İrademiz özgür müdür?
- Eğer her şey Tanrı'nın eseri ise ve insanın kendiliğinden hiçbir şeye gücü yetmezse, Tanrı'nın lütfu olmaksızn iyilik ya da kötülük yapamazsa, bu insanın özgür olduğu nasıl söylenebilir?
Değerli kardeşimiz,
Kader ikiye ayrılmaktadır. İnsan iradesiyle ilgili olmayanlar ve insan iradesiyle ilgisi olanlar. Mesela, insanın göz rengi, erkek mi dişi mi olacağı vs. birinci kısma girer ve hiçbir kimse bunlardan sorumlu değildir. Diğeri ise bu dünyada imtihan için gönderildiğimizden dolayı bizler ne istiyorsak Cenab-ı Hak ona göre bazı şeyleri halk ediyor, yaratıyor. Mesela, ezan okununca nefsini gemlemiş olan birisi camiye gider. Diğeri, nefsinin peşinden giden ise meyhaneye doğru gitmektedir. İşte bunu isteyen insanlardır, yaratan ise Rabbimiz Halıkımızdır.
Kul bir işi yapmak için cüz-i iradesini sarf ettikten sonra, o işe küllî irade taallûk eder ve o fiil yaratılır.
Bilim adamlarımız, bir tek kolumuzu kaldırıp indirmemizde yetmiş çeşitten fazla kimyevî reaksiyon vuku bulduğunu ve her bir çeşit reaksiyonun da binlerce kez cereyan ettiğini söylüyorlar. Bunların hiçbiri bizim işimiz değil. Ama biz kolumuzu kaldırmayı irade etmesek bu reaksiyonlardan hiçbiri ortaya çıkmıyor.
Bir konuşma hadisesi dudaktan, dilden, tükürük bezlerinden, beyinden, akla, hafızaya kadar uzanan maddî ve manevî nice cihazın birlikte çalışmasının neticesi. Bütün bu işleri Allah yaratıyor; ama biz konuşmak istemesek bunların hiçbiri icra edilmiyor. Bedenimizi hayalen büyüttükçe büyütelim ve irademiz dışındaki faaliyetleri artırdıkça artıralım, karşımızda bütün bir kâinatı buluruz.
Suyun akması da kanımızın deveranı gibi kendi iradesiyle değil. Çiçeklerin boy göstermesi de saçımızın uzaması gibi kendi isteğiyle değil. Güneşin doğup batması da dünyaya gelişimiz ve gidişimiz gibi kendi keyfince değil.
İşte bütün bu sonsuz faaliyetler birlikte ortaya çıkıyor. Ayrı varlıklarda birbirine zıt fiiller beraber yürütülüyor. Bir grup dünyaya gelirken bir başka grup kabre ayak basıyor. Nice hastalar şifâ bulurken, nice sağlar da hastalığa tutuluyorlar. Birileri gülüp oynarken, berikiler ağlıyor, sızlanıyorlar.
Bütün bunlar birbirinden farklı fiiller; ama hepsi birlikte meydana geliyorlar. Bu sonsuz fiiller birlikte düşünüldüğünde kalbi bozulmamış her insanın vicdanında şu mânâ inkişaf eder:
"Ben de cüz-i irademden yine irademle vazgeçmeli ve şu mûtiler ordusuna katılmalıyım. İrademi, kendi keyfimce değil, Hakk’ın rızasına uygun biçimde kullanmalıyım."
Böyle diyerek dünya hayatını helâl dairesi içinde geçirenler “irade imtihanını” başarır, melekler gibi sadece hayrı irade eder hale gelirler. Bu noktaya, nefis ve şeytana rağmen ulaştıkları için de meleklerden ileri geçerler.
Dünyaya gelen her insan bir kader programına tabidir. İnsanın ne yapacağını, başına ne geleceğini Yüce Allah ezeli ilminde biliyor. Ancak Allah’ın bilmiş olması, insanın o işi yapmasını zorlamaz. Çünkü Allah, insanın önüne seçenekler koymuştur. İnsan kendi iradesini kullanarak, hangi yolu tercih ederse, Allah onu yaratır. Dolayısıyla sorumlu olan insanın kendisidir.
Bu meselede şöyle bir örnek verilir:
Bir apartmanın üst katının nimetlerle, bodrum katının ise işkence aletleriyle dolu olduğunu ve bir kişinin bu apartmanın asansörü içerisinde bulunduğunu farz edelim. Kendisine, apartmanın bu durumu daha önce anlatılmış bulunan bu kişi, üst katın düğmesine bastığında nimetlere kavuşacak, alt katın düğmesine bastığında ise azaba uğrayacaktır.
Burada iradenin yaptığı tek şey, sadece hangi düğmeye basılacağına karar vermesi ve teşebbüse geçmesidir. Asansör ise, o kişinin gücü ve iradesiyle değil, belirli fizik ve mekanik kanunlarla hareket etmektedir. Yani, insan üst kata kendi gücüyle çıkmadığı gibi, alt kata da kendi gücüyle inmemektedir. Bununla beraber asansörün nereye gideceğinin belirlenmesi, içindeki kişinin iradesine bırakılmıştır.
İşte isteyen insan iradesidir, ancak bu istekleri yaratan ise Allah'tır. Bu açıdan insan iradesinin varlığı, Allah'ın her şeyi yaratan olmasına aykırı değildir.
İlave bilgiler için tıklayınız:
- Küllî irade ve cüz’i irade ne demektir?
- Günah işleyen bir kişi kendi iradesine uyarak mı günah işler, yoksa kaderinde ...
- Hayır ve şerri , Allah'ın yaratması ne demektir?
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Cüz'î iradenin istemesi ve Allah'ın yaratması ne demektir?
- Bütün fiillerimizi Allah yarattığına göre, bizim suçumuz ne?
- Kader ezeli midir? Başlangıcı var mıdır? Yani Allah'ın isim ve sıfatları gibi mi ezeli; yoksa kaderler sonradan mı takdir edildi? Her şey ezeli ilimde biliniyorsa bizim suçumuz nedir?
- Anne ve babamızın belirli olması, evliliğin irademiz dışında olduğunu göstermez mi? Eğer anne babamızın kim olacağını biz belirleyemiyosak, evlilikte kader olmuş olmuyor mu?..
- Kaderin fiillerimiz üzerindeki etkisi nedir? Tedbirli olsak da, ezelde takdir edilen mi olur, bunu açıklar mısınız?
- İntihar etmek kişinin kaderinde mi vardır?
- İnsanın iradesini de Allah yarattığına göre, Allah insanın günah işlemesine neden müsade etmektedir?
- Yaratılışımız bizim tercihimiz olmamasına rağmen imtihan olmamızın sebebi nedir?
- Kader konusunda detaylı bilgi verir misiniz?
- Izdırari kader ile evlilik ve rızık ilişkisi hakkında bilgi verir misiniz?
Yorumlar
ALLAH razı olsun. Teşekkür ederim. Sağolasınız.