Neden özgürlük elimizde değil, sonuçta bu hayata bir sefer geliyoruz?
- Allah neden daha önce görmediğimiz bir hayat olmasına rağmen bizi birçok şeyden kısıtlıyor günaha girme, onu yapma, bunu yapma şeklinde?
- Neden özgürlük elimizde değil sonuçta bu hayata bir sefer geliyoruz, daha önce de gelmedik ki bir şeyin savaşını verelim?
Değerli kardeşimiz,
Sorunuzu şu şekilde anlıyoruz:
“Allah niçin dünya hayatında bizi hür bırakmıyor, niçin bizi bazı konularda kısıtlıyor ve bazı şartlar koşuyor?”
Gelelim cevabına:
Şunu bilelim ki mutlaka bir kural ve kural koyucu olması lazım!
Bir düzeni kim kurmuşsa, bir aleti kim yapmışsa onun elbette çalışma düzenini de çalışma kanunlarını da o belirleyecektir.
Kainatı yoktan var eden, bu muazzam ve hatasız düzeni kuran Allah olduğuna göre, burada işlerin nasıl yürüyeceğine de elbette O karar verecektir.
Gözümüzün gördüğü varlık aleminde, tam ve sınırsız hür iradesi olan sadece insandır ve elbette bunu bir şekilde disipline etmek gerekir.
Bugün dünyadaki 8 milyar insanın eline birer kağıt versek, vahyi bir tarafa bırakıp hayallerindeki düzen ve kuralları sorsak, 8 milyar değişik cevap alırız. Herkesi de hür bıraksak, artık çıkacak kaosun boyutunu düşünmeyi herkesin hayal gücüne bırakıyoruz.
Bu dünyada bizim için neyin faydalı neyin zararlı olduğunu en iyi biz mi biliriz yoksa Allah mı?
Dünyamızda geldiğimiz muhteşem fennî ve sosyal noktada dahi baktığımızda, insanlığın daha maddenin ve sosyal bilimlerin hakikatinin belki yüzde birine dahi ulaşmadığını görmekteyiz.
Hâl böyleyken, Allah’ın “Şunu yapın, şundan uzak durun!” dediği şeyleri tartışacak veya daha iyilerini bulduğumuzu iddia edecek -hâşâ- haddimiz mi var?
Elbette Cenâb-ı Hakk’ın getirdiği bazı kısıtlamalara ve emirlere riayet ederken, yani kulluk vazifelerimizi yerine getirirken, bunların sebeplerini ve hikmetlerini araştırmamızda bir beis yoktur, hatta araştırma yapmak konusunda bizzat Allah tarafından teşvik edilmekteyiz.
Ama emirlere kayıtsız şartsız uymamız elzemdir! Bunu da sırf Allah rızası için yapmamız durumda, dediğiniz gibi bu iş savaş olmaz, tam tersine şahsî ve toplumsal huzur ve sulh içinde yaşamamıza vesile olur.
Nihayet, bu dünya sonrası bizim için neyin faydalı neyin zararlı olacağını biz nereden bilebiliriz?
Hayat, ruh, işlerin hakikat boyutu, dünya sonrası alem gibi konularda ise insan kesinlikle şunu öğrendi ki bu konularda hiçbir şey bilmiyor ve dünyadayken de bileceği yok!
Bunlar tahminle ve varsayımla olacak işler de değil! Hele maazallah cehennem gibi bir ihtimal varken, riske atılabilecek bir konu hiç değil!
Akıl sağlığı yerinde olan ve kalbi sönmemiş her insan, bu kainatın bir yaratıcısı olması gerektiğini ve bu mükemmel nizamın boş yere yaratılmış olamayacağını, mutlaka çok yüksek gayelerle yaratılmış olduğunu, var olan istisnasız her şeyin insanın emrinde ve kullanımında olduğunu, dolayısıyla da bu kâinatı yaratanın insandan bir beklentisi olduğunu görecektir.
İhlas ve samimiyetle bu yaratıcısını aramaya başlayan her insan da Kur'an ve onun muallimi Hazret-i Muhammed (asm) ile karşılaştığında, bu kitabın insan menşeli olamayacağını hemen idrak eder.
Buradan hareketle anlıyoruz ki Cenab-ı Hak bilmek ve kulları tarafından bilinmek sırrı gereğince tesbih, tahmid, takdis edilmek için bu varlık alemini yaratmış. Nihayetinde de kulluk vazifelerini yapıp yapmamakta yüzde yüz hür bıraktığı insanı yaratmış ve dünyayı ona musahhar kılıp âdeta şöyle demiş:
“İşte burada doğacaksın, baliğ olduktan ölene kadar da burada imtihana tabi tutulacaksın!
- Kitabın Kur'an burada!
- Kitabının öğretmeni ve ders notları olan sünneti de burada!
- Dünyada ve dünya sonrası ahiret aleminde huzur bulmak istiyorsan, bana benim istediğim şekilde iman edecek ve benim koyduğum kaidelere riayet edeceksin!
- Riayet edersen, sana dünyada huzur, ahirette de dünyada numunelerini gösterdiğim her güzel şeyden katbekat fazlası ve dahası sana ebediyen cennette verilecek!
- Riayet etmezsen, sana dünyada maddî ve manevî sorunlar, tatminsizlikler, bunalımlar, ahirette de gene sana dünyada numunelerini gösterdiğim azapların katmerlileri, yaptığın nankörlük ve isyan karşılığı sana cehennemde ebediyen tattırılacak!
- Tamamen hürsün, karar senin! Asla mecburiyetin yok ama mesuliyetin var!”
İlave bilgi için tıklayınız:
- İrademiz özgür müdür? Eğer her şey Tanrı'nın eseri ise ve insanın ...
- Her konuda dünyada özgür bırakılan insanın, intihar etmesinin ...
- Cehennemle korkutmak, insanın özgür iradesini yok eder mi ...
- Allah'ın küllî iradesi ile insanın cüzî iradesi nasıl bağdaştırılabilir ...
- İslam'da kişisel özgürlüklerde neden sınırlar var? ...
- Özgür iradeli olmak bize ne kazandırır?
- Cennette de özgür irade veya cüz-i irade olacak mı?
- İnsana irade sıfatı niçin verilmiştir ve bu sıfat nasıl kullanılmalıdır ...
- Cezamı çekeyim cehennemde ne olacak ki, ama dünyada istediğim ...
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- İnsanın özgür cüz'i iradesini, tercihini vurgulayan hangi ayetler var?
- Cennette de özgür irade veya cüz'i irade olacak mı?
- HÜRRİYET (ÖZGÜRLÜK)
- Evlilik ve insanın evleneceği insanı seçmesi bir tercihtir, rivayeti sahih midir?
- İRADE
- Kaç çeşit irade vardır?
- Bizi bu şekilde tasarlayan Allah ise, kötülüklerin sorumlusu neden Allah değildir?
- 20 kişinin tecavüzüne uğrayan birinin suçu ne?
- Allah kendisinin bilinmesini istiyordu ve bu yüzden kâinatı ve canlıları yarattı. İstemek fiili mahlukata ait bir şey değil mi, ya da Yaratıcı'nın bir şey istemesini nasıl açıklarız?
- Aldatılmak kader mi?