordu. Normal bir yeteneğe sahip olan biri bile o müddet içerisinde okuma-yazmayı öğrenirdi. Kaldı ki, Peygamber (asm) gayet zekî ve kabiliyetli biriydi.

Peygamber (asm)'in okuma-yazmayı bilip bilmediği tarih boyunca münakaşa konusu olmuştur. Bu konuda kesin bir sonuca varmak da kolay değildir. Ancak onun peygamberlikten önce okuma-yazma bilmediği nass ile sabit olup, bu konuda herhangi bir ihtilaf da yoktur.

İlave bilgi için tıklayınız:

ÜMMÎ.

Peygamberimiz ümmi miydi? "Ümmi Peygamber" ne demektir ...

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun