Peygamber Efendimiz biat alırken toplu olarak mı alıyordu, yoksa herkesten tek tek mi biat alıyordu?
Değerli kardeşimiz,
Biat, İslâm devletinde, idare edenle idare edilenler arasında yapılan, seçim veya bağlılık karakteri taşıyan sosyopolitik akid.
Kur'ân-ı Kerîm'de bey'at kelimesi geçmemekle birlikte, bey' kökünden türeyen mubayaa masdarının türevleri biatlaşma, getirdiği emir ve yasaklarda peygambere itaat arzetme ve bu konuda onunla ahidleşme anlamında kullanılmıştır.(1) Hadislerde ise bey' kökünden türemiş birçok kelime hem sözlük anlamında hem de terim olarak kullanılmıştır.(2)
Hz. Peygamberin önemli dinî-siyasî olaylar arefesinde veya İslâmiyet'i kabul eden kimselerle ilk defa görüştüğünde biat aldığı bilinmektedir. Bu türün örnekleri olarak Akabe biatları ve Bey'atür-rıdvân zikredilebilir.
Hz. Peygamber döneminde daha çok dinî hükümlere bağlı kalmak ve Resûlullah'a itaat etmek anlamında kullanılan biat Hz. Ebû Bekir'in halife seçilmesinden itibaren sonraki kullanışlarına esas olacak siyasî bir mahiyet kazanmış; bir devlet başkanını seçme yahut seçilmiş veya bu makama herhangi bir yolla gelmiş devlet başkanına bağlılık sunma anlamında kullanılmaya başlanmıştır. Gerek dört halife döneminde görülen, gerekse sonraki dönemlerde ortaya çıkan uygulamalar bu kurumun teorik esaslarının belirlenmesinde önemli rol oynamıştır.
Biat sırasında irade beyanının sözlü olması şart değildir, uygulamada bu beyan daha çok el sıkma şeklinde ortaya konmuştur. Burada önemli olan, rızâyı bozan hallerin özellikle ikrahın bulunması durumunda bu biatin geçerli ve ona dayanan hilâfetin sahih olup olmadığıdır. İslâm hukukçuları umumiyetle ikrah altındaki biatin geçerli olmadığını söylemektedirler. Gerek Hz. Peygamber gerekse dört halife zor kullanarak biat almamışlardır.
Biat, genellikle herhangi bir şart koşulmaksızın yapılmakla birlikte belirli durumlarda şartlı olması da mümkündür. Nitekim Amr b. Âs'ın Hz. Peygamber'e affolunması şartıyla biat ettiği rivayet edilmektedir.(3)
Biat halifeye bizzat yapılabileceği gibi asil adına vekil, bir topluluk adına mümessil tarafından da icra edilebilir. Hz. Peygamber, Bey'atür-rıdvân'a katılamayan Hz. Osman'a vekâleten kendi kendine musafaha yapmak suretiyle biat etmiştir.(4) Aynı şekilde Dımâd b. Sa'lebe. kabilesi Ezd-i Şenûe adına Hz. Peygamber'e biatta bulunmuştur.(5)
Biatın mektupla yapılması da mümkündür. Necâşî Hz. Peygamber'e, Abdullah b. Ömer de Halife Abdülmelik'e(6) biatlarını mektupla bildirmişlerdir.
Öte yandan halifenin şahsen olduğu gibi bir temsilcisi vasıtasıyla biat alması da mümkündür. Nitekim Hz. Peygamber ensar kadınlarından biat almak üzere Hz. Ömer'i temsilci olarak tayin etmiştir.(7)
Biatta önemli olan seçim veya bağlılık iradesinin belirtilmesidir. Bu sebeple biatin icrası için belli bir şekle uymak gerekli görülmemiştir. Hz. Peygamber ve dört halife zamanındaki uygulama genellikle el sıkışma şeklinde olmakla birlikte, Resûlullah'ın başka şekillerde biat aldığı da vâkidir. Nitekim cüzzamlı bir Müslüman'dan sözlü olarak biat aldığı,(8) kadınlardan biat alırken de bir bez üzerinden musafaha yaptığı veya bir kap suya birlikte ellerini soktukları bilinmektedir.(9)
Biat, Hz. Peygamber ve dört halife döneminde mescidde herkesin katılımına açık olarak düzenlenirdi. Resülullah döneminde biata iştirak eden kadınların ilk halife döneminden itibaren fiilen bu uygulamanın dışında kaldıkları görülmektedir.
Biat akdinin yazı ve yeminle tevsiki tamamen sonraki dönemlerin ürünüdür. İlk defa Haccâc'ın Halife Abdülmelik b. Mervân adına zorla aldığı biatları yeminle tasdik ettirmeye ve yazılı olarak düzenlemeye başladığı bilinmektedir. Abbasîler döneminde de veliahtlar için alınan biatlar ahidnâme veya fermanla tevsik edilir, halife ve akrabalarınca mühürlenerek veliahta verilir, gerektiğinde kasa, mescid veya Kâbe gibi güvenli yerlerde saklanırdı. Meselâ Hârûnürreşid'in oğulları için almış olduğu ahidnâme Kâbe'de saklanmıştı.
Biat ferdî olarak yapılabileceği gibi toplu olarak da akdedilebilir. Hz. Peygamber hem tek tek fertlerden,(10) hem de topluca cemaatlerden(11) biat almıştır.
Dipnotlar:
1. Meselâ bk. el-Feth 48/ 10; el-Mümtehine 60/12
2. Bk. Wensinck, Mu'cem, "bâye'a' md.
3. Müslim, "İmân", 192; Ümmü Atıyye'nin yapmış olduğu şartlı biat İçin bk. Buhârî, "Ahkâm", 49; Nesâî, "Bey'at", 18; Müslim, "Cenâ'iz", 33
4. Tirmizî, "Menâkıb", 18
5. Müslim, "Cuma, 46
6. Buhârî, "Ahkâm", 43
7. Müsned, V, 85 ; VI, 409
8. Müslim, "Selâm", 126; İbn Mâce, 44.
9. Kurtubî, Tefsir, XVIII, 71
10. Müslim, "İmân", 98; Nesâî, "Tatbik", 35
11. Buhârî, "Cihâd", 110; "Ahkâm", 43; Müslim, "İmâre", 80; Nesâî, "Tahrîmü'd-dem", 14, "Bey=at", 8, 17; Tirmizî, "Siyer", 34
(bk. T.D.V. İslam Ansiklopedisi, İstanbul 1992, BİAT mad. VI/120-124)
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Biat nedir?
- Rıdvan biatına katılan hiç kimse irtidat etmemiştir, değil mi?
- İnsanlar arasındaki üstünlük sıralaması, önce peygamberler sonra ashab-ı kiram şeklinde midir?
- Hz. Fatıma, Hz. Ebu Bekir'e biat etmediyse, bunun dini hükmü nedir; sorumluluğu var mı?
- Hicret ve Cihad | Cihad ve Savaş 24
- Bakara suresinde bahsedilen münafıklar Yahudi asıllı mı, Arap mıdırlar?
- Şeriatta kadınların ve ilkokul öğretmenlerinin oyu yarım oy mu sayılır?
- Hz. Ali'yi halife olan tanıyan ilk kişinin, Ahmed b. Hanbel olduğu doğru mudur?
- Hz. Ebu Bekir'in hayatını açıklar mısınız?
- Hz. Ebu Bekir (ra)'in hayatı ve şahsiyeti hakkında detaylı bir bilgi verir misiniz?