"Namazın hesabını veren kurtulur." manasında bir hadis var mıdır, nasıl anlamalıyız?

Tarih: 20.12.2012 - 05:04 | Güncelleme:

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Konuyla ilgili bir hadisin meali şöyledir:

"Kıyamet gününde kulun hesaba çekileceği ilk ameli onun namazıdır. Eğer namazı düzgün olursa, işi iyi gider ve kazançlı çıkar. Namazı düzgün olmazsa, kaybeder ve zararlı çıkar. Şayet farzlarından bir şey noksan çıkarsa, Azîz ve Celîl olan Rabb'i: 'Kulumun nâfile namazları var mı, bakınız?' der. Farzların eksiği nafilelerle tamamlanır. Sonra diğer amellerinden de bu şekilde hesaba çekilir." (Tirmizî, Mevâkît 188; bk. Ebû Dâvûd, Salât 149; Nesâî, Salât 9; İbni Mâce, İkâmet 202)

Hesap gününde insanın, ilk önce namazdan sorguya çekilmesi, namazın ibadetler arasındaki önemini göstermektedir. Esasen günde beş defa insanın, Mevlânın huzuruna çıkmasına vesile olan bir ibadetle hiçbir şeyin mukayese edilemeyeceği açıktır.

Resûl-i Ekrem Efendimiz (asm)'in nitelemesiyle ifade edecek olursak, namaz müminin mi'racı (Süyûtî, Şerhu İbn-i Mâce, 1/313) olan bir ibadettir. Kişinin salâh ve felâhının, hayatının diğer alanlarında nasıl bir insan olduğunun göstergesi kabul edilebilir. Çünkü şuuruna varılarak kılınan namaz, insanı her türlü çirkinlik ve kötülüklerden alıkoyar. (Ankebut, 29/45) Her gün beş vakit namaz kılan insan, maddî ve mânevî temizliği şahsında toplamış olur.

Hayatını bu şuur ve bilinç içinde geçirerek namazlarını hakkıyla yerine getiren bir müminin, namaz hesabını kolay vermesi, diğer hesapları da kolay vereceği anlaşılmaktadır. Çünkü hayatını namaz şuuru ve bilinciyle geçiren bir mümin, hayatın bütün noktalarında hassas olacak ve her gün an az beş defa huzuruna durduğu Rabbinin rızasına uygun bir hayat sürecektir.

Diğer taraftan namaz, Allah'ın hakkı olan ve kişinin sadece Allah'a karşı sorumluluk duygusuyla yerine getirdiği bir farzdır. Fakat bu farzın Allah katında makbul olması için yerine getirmemiz gereken birçok vazife vardır. Bunların arasında kul haklarına riayet önemli bir yer işgal eder.

Kulun önce Allah'a karşı görev ve sorumluluklarından hesaba çekilmesinin sebebi, üzerinde bulunan kul haklarının bunlardan ödenecek olmasındandır diyebiliriz.

Buna göre, namaz ibadetini hakkıyla yerine getirip bunun hesabını kolay veren bir kişinin, diğer ibadetlerin hesabını da kolay vereceği anlaşılıyor. Yoksa namaz hesabını verenini diğer ibadetlerden hesaba çekilmeyeceği anlamı yoktur.

Nitekim hadiste geçen “Sonra diğer amellerinden de bu şekilde hesaba çekilir.” ifadesi, her şeyin hesabının sorulacağını açıkça göstermektedir. Demek ki, zekât, oruç, hac gibi diğer farzların da hesabı sorulacak ve noksanlık varsa, nafile olarak verilen sadaka, tutulan oruç ve yapılan hac ile tamir edilerek telafi edilecektir. Allah'ın lütfu ve ihsanı geniştir.

Bu hadis, farzları eksiksiz yerine getirmekle birlikte nâfile ibadetlere devam etmenin ne kadar önemli olduğunu da ortaya koymaktadır. Nâfileler bütün ibadetlerimizle ilgili olabilir. Nâfile namaz, nâfile oruç, nâfile hac, nâfile zekât yani farz olanın dışında verilen sadakaların hepsi ve daha birçok hayır bu sınıfa girer. Burada anılan nâfilelerle namazdaki huşûun, kişinin zikirleri ve dualarının kastedildiğini söyleyenler de olmuştur. Çünkü bunların her biri, Allah katında ecri ve sevabı olan ameller cinsindendir.

Özetle:

- Kişinin Allah katında hesaba çekileceği ilk ameller, hukûkullah dediğimiz, hesabı sadece Allah'a ait olan ibadet ve tâatlerimizdir.

- Hukûkullahtan hesabı ilk sorulacak amel, beş vakit farz namazdır.

- Farz namazların noksanlıkları nâfile ibadetlerle tamamlanır.

- Nâfile ibadetlere devam etmek, dünya ve âhirette mü'minin yararınadır.

- İnsanlar, kıyamet gününde bütün yaptıklarından hesaba çekilecektir.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Kategori:
Okunma sayısı : 10.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun