Kuran'da renkler konusunda bilimsel hata mı var?

- Sizin için yerden türlü renklerde bitirdiği şeyler de böyle; bunda da düşünüp taşınan bir kavim için büyük ibret vardır (Nahl 13).
- Allah’ın gökten su indirdiğini görmez misin? Sonra onunla renkleri ve çeşitleri farklı ürünler çıkardık. Dağların da farklı renklerde; beyaz, kırmızı, simsiyah yolları, kısımları vardır ( Fatır 27).
- Kuranda apaçık bir şekilde cisimlerin rengi olduğunu söylüyor. Lakin cisimlerin rengi yoktur bizim gördüğümüz renkler beynimizin içindeki elektro sinyaller sayesinde beynimiz bize renkleri gösteriyor yoksa cisimlerde renk diye bir şey yoktur. Ama Kuran’ı Kerim cisimlerin rengi olduğunu söylüyor bu bilimsel bir hata değil midir?
 - Bu konuda lütfen detaylı bir açıklama yapar mısınız?

Değerli kardeşimiz,

Kur’ân-ı Kerîm, insanlığa çoğu zaman olgular üzerinden hitap eder. Evrenin işleyişine, tabiat olaylarına ve yaratılışın inceliklerine dikkat çeker. Bu olgular, insana hem düşünme hem de Allah’ın kudretini tanıma imkânı sunar.

Renkler de bu olgulardan biridir. Işığın cisimlerle etkileşimi sonucu renkler oluşur. Bir cisim üzerine düşen güneş ışığı, farklı dalga boylarındaki ışık demetlerinden oluşur. Cisim bu dalga boylarının bir kısmını yutar, bir kısmını ise yansıtır. Hangi dalga boyundaki ışığı yansıtıyorsa, o cisim o renkte görünür. Örneğin yapraklar genellikle yeşil ışığın dalga boylarını yansıtır, diğerlerini ise soğurur; bu yüzden yeşil görünürler.

Renklerin oluşumu yalnızca ışığın varlığına bağlı değildir; aynı zamanda cismin fiziksel özellikleri ve insan algısıyla ilgilidir. İnsan gözü, ışığın dalga boylarını algılar ve beyin bu sinyalleri renk olarak yorumlar. Dolayısıyla renkler, hem fiziksel bir olgu hem de algısal bir sonuçtur.

Bu durum, cismin renginin “yok” olduğu anlamına gelmez. Örneğin kırmızı pigmente sahip bir elma, ışıkla etkileşime girdiğinde kırmızı ışığı yansıtır, yeşil pigmentli bir elma ise yeşil ışığı yansıtır. Cisimlerin renkleri, sahip oldukları pigmentlerin ışığı yansıtma biçimlerine göre belirlenir.

Mevsim değişimlerinde bile bu ilahi düzenin izleri görülür. Sonbaharda yaprakların hücre yapılarındaki kimyasal oranlar değiştiği için, yansıtılan ve yutulan ışığın dalga boyları da farklılaşır. Böylece yapraklar, yeşilden kahverengine kadar pek çok renkte görünür.

Kur’ân-ı Kerîm, bu fiziksel olgulara işaret ederek yaratılıştaki çeşitliliğe dikkat çeker. “Sizin için yerden türlü renklerde bitirdiği şeyler...” (Nahl, 16/13) ayeti, bu çeşitliliğin Allah’ın kudretinin bir tecellisi olduğunu gösterir. Yine ayetlerde Allah’ın gökten su indirdiği ve bununla çeşit çeşit ürünler çıkardığı ifade edilir. Bu, doğadaki renklerin ve farklılıkların ilahi bir kudretin eseri olduğunu hatırlatır.

Sonuç olarak, Kur’an’ın renk olgusuna bakışı ile bilimin açıklamaları arasında bir çelişki yoktur. Aksine, Kur’an insanı doğayı gözlemlemeye, yaratılışın derin anlamını kavramaya ve her şeyde Allah’ın kudretini görmeye teşvik eder.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet