Neden önce hilafet biati alınıp sonra defin yapıldı?

Tarih: 24.09.2021 - 14:56 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Peygamber efendimizin (asm) vefatından sonra onun defin edilmesi kadar hilafet önemli miydi ki önce hilafet biat alınıp sonra defin yapıldı?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Hz. Peygamber (asm) vefat eder etmez Ensar, Benî Saide gölgeliğinde halife seçimi için toplanmışlar ve içlerinden Sa’d b. Ubade’yi halife seçmek için karar almışlardı. Ensar'dan Sa'd b. Ubade'nin halife seçilmesi Kureyş kabilesini rahatsız edecek ve Sa'd b. Ubade'ye biat etmeyeceklerdi. Zira Arapların en şerefli kabilesi Kureyş idi ve Arapların yönetimi hep Kureyş kabilesinin elinde bulunurdu.

Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer bu durumu haber alınca, cenazenin teçhiz ve tekfin işinin Hz. Ali ve Hz. Abbas tarafından yerine getirildiğini düşünerek Müslümanların geleceğini ilgilendiren bu meseleyi halletmek için Benî Saide gölgeliğine doğru hareket ettiler. Uzunca bir görüşmeden sonra Hz. Ömer’in ilk biatıyla sahabe Hz. Ebu Bekir’e biat etmiş oldu.

Bu meseleyi “ashabın makam-mevki hırsı” olarak değerlendirmek doğru değildir. Hele ki Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer gibi ömrünü İslam’a hizmet yoluna adamış ve Hz. Peygamber’in (asm) en yakın arkadaşı olma şerefine nail olmuş iki seçkin sahabi için bu ifadenin kullanılması çok yakışıksızdır. Zira onlar, Peygamberin (asm) vefatından sonra oluşabilecek yönetim boşluğunun İslam’a büyük zarar vereceğini ve hatta İslam toplumunun bölünme tehlikesiyle karşı karşıya kalabileceğini görmüşler ve bu duruma seri bir şekilde müdahale etmişlerdi. Eğer müdahale etmeselerdi, fitne ateşi körüklenecek ve Müslümanların arasına ayrılık tohumları ekilecekti.

Diğer taraftan birçok rivayet Hz. Peygamber Efendimizin (asm), vefatı sonrasında meydana gelecek olaylardan ve bazı şahıslar özelinde yaşanacak hâdiselerden haberdar olduğuna ve bu nedenle de kendisinden sonra halife olacak şahıslara hem isimleriyle hem de özel vasıflarıyla işaret ettiği bilinmektedir.

Şu halde Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer’in bu tavırlarıyla, Hz. Peygamber Efendimizin (asm) bu tavsiyesine uydukları söylenebilir.

Peygamber Efendimizin (asm), kendisinden sonra gelecek halifelerinin kimler olacağına yönelik genel veya somut değerlendirmeleri de bu kabilden sayılabilir:

1. Bunlardan birinde Peygamber Efendimiz ashabına, “Aranızda daha ne kadar bulunurum bilmiyorum.” demiş ve Hz. Ebû Bekir ve Hz. Ömer’i göstererek “Benden sonra bu ikisine itaat edin. Ammar’ın tuttuğu yolu takip edin. İbn Mes’ud’un da her aktardığı hadise itimat edin.” buyurmuştur.(1)

2. Başka bir rivayette ise Hz. Peygamber (asm) bir mescid inşasında çalışırken bir taş getirip koyar; sonra sırayla Hz. Ebû Bekir, Hz. Ömer ve Hz. Osman gelip birer taş koyarlar. Sonra da Hz. Peygamber (asm), “Bunlar benden sonraki yöneticilerdir.” buyurur.

Hâkim en-Nisaburî’nin naklettiği(2) bu hadisi Zehebî “sahih” bulmuştur.(3)

3. Diğer bir rivayette ise Hz. Peygamber (asm), kendisinden sonra gelecek ilk iki yöneticinin hilafet sürelerinin nasıl geçeceğine dair bilgilere yer vermektedir. Bunların başında Hz. Peygamber Efendimizin (asm) gördüğü bir rüya gelmektedir:

“… Allah Rasûlü şöyle buyurmuştur: (Rüyamda) bir kuyu başında bulunup ondan su çekerken yanıma Ebû Bekir ile Ömer geldiler. Ebû Bekir kovayı aldı da bir veya iki kova kadar su çekti. Onun su çekmesinde bir zayıflık vardı. Allah onu bağışlasın! Sonra kovayı Ebû Bekir'in elinden Hattâb’ın oğlu aldı. Kova onun elinde büyük bir kovaya dönüştü. Artık ben insanlar arasında Ömer'in yaptığı işe güç yetirecek kâmil bir kişi göremedim. Nihayet insanlar o kuyu başını develerin sulak ve eylek yeri edindiler.”(4)

Nevevî, İbn Battal, İbn Hacer ve Aynî gibi şârihlere göre bu rivayet, Hz. Ebu Bekir ile Ömer’in hilâfetine delâlet etmektedir. Hatta Nevevî bu görüşü âlimlerin büyük çoğunluğuna nispet etmektedir.(5)

4. Yine Hz. Peygamber (asm) Hz. Ebû Bekir, Hz. Ömer ve Hz. Osman ile Uhud dağı üzerindeyken bir sarsıntı meydana gelmiştir. Bunun üzerine Rasûlullah “Sakin ol Uhud! Zira üzerinde bir peygamber bir sıddîk ve iki de şehid bulunmaktadır.” buyurmuştur.(6)

5. Konuyla ilgili diğer bir örnekte ise Hz. Peygamber (asm) ashabına rüyasında Hz. Ebû Bekir’in kendisine, Hz. Ömer’in Hz. Ebû Bekir’e, Hz. Osman’ın da Hz. Ömer’e tutunduğunu gördüğünü anlatmıştır. Cabir daha sonra Hz. Peygamber’in huzurundan ayrıldıklarında bu rüyayı Hz. Ebû Bekir, Hz. Ömer ve Hz. Osman’ın yönetici olacaklarına yorduklarını söylemektedir.(7)

Verdiğimiz bu örnekler birlikte değerlendirildiğinde kanaatimizce Hz. Peygamber’in (asm), kendisinden sonra yakın gelecekte kimlerin halife olacağını bildiği ve bunu da sahabilerin içinde açıkça ifade ettiği sonucuna ulaşılabilir.

Haddizatında Fars ve Rum kralları olan Kisra ve Kayser’in başına geleceklerden, mallarının Allah yolunda dağıtılacağından ve de artık bu iki düzenin bir daha tutunamayacağından bahseden(8) bir peygamberin kendi ümmetinin yaşayacaklarından, kimlerin onlara yöneticilik yapacağından haberdar edilmiş olması, son derece anlaşılabilir bir durumdur. Nitekim Hz. Peygamber (asm) sarahaten bir atama yapmamış olsa da ashabına, belli düzeyde kanaat oluşturacakları yönlendirmelerde bulunduğu söylenebilir.

Bu çerçevede Hz. Aişe’nin, “Hz. Peygamber hiç kimseyi (doğrudan) halife tayin etmeden ruhunu teslim etmiştir. (Fakat) eğer halife bırakacak olsaydı Ebu Bekir’i ya da Ömer’i tayin ederdi.”(9) sözü önemli bir veridir.

Hz. Âişe’nin bu yaklaşımı sünnetine ittiba edilecek halifeler konusunda esasen somut bir tespit bağlamında bile zikredilebilir. Zira onun bu değerlendirmeyi ancak Hz. Peygamber’den (asm)  aldığı somut bilgiler veya dolaylı değerlendirmelerle yapabileceği açıktır.

Diğer taraftan Resûl-i Ekrem’in (asm) vefat ettiği gün Ensarî sahabîlerin, içlerinden birini devlet başkanlığına getirmek üzere Benû Saîde gölgeliğinde düzenledikleri toplantı da bu yönde değerlendirilebilir. Çünkü toplantı başında Ensar, Hazrec kabilesinin reisi Sa‘d b. Ubâde’nin başkan olması hususunda birleşmiştir. Ne var ki bu toplantı, Hz. Ömer ve Hz. Ebû Bekir’in müdahalesi sonrası oradakilerin Hz. Ebû Bekir’e biat etmeleriyle son bulmuştur.(10)

Hz. Peygamber’in (asm) vefatı gibi kritik ve gergin bir dönemde Ensar ile Muhacirîni karşı karşıya getiren böyle bir olayın, ciddi ve korkulacak bir boyuta taşınmadan kısa sürede bitirilmesi ve Hz. Ebû Bekir’in halifeliğiyle sonuçlanması, daha önce yapılan nebevî telkinlerin etkisiyle açıklanabilir.

İlave bilgi için tıklayınız:

Peygamberimizin naaşında (cenazesinde) sadece Hz. Ali'nin olduğu ...

Dipnotlar:

1) Tirmizî, “Menâkıb”, 105; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 38/ 309-10; İbn Ebî Şeybe, Musannef, 7/ 433; İbn Hibban, Sahîh, 15/ 328.
2) bk. Hâkim, Müstedrek, 3/ 14.
3) Zehebî, Ebû Abdillâh Şemsüddîn Muhammed b. Ahmed, Telhisu'l-Müstedrek, I-IV, 1. Baskı, Dâru’l-Kütübi’l-İlmiyye, Beyrût, 1990. 3/ 14. (Hâkim en-Nîsâbûrî’nin, elMüstedrek’i ile birlikte.)
4) Buhârî, “Ashâbu’n-Nebî”, 5.
5) bk. en-Nevevî, Ebû Zekeriyyâ Muhyiddîn, el-Minhâc (Şerhu Sahîhi Müslim), I-IVIII, 4. Baskı, Dâru’l-Ma’rife, Beyrût, 1997, 15/ 161; İbn Battal, Şerhu Sahîhi’l-Buhârî, I-X, 2. Baskı, thk. Ebû Temîm Yasir b. İbrâhîm, Mektebetu’r-Rüşd, Riyad, 2003, 9/ 541; İbn Hacer, Fethu’l-Bârî, 7/ 39; el-Aynî, Umdetu’l-Kârî Şerhu Sahîhi’l-Buhârî, I-XXV, Dâru İhyâi’t-Türâsi’l-Arabî, Beyrût, y.y., 2002, 16/ 159.
6) Buhârî, “Ashâbu’n-Nebiy”, 5.
7)  أري الليلة رجل صالح كأن أبا بكر نيط برسول اهلل صلى اهلل عليه وسلم ونيط عمر بأبي بكر ونيط عثمان بعمر« قال جابر:  فلما قمنا من عند رسول اهلل صلى اهلل عليه وسلم قلنا: أما الرجل الصالح فرسول اهلل وأما نوط بعضهم ببعض فهم والة األمر الذي بعث اهلل به نبيه صلى اهلل عليه وسلم. Ebû Dâvud, Sünnet, 9; Müsned, 23/ 124; Hakim, el-Müstedrek, 3/ 75. Zehebî bu hadisin sahih olduğunu belirtmektedir. bk. Zehebî, Telhisu'l-Müstedrek, 3/ 75.
8) bk. Buhârî, “Fardu’l-Humus”, 7; Müslim, “Fiten”, 18.
9) Ahmed b. Hanbel, Müsned, 40/404.
10) bk. Mustafa Sabri Küçükaşcı, “Sakīfetü Benî Sâide”, TDV İslâm Ansiklopedisi (DİA), XXXVI, 11-12; Kahraman H., Başaran S. “Raşid Halifelerin Sünneti” Kavramı ve Nebevî Sünnet ile İlişkisi, Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, cilt.26, sa.2, ss.19-50, 2017.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun